"fikir" etiketli yazılar:

12 Haziran 2018 Salı

Fikir ve Uygulama

Aşağıdaki fotoğrafı 2 gün önce, Ankara Aşağı Ayrancı’da çektim.

Ortasında bir ekran olan bu sarı kutu duvarını Türkiye’de ilk ne zaman görmüştüm biliyor musunuz? Muhtemelen tahmin edemezsiniz.

Bukoli‘nin lansman günüydü…  Hilton otelinin balo salonunda bir köşede bu sarı kutulu duvar inşa edilmişti. Adımızı ve soyadımızı, TCKN numaramızı ve bize verilen şifreyi girdiğimizde, lansman hatırası olan zarfı almıştık. Başka yerde kullanmadığım ikinci adımı girmeyince, ilk denemem başarısız olmuştu.

🙂

Bukoli maalesef yaşamına devam edemedi. Geçen sene bu günlerde kapanma mesajını yayınladı.

Bu sarı kutu duvarını görünce 2 eski yazıyı hatırladım:

Kendime de iğne batırayım. Beni uzun yıllardan beri tanıyan dostlarım biliyorlar.

  • Hem iş arayana, hem de eleman arayana yardımcı olacak bir altyapı kurma işine kalkıştım. Bence buna gerçekten ihtiyaç vardı. 1986 yılıydı. Internet okulların dışına pek çıkmamıştı. Doğal olarak yürümedi. [yenibiris.com veya kariyer.net ortaya çıkınca, “Aklıma gelmişti” demedim, “Başaramadım” dedim.]
  • İstanbul’daki ofisiniz” diye ofis paylaşımı işine de kalkıştım. Gazetelerde sayfalarca röportajlar yayınladı. (Aşağıda bir örneği var.) 1996 yılıydı. Internet yaygınlaşmamıştı. Doğal olarak yürümedi. [Workinton veya Kolektif House ortaya çıkınca, “Aklıma gelmişti” demedim, “Başaramadım” dedim.]

Bu vesileyle tekrarlayayım. Fikir önemli değil, uygulama önemli.

😉

03 Eylül 2016 Cumartesi

Yenilikçilik Kültürü

Bu günlerde, dijital dönüşüm konusunda çalışmalar yapıyoruz.

Çalıştaylardan birinde, genç arkadaşımız şikayet etti: “Bizim şirkette öneri yarışması vardı. Benim fikrim birinci geldi. Ama sonra kimse ilgilenmedi. Rakibimiz aynısını yaptı. Biz geride kalmış olduk“.

Genç arkadaşa göre bu durumun büyük suçlusu şirketin yönetimiydi. Kendisinin hiç kabahati yoktu.

SB-14-düsünme

O ortamda, aklımdan geçeni söylesem gerginlik olacaktı. Zaten fikir öldüren adam diye adım çıkmış. Ses çıkaramadım.

Ama burada görüşlerimi paylaşayım. (Aslı bana değil, Theodore Levitt‘e ait. “Yaratıcılık Yetmez” isimli makalesinde şunları vurgulamış)

…..Yaratıcılık – fikirler oluşturmak – nispeten kolaydır. Yenilik – onları yaşama geçirmek – çok daha zordur”.

…..En kötüsü, inovasyonu yaratıcı kişilerin eline bırakmaktır

…..Güçlü bir yeni fikir şirket içinde hiç kullanılmadan, yıllarca ortalıkta dolanabilir; bunun nedeni o fikrin erdemlerinin fark edilmemesi değil, onu sözden eyleme dönüştürme sorumluluğunu kimsenin üstlenmemesidir

…..Büyük özel şirketlerde yaratıcılık ve yaratıcı insan eksikliği gerçekten de çok azdır. Esas sorun, kendilerine yaratıcı denilen insanların çoğu zaman esas meselelere el atma sorumluluğunu başkalarına havale etmeleridir. Bu kişilerin kafalarında birçok fikir vardır, ama işin peşini iş dünyasına özgü biçimde kovalama anlayışları çok kıttır. Sahip oldukları fikirlere kulak verilmesini ve denenmesini sağlayacak doğru çabayı göstermezler.

…..Bir fikir önerenin göstermesi gereken sorumlu davranış, bu öneriye maliyet, risk, insan gücü, zaman, hatta belki o fikri hayata geçirmesi gereken özel bazı kişiler bakımından en azından birtakım asgari ipuçları (benim katkım: fikrin hayata geçirilmesi için gerekli aşamaları ve süreç tasarımı, SWOT analizi, rakiplerin ve benzer uygulamaların ülkede ve dünyadaki durumu, yasal ve sosyal çevrenin etkileri / etkileşimi, temel performans göstergeleri, olası gelir/gider tablosu, şirket alt-yapısında neleri değiştireceği, mevcut hangi uygulamaları kullanacağı, vs.) eklemektir.

Bunları (ve biraz daha fazlasını) daha önce birkaç yazıda [1] , [2] , [3] , [4] , [5] , [6] , [7] , [8]  yayınlamıştım.

😉

Bence inovasyon ile fikir ishalini karıştırmamalıyız. Bir kişi, kendi fikrini haklı ve değerli kılmak için gerekli çabayı gösteremiyorsa, başkasından o fikre saygı beklemesi abestir.

Ne yapsam… İnovasyon Kültürü diye bir ders mi açsam?..

😉

Resim Strategy & Business’in twitter sayfasından alıntıdır.

04 Mart 2016 Cuma

İhtiyaç’tan Fikir’e

İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA Programında Mine Könüman ile birlikte verdiğimiz Ürün Geliştirme derslerinde ilk olarak müşteri ihtiyacının saptanması ve bunun önce fikire sonra da ürüne dönüştürülmesini işleriz.

Şurada ihtiyaçtan yola çıkılınca ortaya çıkan farklı merdivenleri görebilirsiniz.

merdivenler

Bazıları müşteri ihtiyacını saptama konusunu aşırı noktada değerlendirebilir.

AliSABANCI

Böyle durumlarda, müşteri tepkisini de hatırlamak gerekir.

nereye-sicacak

Her zaman söylerim. Fikirlerinizi müşteri deneyimleriyle sınamanız gerekir.

😉

EKLEME:

Sosyal mecralarda yayınlanan bazı “beceriksizlik örneği merdivenler“i de buraya ekliyorum.

meridien-4

Bu resmin üstünde “Dördüncü basamakta bir mucize gerçekleşiyor ve tekerlekli sandalyeyi bırakıp yürüyorsunyazılı

🙁

merdiven-4

Bu resmin altına “Bu merdivenin yanındaki “bilmemne şeyşisi” nedir abicim? Engellileri daha da engellemek için yapılmış bir şey midir? Bu açı nedir? ” diye yazılmış

😉