"koltuk" etiketli yazılar:

07 Şubat 2017 Salı

Önemli Görünmek

Geçenlerde Dışbank’da birlikte çalıştığımız, ardı ardına birçok uluslararası başarı öyküsünü birlikte yarattığımız BT ekibinden 3 kişiyle keyifli bir akşam yemeği – sohbeti yaptık.

Bu sohbette anlatılan vakalardan birini paylaşmak istedim.

🙂

Sevgili Şinasi Erol, bir dönemler çalıştığı bir şirkette üretilen raporları incelemiş. Her gün 3 top (yaklaşık 1500 sayfa) rapor üretiliyor ve on küsür yöneticinin masasına koyuluyormuş.

Şinasi raporları sisteme aktarmayı başarmış. Artık isteyen yönetici, raporlardan istediği sayfayı okuyabiliyor, hatta istediği sayfanın yazılı dökümünü alabiliyormuş.

Bu kolaylığı sağladıktan sonra, yöneticilere eğitim de vermiş.

Ama yöneticilerden biri duruma çok bozulmuş. Şinasi’yi çağırmış.

–    Şimdi raporu açınca son sayfaya gitmek için devamlı aşağıya mı tıklayacağım. Bu rapor 500 sayfa demiş.

Şinasi (ki bana hemen her zaman çok sakin biri olarak görünmüştür) bu yöneticiye tekrar anlatmış.

–    Bakın, ana sayfayı açtığınızda her raporun kaç sayfa olduğunu görüyorsunuz. Örneğin, şu rapor 500 sayfa. Bu rapor 350 sayfa… Döküm detayı da şurada var. Bunların son sayfasını görmek isterseniz doğrudan 500 yazıp tıklıyorsunuz.

–    Ben ekran üzerinden okumak istemiyorum.

–    Hangi sayfayı isterseniz, bastırıp da okuyabiliyorsunuz.

Şinasi’nin sürekli kolaylık göstermesi üzerine yönetici asıl derdini söylemiş.

–    Elemanlar, tek sayfa rapora bakıyor olduğumu görürlerse, benim önemli bir iş yapmadığım düşüncesine kapılırlar. Oysa 1500 sayfalık rapor masanın üzerinde durursa…

raporlar

Biliyorsunuz, genelde BT ekiplerine çuvaldızı batırırım. Henüz pazarlamayla birlikte çalışmaya yatkın olmadıklarını, (dijital dönüşüm nedeniyle ortadan kalkacak olan) silo davranışını bizzat körüklediklerini söylerim.

Bu vaka vesilesiyle iğneyi de kendimize batıralım. Ticari iş birimlerinin bazı yöneticilerinin davranışının altını çizelim.

Hayatı oturduğu koltuktan ibaret olan yöneticiler teknolojiyi böyle kullanırsa BT ne yapsın.

😉

 

23 Nisan 2009 Perşembe

Çocuk oyunu

Banka’nın yıllık raporu hazırlanıyor. Resimler çekiliyor.

Yakışıklı genç arkadaşımız “model” seçilmiş. Genel Müdür Yardımcısı’nın masasında poz veriyor. Flaşlar patlıyor.

Bir süre sonra Genel Müdür Yardımcısı “İşiniz bitti mi?” diye soruyor. Genç arkadaş, “15 dakikalık şöhret”ten başı dönmüş… “Sayemde masanız genç ve yakışıklı bir kişi gördü” diye yanıtlıyor.

Genel Müdür Yardımcısı altında kalmıyor.

“Bugünü 23 Nisan zannettin anlaşılan. Resim çektirmen bitince acele et. Törenlere gecikme…”

Odanın dışında kahkaha tufanı…

😛

22 Şubat 2009 Pazar

Büyüyünce koltuklu olaca’m

Bir öğretim üyesi, Master öğrencilerine sormuş: “Büyüyünce ne olacaksınız?

Gelen yanıtlar ilginç.

Ücretli çalışanların büyük çoğunluğu “Genel Müdür” veya “CEO” diye yanıtlamış.

Bazıları (örnektir) “Mobilya şirketinde CEO” demiş. Hali hazırda mobilya şirketinde çalışıyor. Neyse ki uzmanlaşmayı önemsemiş. Kısmen sevindim.

Pek azı “şu konunun en birinci uzmanı olacağım” demiş.  Ne mutlu onlara… Zaman içinde uzmanlık konuları, “en birinci” olacakları sahalar değişebilir. Umarım bakış açıları değişmez.

🙂

.

Not: Ben bu konuda film(ler)i defalarca gördüm, bazılarında oynadım. Hatırladığım sahnelerini de yazdım…

Oysa doğrusu…

🙂