"insiyatif" etiketli yazılar:

17 Şubat 2011 Perşembe

Girişimci / girişken

Dün İnternet Pazarı ve Fırsatları konulu Webrazzi Gündem toplantısı vardı.

Değerli konuşmacılar, 2011’i ve sonrasını nasıl gördüklerini anlattılar. Yine sayfalarca not tuttum.

😀

Yazdığım cümlelerden biri, 10 günden beri üzerinde durduğum konuya dokunuyordu.

Nevzat Aydın, kendisine yatırım için gelen bazıları için: “Rakiplerin ne yaptığını, yurt dışındaki benzer uygulamaları bile araştırma gereği duymadan gelen girişimci değil de girişkenler var.

😛

Sibel Demirel‘in Onayım olmadan asla isimli yazıma facebook’da yaptığı yorum şöyle: “Aslında “girişimci” öyküsü demek haksızlık degil mi? Bu tiplerin çoğu bence hiç kurumsal şirket nedir görmemiş tipler. delegasyon, inisiyatif, süreç, sürecin kişiyi kontrol etmesi falan gibi kavramlardan haberleri yok…” (İşime gelen yeri cımbızlamış olmayayım. Sibel’in yorumu “…bu versiyonlardan kurumsal şirketlerde de var…” diye devam ediyor.)

😛

İlginç değil mi? Ben de bunu söylüyorum günlerdir.

Başkasını da umursaması gerektiğini hiç öğrenmeden girişimci olanlar, ya yatırımcı ararken, ya da kendi şirketlerini büyütürken mutlaka çuvallıyorlar.

  • Başkasını derken, yatırımcı, çalışan, yönetici, kamu kurumları, 3’üncü taraflar, tedarikçiler, vb… nin tamamı söylenmek isteniyor.

Canları sağ olsun. Onlar sayesinde danışmanlık müessesesi para kazanıyor.

😛

14 Şubat 2011 Pazartesi

Onayım olmadan asla

Patron “Benim onayım olmadan hiç kimse şirket dışı şahıslarla maddi alışverişte ve taahhütte bulunmayacaktır” diye talimat veriyor.

CEO (Osman A. Ataç hocam) bu talimatı hemen geri almasını patrona söylüyor. Ama patron ısrarlı… (Zaten patron olunca, sorgulamadan karar vermek adettir.)

🙂

Düzen değişiyor.

  • Postacı iadeli tahhütlü bir mektupla geliyor. Alındı imzası mı lazım. Patrona gönderiyorlar.
  • Ofise temizlik malzemesi alınacak. Onay için patrona yazıyorlar.
  • Müşteri görüşmeleri kesiliyor. Ne de olsa her müşteri konuşması akçeli konulara dayanır.

O yıllarda e-posta da yok. Herşey birkaç kopya olarak yazılıp patrona sunuluyor.  Ondan yazılı – imzalı onay gelene kadar kimse kılını kıpırdatmıyor. Bütün işler aksıyor.

Patron yine şikayetçi. “Ne oluyor bu şirkette” diye köpürüyor. Yayınladığı talimatın “ne anlama geldiğini” hatırlatıyorlar. Talimat geri alınıyor.

😉

İşte bir girişimci davranışı örneği daha… “Ankara’ya parasız gelmiştim, koskoca bir holding kurdum. En iyi ben bilirim” tarzı… Uyarıldığı zaman anlamamak, sınama – yanılma ile öğrenmek…

Bende çoook girişimci öyküsü var.

😀

03 Eylül 2010 Cuma

İnisiyatif kullanmak

Okulun ilk gününde öğretmen bir öğrenciye sormuş:

– Evladım, senin adın ne?

Me me meh he met öğretmenim.

– Oğlum sen kekeme misin?

Çocuk düzgün ama öfkeli bir konuşma ile yanıtlamış.

– Hayır öğretmenim. Babam kekemedir. Ama nüfus memuru da ….’nın biriymiş.

😀

Profesyonellik kölelik mi? yazısının friendfeed yorumlarında Gulsen ile inisiyatif konusunu tartıştık. “Sorumluluktan kaçmayı seçmek insiyatif değildir. İnisiyatif sorumluluk almaktır” diye mutabık kaldık.

Çocuğun babasının dediğini aynen yazan memur için siz ne düşünüyorsunuz? İnisiyatif almış mı?

🙂