Kapitalizmin Özeleştirisi
Sayın Ali Koç’un yaptığı bir konuşma, sosyal mecralarda çalkantılara neden oldu.
“Komünist mi oldu?”, “DİSK’e başkan olsun”, “Günah çıkarıyor”, “Sınıf savaşı korkusu” gibi birçok şey yazıldı.
Bu konuşmanın bağlantısını paylaşıp yorum yapan birçok arkadaşımın Facebook mesajının altına şu satırları yazdım.
😉
Değerli Arkadaşlar,
Ali Koç’un bu söylemi yeni değil. 2008 krizinden sonra kapitalizm kendisini sorguladı, sorguluyor. Mevcut bakış açısının sürdürülebilir olmadığını ve yine temel prensipleri çok da değiştirmeden nasıl sürdürülebilir kılacağını tartışıyor.
Kapitalizmin kalelerinden biri olan Harvard Business School hocaları bu konuda çok sayıda çalışma yaptı. Şurada kısa bir alıntı yaptığım Güneşe Basmak bunlardan sadece biri.
Mc Kinsey ve diğer önemli danışmanlık şirketlerinin de çok sayıda çalışması var.
Özetle, bu bir günah çıkarma değil, reform. Kapitalizmin reformu.
Keşke bazı radikal inançlar da krizlerini görüp, kendi reformlarını yapsalar. Böylece “her şeye rağmen öz-eleştiri yapabilen sadece kapitalizm” demezdik.
😛
Bu vesileyle buraya birkaç cümle daha ekleyeyim…
Big data, dijital devrim, internet of things kavramlarının daha yaygınlaşması durumunda, kimlere bağımlı olacağız? Bilginin halka inmesi söylemleri arasında, gerçekten verilerin değil bilginin bize inmesi için ne yapıyoruz?
Bunları sorgulamazsak, gereği için şimdiden düşünmeye ve çalışmaya başlamazsak trenin son vagonuna yetişemeyiz. Artık son vagon yok. Uçakla geçiyorlar.
😉