"fiyat" etiketli yazılar:

23 Ocak 2018 Salı

Bütçeniz Ne Kadar?

Bir arkadaşım ev arıyordu. Bize yakın semtler için bana sordu. Ben de tanıdık bir emlakçıdan bilgi almak istedim.

Buralarda 3 odalı, havuzlu site içinde, zemin veya birinci kattaki dairelerin fiyatını” sordum.

Değişir…” diye söze başladı. Hemen sordu “Bütçeleri ne kadar?

Emlakçıya “arkadaşımın sadece fikir edinmek istediğini” söylemeye çalıştım. “Cebindeki parayla isterse 3 – 4 tane ev alır” diyemedim. Onun yerine “Fiyatları öğrenmek ve karşılaştırma yapmak istiyor” dedim. Hemen her cümlede “Bütçesi ne kadar?” sorusunu duydum.

🙁

Yönetim kademelerinde bütçenin araç değil amaç olmasına alışkınım. Hasbelkader fikrini sorduğumuz emlakçı düzeyinde de aynı yaklaşımı görünce… Temel kavramın kalite / fiyat ilişkisi olduğunu anlatmaya çalışmadım. Verdiği bilgiler için teşekkür ettim. Kapattım.

“…Üçüncü küçük domuzcuk kurtların giremeyeceği sağlam
bir ev inşa etmek istiyordu. Ama diğer iki domuzcuk bunun
bütçelerine zarar verdiğini düşünüyorlardı. Onunla
konuştular… kurt onları öldürmeden hemen önce.”

Pazarlama yöneticiliği yaptığım bunca sene boyunca reklam ajanslarının daha projeyi dinlemeden “bütçeniz ne kadar?” diye sormasına gıcık olurdum.

Çoğunlukla muhteşem Kurumsal İletişimcilerle çalıştım. Ajanslara gereken mesajı onlar verirlerdi.

Arada o düzeyde Kurumsal İletişimciler olmadığında “Bana bütçemi sorma. Neyi kaç liraya yapacağını ve bunun bana etkisinin ne kadar olacağını söyle. Ne alacağıma ben karar vereyim” diye yanıt verirdim. Tıpkı emlakçı gibi onlar da “Bütçeniz ne kadar” der dururlardı. [Kuyruğunu kovalayan kedi olgusu… Sanırım bir çeşit bıktırma taktiği.]

😉

Tam bu olayı düşünürken bir makalede yukarıdaki resim / anekdot gözüme çarptı. Blogda yayınlamaya karar verdim.

Masanın ne tarafında olunduğu önemli değil… İşin özünden ve sonucundan çok bütçesini düşünenlerin geleceği kurda kuşa yem olmaktır.

.

03 Mart 2013 Pazar

Ücreti saptamak

Bazıları ücretli ile profesyonel kavramlarını karıştırıyor, “Bana ücretimi veren ne söylerse yaparım, ben profesyonelim” diyorlar. .

😛

Bu sözü ne zaman duyarsam, aklıma şu Bernard Shaw öyküsü gelir:

Bernard Shaw, bir davette oldukça güzel bir leydi ile dans ediyormuş. Sormuş:

Sayın leydi, iki milyon sterlin versem, benden çocuk yapar mısınız?

Leydi kıkırdamış, gülümsemiş, şuh bir kahkaha atmış… ama HAYIR dememiş.

Bernard Shaw devam etmiş: “100 sterlin versem benimle yatar mısınız?

Leydi çok sert tepki göstermiş “Bay Shaw… Bu ne küstah bir soru?.. Ben xxx miyim?

Shaw yanıtlamış: “Sayın leydi. Ne olduğunuzda çoktan mutabık kaldık. Ücreti saptamaya çalışıyoruz.

😉

Aman ha… Doğrusunu öğrenin de, “Ben profesyonelim” sözünü yanlış yerde kullanmayın.

😛

28 Kasım 2010 Pazar

Düzeltme gelebilir

Webgirişim şirketlerinin değerlemesi güncel bir konu. Geçen hafta üzerinde biraz konuştuk.

Sohbet ettiğimiz arkadaş finansman kökenlidir. Daha önce şirket değerlendirme süreçlerinde yer aldı, uzun süre ABD’de yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü ve şimdi bir webgirişimin Yönetim Kurulu’nda yer almakta. Yatırımcılarla görüşmeleri sürdürüyor.

Onun geçmişte çalıştığı bir şirketin satışı sırasında, benim yaptığım şirket değeri modeli kullanılmıştı. Bu sayede birbirimizin bilgi birikimlerini de biliyoruz.

🙂

Artan webgirişim fiyatlarını tartıştık. Yakın geçmişte bir projeye baktığımı, ama benim düşündüğümden kat kat fazla fiyat verildiğini anlattım. Kendisi bir webgirişimi yönettiği için, bu yüksek fiyatı oluşturan etmenleri sordum.

Düzeltme yapılır” dedi. İlk anda anlamadım. Açıkladı.

“Olası gelirler ile değerlendirme fiyatı arasında uçurum olmaya başlarsa, bir yerde düzeltilir.”

Gerçek uzman görüşlerine her zaman saygı duyarım. Unutmayalım, dot com boom da böyle olmuştu.

😉

Yukarıdaki resmin alındığı sitedeki “Girişimciler risk-seven kumarbazlar mıdır?” yazısını da öneririm.

🙂