Basecamp, Highrise ve Campfire ürünleri ile bilinen 37signals‘ın kurucuları Jason Fried ve David Heinemeier Hansson girişimcilerin mutlaka okumaları gereken bir kitap yazmışlar. 
Adı Rework
2010 yılında yayınlanmış olan bu kitabı bazılarınız çoktan okumuştur. Neredeyse 1 yıl önce eski öğrencim (şimdiki arkadaşım) İlyas Boydak vermişti. Elimde epey süründü. Boş vakitlerin iyi yanı, kitap okumaya zaman bırakması. Nihayet bitirdim.
Okurken mutlaka not alma eğiliminde olduğum için, yanımda kağıt-kalem vardı. Bir çok sayfayı da hatırlatıcı notlarla kaydettim.
🙂
Rework, girişimcilerin birçoğunun ezberini bozacak içeriğe sahip.Hemen büyümek ve dünyaca meşhur şirketlere hizmet vermek isteyen girişimcilere SAKIN HA! diyor. Kısmen veya tamamen exit isteyenleri ağır eleştiriyor. Şirketi küçük tutmanın erdemlerinden sıkça bahsediyor.
İş süreçlerinin yazılıma yansıtılması açısından CRM derslerimde kullanacağım cümleleri var.”Kendi temel taşlarını oluşturmadan önce, başkaları neler yapmış diye bakma. Farklılıklarını kolayca unutup bir kopya / klon daha üretebilirsin”, “Kendin kullanmak için en iyisini yapsan, hangi özelliklere sahip olmasını isterdin” diyor. (CRM projelerinde kendileri süreç tasarlamadan, “rakip firmalar ne yapmış” diye soranlara aynı cümleleri söylüyorum.)
Anlamlı projelerin kopyalanamayacağını TV’lerdeki yemek programlarını örnek vererek anlatıyor. Blogunda tüm maddeleri yazan, TV’de nasıl yapıldığını anlatan şeflerin “izleyicilerden birileri yan dükkanı satın alıp beni işimden edebilir” diye korkmamasının nedenlerini düşünmemizi ve işimize uyarlayabileceğimizi söylüyor.
İşe alma sürecinde “5 yıllık tecrübe” şartı koşanları “5 yıllık anlamsızlık” diyerek alaya alıyor. Özgeçmişlerin komik senaryolar olduğunu söylüyor.
Kadro şişirmekten inatla kaçınılması ve ancak başka çare kalmayınca birini işe almak gerektiğini belirtiyor. (Robert Townsend’in 1970’de yazdığı ve 28 hafta boyunca “best seller” olan Up The Organization [Türkçeye İş Bilenin Para Kazananın diye tercüme edilmişti] kitabı da aynısını söyler.)
Geç saatlere kadar çalışmanın ve çalıştırmanın anlamsızlığını da vurguluyor. (Kesinlikle aynı fikirdeyim.)
Avukatlar tarafından yazılmış olan iletişim cümlelerini bir yana bırakmamızı öğütlüyor. Arkadaşlarımızla nasıl konuşuyorsak ve yazışıyorsak, müşteriyle de aynı uslup ile yapmamızı istiyor. (Aynı öğüdü Zappos’un kurucusu Tony Hsieh’in kitabı olan Delivering Happiness’de de okumuşsunuzdur.)
😀
Yukarıda yazdıklarımla sınırlı olmayan çok sayıda konu var.
- Önceliklendirme için uzun uzadıya çalışmayın.
- Büyük kararlar vermeyin, kısa ve çabuk hedefler belirleyin.
- Müşterinin fahişesi olmayın.
- Daha fazlayı değil, daha azı yapın.
bunlardan birkaçı.
Basit ingilizceyle yazılmış, oldukça rahat okunabilen bir kitap.
Benim gibi, büyük şirketlerde yıllarca çalışmış kişilerin yadırgayacağı çok sayıda söylem de var kitapta. Açık beyin ve açık yürek ile okunduğu takdirde, herkesin işini daha iyi yapmasını sağlayacak konular olduğunu rahatça iddia edebilirim.
Çoğu ingilizce 1000+ yorum şurada