"futbol" etiketli yazılar:

22 Ağustos 2022 Pazartesi

İçerik – Ortam Sorunu

Dünyanın en ünlü kemancılarından Joshua Bell’in Washington DC metrosunda, 3,5 milyon dolarlık Stradivarius kemanıyla oldukça zor parçaları çaldığı ve ancak 52,17 dolar topladığı (onu fark eden biri 20 dolar vermiş, aslında 32,17 dolar demeliyiz) 2007 tarihli deneyi mutlaka sosyal mecralarda birkaç kere görmüşsünüzdür.

Sahnede izlemek için 100 dolar verilen Joshua Bell’e metroda gösterilen ilgi (??) birçok kez sosyal mecralarda yayımlandı ve yorumlandı.

Açıkçası tekrar tekrar görmekten bıkmadım ama yorumlayanların “şayet hakikatten kemancı güzel çalsa idi halk tebrik etmesini bilirdi” veya “zenginler ve  elitler, hoş ve güzel olmasa dahi sırf pahalı diyerek tercih ederler” gibi cümlelerini okumaktan sıkıldım. Lüks ile görgüsüz markalar arasındaki farkı sorguladığım için, bu düşüncemi yazmaya karar verdim.

😉

Bu olguyu, 2015’te Madrid’de yapılan başka bir deneyden farklı yorumlamıyorum. Ronaldo, takma saç-sakal ile evsiz biri gibi top gösterisi yapıyor. Para toplamaya çalışıyor ama kimse para vermiyor. Hatta çoğunlukla uzak durmaya çalışıyorlar. Kendi başına hareketler yapıyor.

Kim olduğu anlaşıldıktan sonra, etrafını onlarca insan sarıyor. Yukarıda takma saç-sakal çıkarmadan öncesi ve sonrası var.

😮

ÖNEMLİ NOT ve EKLEME:

Değerli arkadaşım Özgür Alaz, diğer yönde bir örneği paylaştı. McDonalds’dan aldıkları hamburgerleri ve diğer yemekleri gurme toplantısında gıda uzmanlarına sunuyorlar. Çoğunluk, tazeliğinden, farklı tatlardan, damakta bıraktığı hazdan… filan bahsediyor.

 

😀

Kemancı Joshua Bell’in deneyi yayınlandığında “şayet hakikatten kemancı güzel çalsa idi halk tebrik etmesini bilirdi” diye yorumlayanlara Ronaldo deneyimini hatırlatıp “Şimdi ne düşünüyorsun?” diye soruyorum. Henüz tutarlı bir yanıta rastlamadım.

Bence, hedef kitle, ortam ve içerik ve mecra birbirine sıkıca bağlıdır. Yukarıdaki deneyler, bu bağlantının ne kadar etkin olduğunu kanıtlıyor.

Haaa, bir de yorumlayanların referans çerçevesini… (Benimki de dahil.)

🙂

 

29 Temmuz 2018 Pazar

Yanlış Tahmin

Ben demiştim” demeyi sevdiğimi defalarca yazmıştım. Bu sefer yanılgımı yazmak istedim.

2018 Dünya Kupası konusunda özetle şunları yazmıştım:

Takım tutmam ve futbolla da pek ilgilenmem. Duygual söylemler ve dolduruşlara değil veri bilimine inanırım.

Bu doğrultuda, tahmin konusunda iddialı sitelerin linklerini vermiştim.

🙁

Gelin onlar ne demişler bakalım.

Machine learning predicts World Cup winner

Almanya – Brezilya final oynar ve Almanya kazanır” demiş. 100 bin tane simülasyon yapmış ve en büyük olasılık bu şemadaki çıkmış.

😛

2018 World Cup Predictions  ise gruptan çıkma, sonraki turları geçme… şeklinde detaylı tahminler yapmış ve Brezilya – İspanya arasında final oynanacağını iddia etmiş.

Her iki sitenin ayrıntılı bilgilerini ilgili bağlantılara tıklayarak görebilirsiniz.

🙂

Sonuçta ancak ilk 4’de yer alacağı sanılan Fransa şampiyon oldu. İlk 8’de olmasına “belki” gözüyle bakılan Hırvatistan finali oynadı.

Fena yanıldım. İğneyi kendime batırayım da, çuvaldız elimde kalsın.

😉

14 Haziran 2018 Perşembe

2018 Dünya Kupası

Beni yakından tanıyanlar, futbol konusunda bir yazı başlığı görünce şaşırmışlardır.”Hangi takımı tuttuğumu” soranlara, “Futbola ilgim, mikrobiyolojiye olan ilgimden daha az” diye yanıt veririm. Takım tutmam ve futbolla da pek ilgilenmem.

2018 dünya kupası ile ilgili görsel sonucu

Bu kupayla ne işim olduğunu soracak olursanız, sadece 2 eski yazımı hatırlatmak istedim.

Birincisi, 27 Şubat 2014’de SAP’nin (o zamanki) Inovasyon Takım Lideri Cenk Sezgin ile sohbetimi yazmıştım. Bu uzun yazının son paragraflarında SAP’nin kurucularından biri olan  Dietmar Hopp’un gençliğinde oynadığı 3.300 kişinin yaşadığı küçük bir köy kulübü olan TSG 1899 Hoffenheim’ı 2000 yılında Alman 5.liginden devralıp 8 senede Alman birinci ligi olan Bundesliga’da oynamasını sağlayan “bilgi yönetimi“nden söz edilmişti.

SAP-analytics-1302

İkinci yazı ise, 13 Temmuz 2014‘de yayınladığım “Finali Büyük Veri Kazanır mı?” yazısı. Alman milli takımının 7 – 1’lik Brezilya galibiyeti sonrasında yayınlanan “12’inci oyuncu büyük data’ydı” (Germany’s 12th Man at the World Cup: Big Data) yazısına değinmiştim.

Sizce finali duygusal söylemler ve motivasyon mu, veri bilimini spora uygulayabilenler mi kazanır.

😉

EKLEME: Sosyal Mecralarda görebildiğim tahmin linkleri:

.