"güven" etiketli yazılar:

31 Ağustos 2022 Çarşamba

Dürüst ama Güvenilmez – 2

Geçenlerde evdeki eski ıvır-zıvırı elden geçirirken (eski yıllardan kalma basılı CRM ve müşteri deneyimi makalelerini artık geri dönüşüme gönderirken) şu 25+ yıllık sayfaya rastladım.

Epey anılar depreşti.

Ortalama tanışıklığı o yıllarda 20+ (şimdi 45+) yıl olan bir grup arkadaş birlikte kayak tatili yapmaya karar vermiştik. Birkaç otele dağıldık. Bizim seçtiğimiz otel 20-25 odalı, 3 yıldızlı bir oteldi. 25 sene önce şimdiki internet kolaylıkları olmadığından, otele gidene kadar nasıl bir yerle karşılaşacağımızı da pek bilmiyorduk.

Uçak İstanbul’dan gecikmeli kalktı. İsviçre’de birimizin bavulu kayboldu. Board ve kayaklar çok sonra geldi. Onca keşmekeş içinde, kalacağımız yere (Champery) giden en son trene zor yetiştik. Otele vardığımızda saat gece yarısını çoktan geçmişti. Kapıda kilit filan yoktu. İçeri girdik. Resepsiyon bankosunun üzerinde bu kağıdı bulduk. Odanın anahtarı da üzerine koyulmuştu.

Her nasılsa sakladığım bu kağıdı yıllar sonra bulunca elbette ilk aklıma gelen GÜVEN duygusu oldu. Blog’umda 10 yıl önce yayınladığım yazıları da hatırladım ve güncel durumu merak ettim.

😀

10 yıl önce, Fatmanur Erdoğan’ın Facebook’ta sorduğu “Sizce Türk insanı dürüst insan mıdır?” sorusuna yanıtımı ve gelen yorumları yayınlamıştım.

    1. Bencil ama Dürüst
    2. Dürüst Buluyor ama Güvenmiyor

yazıları o dönemden kalma…

Kavramı tanımlamayanlar, olumsuz yorumları yapanlara hakaret eden cümleler kurmuşlardı. Sonra (2’inci yazının konusu) bir üniversite “Türkiye Değerler Haritası“nı yayınlamıştı. Haklı çıkmıştım.

😉

Bu yazıyı yayınlamadan önce, güncellenmiş bir Türkiye Değerler Haritası var mı diye Google’da araştırdım. Bazı çalışmalara ulaştım:

2015 tarihli 6. Dalga Dünya Değerler Araştırması’nda Türkiye içinTürkiye toplumunun insanlara güveni de oldukça düşüktür. Halkın yalnızca yüzde 11.6’sı çoğu insana güvenilebileceğini düşünürken, yüzde 82.9’luk büyük çoğunluk, diğer insanlarla etkileşime geçerken çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyor” denilmiş.

Uluslararası Politika Akademisi sitesindeki 2 Ağustos 2020 tarihli DÜNYA DEĞERLER ARAŞTIRMASI 7. DALGA VERİ SETİNDEKİ TÜRKİYE BULGULARI yazısında bazı ayrıntılar ve içgörüler var. Güven konusunu alıntılayacak bir cümle bulamadım.

Dünya Değerler Araştırması 7. Dalga (2017 – 2020) konusunda

Bulgular ve İçgörüler

Wikipedi’de Bulgular

18 Ocak 2022 tarihli, Sayın Hande Karabatak Binns‘in Dünya Değerler Araştırmasının Türkiye Üzerine Düşündürdükleri isimli bir yazısıyla karşılaştım. Yorumları dikkate aldım ama güven konusunda ipucu bulamadım.

Sayın Hande Karabatak Binns’in yazısındaki link sayesinde “Dünya’da neler özendiriliyor” diye bakma şansım da oldu.

EKLEME:

Yazıyı yayınladıktan sonra Linkedin’de katkı yapan Mustafa Said YILDIZ sayesinde TEPAV’ın “Neden Türkler birbirine güvenmiyor” yazısına ulaştım. Dünya Değerler Araştırması’nın 5 ve 6’ıncı dalgasını yorumlamıştı. 7’inci dalga araştırma sonuçlarını aramaya devam ediyorum.

Güven konusunda, 2012  ve 2015 araştırmaları gibi bir içgörü bulamadım. (Sanırım benim beceriksizliğim.)

😮

Çoğu insana güvenmek” ve “diğer insanlarla rahatça etkileşime geçmek” konusunda varsa araştırma sonuçlarını, bildiğiniz araştırma yoksa sizlerin görüşünüzü öğrenebilir miyim?

😉

 

17 Şubat 2019 Pazar

Şehir, Deneyim ve Marka İlişkisi

Daha önce defalarca yazdım. Markanız, bizim deneyimimizdir.

Nobel ödüllü psikolog Daniel Kahneman’ın “İnsanlar tecrübelerinin sadece iki anını hatırlar: zirvesini ve sonunu” cümlesini de unutmayalım. Daha önce verdiğim “Müşteri’nin sahibi kimdir”; “Kimin müşterisi”; “Sorun’u kazanç’a çevirmek” örnekleri de bu görüşü doğruluyor.

  • Zirve dediğimiz zaman, sadece en iyi an akla gelmemeli. En kötü an da bir zirvedir ve zirve unutulmuyor.

Bunları neden yazdım?

Sabah bir Tweet gördüm.

Duvarlara posterler asabilirsiniz, harika sloganlar uydurabilirsiniz, vizyon, misyon cümlelerinizi çerçeveletebilirsiniz.

🙁

Daniel Kahneman zaten söylemiş. Sonu kötü biten deneyimin ön çabaları heba olur.

Her kuruşuna değer” demek yerine “Bir daha gitmem” denilmesini sağlar. Gaziantep’i (veya bir şehri, bir ülkeyi) marka yapmak isteyenlere duyurulur.

.

29 Ekim 2013 Salı

Turkcell ne yapıyor

Turkcell hakkında şikayetimi Facebook’a yazdım. (Blogdaki Eğitimin Geleceği yazılarının arasına sokmak istememiştim.)

Şöyleydi:

– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – — – – – – – – – –

TurkcellHilesi

Yine bir Turkcell Hilesi:

Yurtdışına çıkarken Turkcell çipini akıllı telefondan çıkarıp sadece konuşulan ve SMS alan/gönderen bir telefona taktım.

Yurtdışında Turkcell çipiyle HİÇ internet kullanmadım. Ama yine de faturaya yansıtmışlar.

Bu nasıl bir AHLAK diye sorguluyorum.

– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – — – – – – – – – –

Daha geniş anlatayım. 2 ay önce Marmaris’ten Rodos’a giderken de benzerini yaptım. Ama o zaman çipi Rodos’a vardığımda değiştirmiştim. Alında hiç internet kullanmadım, ama faturada gelen “Akıllı Y.dışı Avantaj Int (Ekim) = 19 TL“ye itiraz etmedim.

Turkcell’in internet sitesindeKullanımla otomatik devreye giren Akıllı Yurt Dışı Tarifesi sayesinde rahat rahat konuşup internete girebilirsiniz. Kullanım yapmazsanız hiçbir ücret ödemezsiniz.” diyor. Ama bazen akıllı telefonlar bir iş çıkarabiliyorlar.

Sustum oturdum.

😛

Bu sefer yurtdışına çıkmadan, Atatürk Havalimanı’nda çipi değiştirdim. Artık akıllı telefon olarak kullanmadığım, hiçbir şekilde mesaj iletişim anlaşması olmayan Blackberry’yi kullanıyorum.

  • Blackberry kullanırken yediğim kazıklar nedeniyle, tüm mesaj vb. anlaşmalarını iptal ettirmiştim. Artık sadece konuşma ve SMS için kullanıyorum.
  • Şimdi bile Turkcell’den gelen tekliflere endişe ile bakıyorum.

Yine “Akıllı Y.dışı Avantaj Int (Ekim) = 19 TL” görünce şikayetimi çeşitli sosyal mecralarda paylaştım.

😉

Linkedin’de bir Account Manager at Turkcell‘den yanıt geldi.

TurkcellHilesi-2

Mesajımda bahsettiğim yazıda “Turrkcell bana yeterli açıklama yapmadı. Beni kelime oyunlarıyla kandırdı” diyorum.

Siz “Account Manager at Turkcell”in 2’inci yorumuna dikkat edin. (Aşağıya aynen alıyorum)

  • Size onerilen paketin icerigini, Toplam fatura tutarini hesaplayabilirdiniz.
  • Tuketiciler olarak hala satis temsilcilerinin onerilerine tumden sahip cikmak vazgecemedigimiz bir anlayis olsa gerek.
  • Blogda gecen faturanizi affedersiniz ama siz secmissiniz karsi taraf size sadece teklifte bulunmus. Siz fiyati cikarabilirdiniz.
  • Tarife ucreti, Blackberry paketi, sms paketi gibi 3 ayri kisim oldugunu atlamissiniz sanirim.
  • Yorumlarimi Turkcell in bir calisani olarak yazmadim, biraz igne ve cuvaldiz olarak dusunup yazdim. Siz cuvaldizi batiriyorsunuz hakli olarak ama igne yi goremedim

Aslında benim yazıda söylediklerimi tekrarlıyor. “Satış temsilcilerimiz sizi kandırmaya çalışır. Siz uyanık olacaksınız, bize güvenmeyeceksiniz” diyor. Ben iğneyi kendime batırıyorum. “Turkcell’i ahlaklı bir firma zannetmiştim, yanılmışım” diye kendime de kızıyorum. Zaten artık Turkcell’den gelen tekliflere endişeyle bakıyorum. (Bunu yukarıda yazmıştım.)

🙂

Bu yanıtları Bir Turkcell Account Manager’in itirafları olarak algılıyorum. Kayda geçmesi ve sonradan silinse bile burada durması için yayınlıyorum.

😛

Çeşitli notlar:

  • Her ne kadar Account Manager arkadaşımız “blog yazısıyla yanıtlayacağım” dediğimde itiraz etmemişse de, ismini (“amirlerinden fırça yemesin” diye) kapattım.
  • Dün akşam Turkcell Müşteri Hizmetleri beni aradı. Durumu konuştuk. 13 kb’lik bir kullanım olduğunu söylediler. 19 TL’yi iptal ettiklerini ve bu kadar küçük – 13 kb – internet kullanımının nasıl olduğunu araştıracaklarını bildirdiler. Onlardan yanıt bekliyorum.
  • Her şirketin her çalışanına “sosyal medya iletişimi eğitimi” vermesi gerektiği konusunu şimdi işlemeyeceğiz.
  • Bu çerçevede, Turkcell Account Manager’in yanıtlarındaki diğer önemli konuları sonraya bırakıyorum.
  • SMU’lar, size gün doğdu. Bu örneği istediğiniz yerde kullanabilirsiniz.

😉

30 dakika sonra ekleme:

Linkedin’deki yazışmalar şöyle devam etti.

TurkcellHilesi-3😉