Bloglar Ölüyor mu?
Burak Bayburtlu, 3 Ekim günü “Bloglar geri mi dönüyor?” başlıklı yazısını yayınladı. Burak, Dünya’da durumu araştırmış ve özetle “blogların ölmediğini aksine geçerliğini sürdürdüğünü” görmüş.
Uzun süreden beri Türkiye’de “Bloglar öldü” izlenimi hakimdi. Ben de yıllardan beri aksini savunuyordum.
Burak’ın yazısına farklı mecralarda yazdığım yorumları derlersem, dedim ki:
Fatmanur Erdoğan da benzer düşüncede:
Bloglar zaten hic onemini yitirmemisti. Bazi ajanslar nedense blog donemi bitti demeye basladi farkli sebeplerden, dolayisiyla, boyle bir gercek zaten yoktu. Sadece gec uyananlar oldu demek istiyorum 😉
Gerçekten, şu”baĞzı” ajansların bir yandan “Bloglar iş yapmıyor” derken, peşisıra “İçerik kraldır” demelerini anlayan var mı?
😉
“Bloglar öldü” görüşünü sıkça dile getirenlerin hemen hiçbirinin yabancı içeriği izlemediğini düşünüyorum. İçini dökmeyi blog yazmak sananlar nedeniyle bir dönem yanlış yöne doğru değişen kavramların, olması gereken noktaya döndüğü kanaatindeyim.
😀
Meraklısına, Bloglarda Pazarlama dizisi [1] , [2] , [3] , [4] , [5] .
Fundalina’dan “Bloglar Markanıza Nasıl Yardımcı Olabilir“
🙂
Oldukça uzun süreden beri aynı iddiayı sürdürüyorum.
Beni CRM, big data, sadakat programları konusunda en besleyen içerik bloglardan geliyor. Bu blogların bazıları kurumsal bloglar. Makale şeklinde değil, bildiğiniz blog yazısı. GE, IBM, Airbnb, Fast Company bu konuda en sevdiklerim.
Birkaç tane de kişisel blog var.
Zaten benim okuduğum araştırmalar da, özellikle ABD’de Facebook’dan sonra en çok zaman harcanan sosyal mecranın bloglar olduğunu yazıyordu. 2012’de bu konuya değinmiştim. O zamandan beri fazla şey değişmedi.
En büyük değişiklik, büyük kurumlar da blog kullanıyor. Örneğin Airbnb’nin blogundaki şu yazı benim için Veri Kullanımının Kutsal Metni gibi. IBM’in blogundaki şu kısa yazı bize Hava Durumu Bilgisinden Nasıl Faydalanılıyor diye anlatıyor.
Bu kurumsal bloglar yazılarım için kaynak oluşturuyorlar.