"ezber bozmak" etiketli yazılar:

06 Haziran 2011 Pazartesi

O Muhan Soysal’dı

Birçoğunuzun şehir efsanesi zannettiği öykü: Hoca “Risk nedir?” diye sormuş. Öğrenci boş kağıdı verip “Risk budur!” demiş ve 100 almış… Öykü efsane değil gerçektir. Efsane olan (rahmetli) hocamız Muhan Soysal‘dır. Öğrenci de Mehmet Ali Berkman’dır.

  • Mehmet Ali Berkman, eski Arçelik Genel Müdürü, eski Koç Holding A.Ş. Stratejik Planlama Grubu Başkanı, şimdi Akkök Holding CEO’sudur.

Benim de Muhan hocamla güzel anılarım var. Bazılarını

ve öğrendiklerimin çok azını

geçmişte blogumda yazdım. Daha yazacak çok sayıda Muhan hoca anılarım var.

Bugün 11 Ocak 1980 tarihli Milliyet gazetesinden bir alıntı.

😉

İşletme dersinde yazılı tango bilgisi verip sınav yapan; sonra uygulamalı (danslı) sınava sokan; böylece “hocanın anlattığını ezberleyip sınavda tekrarlamanın gerçek hayatta işe yaramadığını” gösteren bir alıntı…

Nur içinde yat Muhan hocam.

🙂

Meraklısına: Muhan hocayı anlatan kitap çıktı. “O Muhan Soysal’dı”

🙂

02 Kasım 2010 Salı

Ezberbozmak 3

Ezberbozmak 1‘de neden diye bazı sorular sormuştum. Bir tane daha ekleyeceğim.

2000 yılından önce çalıştığım bankada başlamak istediğim bir proje vardı.

Bankanın kredi kartını kullanırsın. Maaşın o bankadaki hesaba yatar. Tüm otomatik ödemelerini aynı hesaptan ödersin. Ama bireysel kredi istediğinde tüm başvuru formunu doldurman istenir.

Oysa banka, seni senden iyi tanıyordur. Üstelik, senin doldurduğun başvuru formu sisteme girilecek ve sonra değerlendirilecektir. Yani form doldurtulması, banka için de maliyetlidir.

Neden bütün bilgilerine sahip olan banka, doğru bilgiyi çabuk işleyecek ve yeniden sisteme giriş yapmayacak bir yöntem bulamaz?

Muhtemelen pazarlamaHukuk Bölümü’nün vizyonuna kurban ettikleri için.

😉

31 Ekim 2010 Pazar

Ezberbozmak 2

Ezber bozmak konusundaki konuşmadan sonra, dinleyen birkaç kişiden eleştirilerini dinlemek istedim.

Biri daha önce kendisine anlattığım gazete ne satar örneğini anlatmamı beklediğini söyledi. Diğeri segmentasyona farklı bakışımı dinleyeceğini ummuş. Olumlu tarafı, bende ezber bozan daha birçok örnek olması; olumsuz tarafı dinleyicilerin beklentisini karşılayamamış olmak.

🙁

Beni daha eskiden tanıyan dinleyicilerden bu tepkileri alınca, ilk defa duyanlara da sordum. “Bize düşünce sisteminizi anlatmalıydınız” dediler. “Anlatmayınca kafamızda yarım kaldı herşey…”

Açıkçası, bunu hemen yanıtlayamadım.  Kendi düşünce sistemimin diğerlerinden farkını kesin reçete verecek kadar irdelemedim. Ezber bozmak 1’deki soruları kendime de sorduğumu söyledim.

Ufuk Tarhan’ın friendfeed’deki girdisine karşı yazılanları okuduğumda nedenini daha iyi anladım. Nasıl olmaz’a değil de “ben bunu nasıl yaparım”a odaklandığım için diye yanıtlamalıydım.

🙂

Hani çözüm odaklılık üzerine bir fıkra vardır. Yerçekimi olmayınca, tükenmez kalemler yazmıyormuş. ABD’liler uzayda yazan kalem yapılması için milyonlarca dolar harcamış. Ruslar ise, kurşun kalem götürmüşler.

😉

Biliyor musunuz, daha fıkrayı dinlerken “neden kurşun kalem kullanmamışlar?” diye sormuştum.

😛