"hikayeleştirme" etiketli yazılar:

27 Mayıs 2015 Çarşamba

4 Haziran’da

Önümüzdeki ayın mutlaka izlemek istediğim etkinlikleri 4 Haziran’a sıkışmış.

Bunlardan ilki Halil Aksu‘nun önayak olduğu Gelecekhane etkinliği olan Dijital 2.0

4-Haziran-1(Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

Açıkçası, son zamanlarda mutlaka izlediğim az sayıda etkinlik var. Gelecekhane’nin yeri ayrı. Her seferinde çok şey öğreniyorum. Bu sefer, kapanış konuşmacılarından biriyim. Ama daha çok, benden önce konuşacak kişileri izlemek için oradayım.

Konuşmacıların her birinin 12 dakikası var. Sıkılmadan izleyebilirsiniz. “Çok hızlı geçer” derseniz, “Bilişim dönemine böylesi yakışır. Daha ne istiyorsunuz” diye yanıtlarım.

😉

Aynı gün bir başka etkinlik de Fatoş Karahasan‘ın moderatörlüğündeki The Web İstanbul – Digital Marketing Conference.

4-Haziran-2(Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

Muhtemelen Halil Aksu ile birlikte saat 13.00’de Dijital 2.0’ın kapanışını yapıp, Esma Sultan Yalısı’na koşacağız.

Herhangi birine gelirseniz, görüşürüz.

🙂

 

 

 

 

01 Ağustos 2013 Perşembe

İşte kapı…

Yenikapı adının nereden geldiğini muhtemelen biliyorsunuzdur? Bilmiyorsanız Google teyzeye sorun. Tek bir öykünün türevlerini okuyacaksınız. Son bölümünü özetleyeyim.

😉

IV. Murat, bir falcıya şehre nereden gireceğini sormuş. “Hangisi olduğunu söylersem başkasından girersiniz” diyen falcı bir kağıda yazıp “Şehre girdikten sonra okuyun” diyerek vermiş.

IV. Murat sahile çıktığı yerde askerlerine “Surlara yeni bir kapı açılsın! İstanbul’a oradan gireceğim” emrini vermiş. Kapı hemen açılmış.  IV. Murat içeri girdikten sonra cebindeki kağıda bakmış. Şu yazılı: “Hünkar’ım, yeni kapınız hayırlı olsun!

🙂

Öykünün tamamı okunduğunda çeşitli gaddarlık gösterileri de yer almakta. Lakin benim üzerinde durduğum konu, işin gaddarlık kısmı değil, güç gösterisi ve kaynak israfı tarafı.

Bir falcıyı yanıltmak için, surların önüne dikilip “şuradan yeni bir kapı açın” talimatının verilmesi.

😉

Muhtemelen sadece bir öyküleştirme (story telling) işidir. Yine de bunu hevesle anlatanlara şu soruları sormaktan kendimi alamayacağım.

Tamam, bunu yaptıracak gücü var ama… yapılması gereken bu mu? Oralarda gerçekten bir kapı olmalı mı? Kapının olması gereken doğru yer, tam orası mı? Maliyetine değdi mi? Yoksa hiç bir zaman bir maliyeti olduğu düşünülmedi mi? Tıpkı sanal bir oyun oynar gibi mi geldi ona?

😛

Defalarca duyduğum bu öykü aklıma yukarıdaki sorularla birlikte bir şey daha getirir:

Yönettiklerine kendisini gücüyle ispatlamak için çabalayan her yöneticinin aslında ne kadar korkunç olduğunun bilinmemesi… Bu davranışı eleştirmek yerine hayranlık duyulması…

😀

 

25 Kasım 2012 Pazar

Kısa hikayeler

Bazen anlatmak istediklerimi uzun uzadıya yazıyorum. Çoğunlukla yanlış anlaşılmasından çekindiğim için.

Oysa örnek alınası çok kısa anlatımlar da var. Bir yayınevi kısa hikaye yarışması yapmış.

ve

ve

 

Bayılıyorum düşüncelerini bu kadar kısa anlatabilenlere…

😉