Bu sene oldukça uzun bir tatil yapmaya karar verdim. Bu nedenle uzunca bir zaman boyunca birçok yazıyı “tatilde okurum” diye sakladım. Bir gazetenin 11 Haziran tarihli “İş Dünyası” ekini de bu nedenle yanıma almıştım. Gecikme nedenim tatilde fırsat bulunca göz atmak, internet erişimi bulunca da paylaşmak.
😉
Sayfanın başlığı “İŞTEN AYRILANI GERİ ALIR MISINIZ?”
Çok sayıda kurumun İK’cılarıyla röportaj yapılmış. Şöyle özetleyebilirim:
Kendi isteğiyle ayrılanların işe geri alınMAması prensibin savunanlar “İşe geri almak, çalışmaya devam eden ve farklı tecrübeler edinmek isteyen arkadaşlarımızı ayrılmaya motive edecektir, yani “şimdi ayrılayım, memnun kalmazsam nasıl olsa geri dönerim anlayışını” destekler.” diye düşünüyorlar.
Eczacıbaşı ve Abdi İbrahim bu konuda başı çekiyor.
Şahsen, başka yerlerde tecrübesini arttırmanın yanlış olduğunu hiç düşünmüyorum.
🙂
Kendileriyle konuşulan BSH Ev Aletleri ile QNB Finansbank IK’cıları ise “Geri alıyoruz ama…” diye pek ortada kalmışlar.
“Çalışan geri dönerken, uzun süre beraber çalıştığı iş arkadaşları kariyerlerinde ilerlemiş olacağı için kendisini kariyerinde gerilemiş hissedebilir” cümlesi çok ilginç geldi. Dışarıda çalışan kişinin daha fazla birikime ve tecrübeye sahip olabileceğini hiç düşünmemelerini anlayamadım.
😉
Neyse ki kendileriyle röportaj yapılan GE, EY, PwC ve Boyner ise “işe geri alımın önemli kazanımlar getirdiğini” söylüyorlar.
“Onları “bizim mezunumuz” olarak görüyoruz. İşten ayrılsalar da ilişkilerimizi sürdürüyoruz.”
“Daha önce şirketimizde tecrübe kazanmış bir çalışanın buna ek olarak sektör deneyimi ile şirketimize tekrar girmesi, bu becerilerini rakiplerimizin yerine şirketimizin el altında tutabilmesine imkan tanıyor.”
“Şirketten ayrılan çalışanı yeniden işe almanın en üyük avantajı, şirket dışında edindiği tecrübe ile daha güçlü bir birikime sahip olarak geri dönmesi.”
“Kariyer uzun süreli bir yolculuktur, bizler istemesek de, bazen çalışanlar çok farklı sebeplerden dolayı ayrılma kararı verebilirler. Ancak uygun bir fırsat tekrar yakalandığında, kariyer yolculuğunun birlikte devam etmesi iki taraf için de olumlu bir yaklaşım olur. ”
“Eski şirketine geri dönmenin, şirketin ne kadar iyi olduğuna yönelik pozitif bir mesaj verdiğini düşünüyoruz.”
“Eski çalışanlarımızın geri dönmesi, mevcut çalışanlarımız için de bağlılıklarını attıran bir gözlem. İşveren markamıza olumlu katkı sağlıyor.”
“Şirketimizin ne kadar “çalışan odaklı” olduğu konusunda şirket içinde ve dışında gönüllü elçi oluyorlar.”
Elbette her geri gelmek isteyen alınmıyor. Ayrılırken davranışı çok önemli. Hem ayrılık gerekçesi, hem de istifa biçimi dikkate alınıyor.
Asıl karar noktası ise, ayrıldıktan sonraki tecrübeleri.
😉
9 ay önce önce yayınladığım blog yazısı “IK’cılardan Y Kuşağı Dinlemek” bu hafta Twitter’da önüme çıktı.

Dönüşümün hızı giderek artarken, birçok sektör için yıkıcı yenilikler bambaşka sektörlerdeki yapılanmalardan çıkarken… bazı şirketlerin hâlâ “Tekkeyi bekleyen çorbayı içer” inancında olması ve bunu savunabilmesi…
Gördüğüm kadarıyla birçok şirketin IK’cısı “stratejik iş birimi” olduğunu iddia ediyor ama değişimin hemen hiç farkında değil.
😉
Önceki yazıdaki bitirme cümlesini tekrarlayacağım.
Emekliliğimde (ömrüm olursa), çok eğleneceğim galiba…
.