"kopya" etiketli yazılar:

17 Ekim 2014 Cuma

Kopya ve Takdir

Bir tesadüf eseri fark ettim. Cem Akça isminde (oğlum yaşında) genç arkadaş, hoşuna giden yazılarımı blogunda yayınlamış.

Buradan ona, mesleği ve iş hayatı için önemli uyarılarda bulunmak istiyorum.

😀

Gördüğüm kadarıyla:

1 – 22 Ağustos 2014’te yayınladığım İstanbul halleri ni Çalışan İstanbul’un Halleri adıyla 27 Ağustos’ta yayınlamış.

Kopya-CemAkca-b20 Ağustos diye yazdığım tarihi 11 Temmuz olarak değiştirmiş.  (Muhtemelen o tarihte İstanbul’a gelmiştir.) Yazıyı benim yayınlama tarihimden daha önce göstermesini başka bir niyete bağlamadım.

😉

2 – 30 Ağustos 2014 tarihli Balık Baştan Kokar yazımı da 3 Eylül 2014’te kopyalamış. Kopya-CemAkca-c1Arkadaşım dediğim yerleri “bir uzman” olarak değiştirmiş. Resimleri farklılaştırmış.

Kendisinin 20 yıllık bir öyküyü kaldıracak yaşta olmadığını unutmuş.

Yazıyı yayınlamadan önce düzeltmesi gereken satır sonlarına özen göstermediği için yanlış yerlerde paragraflar oluşturmuş.

😉

3 – 9 Ekim’de yayınladığım Okul ve Aile yazıma dolaylı takdirini 15 Ekim’de göstermiş.

Kopya-CemAkca-a1

Yazıda bir şeyleri değiştirmemiş. Oysa ahlak kelimesi çok sayıda geçiyor.

😉

Her yazının sonunda konuyla ilgisiz

Kopya-CemAkca-dbirçok kelime sıralanmış. Sanırım SEO yapmaya çalışıyor. Bardak, Berbat, Bir Adam, Cinayet, Elimi, İnsana, İronik, Kavurma, Kulak, Mermi, Olsa, Rahat, Sabah Kahvesi, Yedi kelimelerinin ilgisini anlayamadım.

😛

Yazılarımın daha fazla insana ulaşması beni sevindiriyor. Zaten ugurozmen.com‘a reklam almadığım için, gelir kaygısı yaşamıyorum. Mesaj  kaygım var. Yayıldıkça hoşuma gidiyor.

Ne var ki, burada mesleki bir sorun var.

Cem Akça kendisini Designer / Photographer diye tanımlamış. Ayrıca “işinin bilincinde bir Tasarımcı” olduğunu yazıyor. Şimdiden bazı dergilerde “Grafik/Tasarımcı” ünvanını almış. Hatta “görsel tasarım direktörü” olmuş. Demek ki önümüzdeki yıllarda para kazanacaksa, bunu telif hakkı sayesinde yapacak.

Ve kendisini koruyan kavramları elleriyle yıkıyor. Şimdiden kopyacı lakabı almaya doğru gidiyor.

Çocuklarıma öğüdümü ona da tekrarlayayım. “Birkaç senelik unvan için, ömür boyu lakap taşımaya değmez.

🙂

 

04 Ekim 2013 Cuma

Samsung pilleri

2011 yılının son günlerinde Blackberry telefonum ihtiyaçlarıma yanıt vermez duruma gelmişti. Tam o sırada sözleşmesi de bitti (hatırladığım kadarıyla). Yılbaşından bir – iki hafta önce Samsung GT – N7000 satın aldım.

Uzun süre çok memnun olarak kullandım. Birçok iş adamını da Samsung almaya ikna ettim.

Yurt dışına gittiğimde sim kartı çıkartıp eski Blackberry’ye takıyorum. Mesaj iletişimi anlaşmam olmadığı için Blackberry’yi sadece telefon olarak kullanıyorum.  Wireless internet olan bir mekanda ise, Samsung GT – N7000‘i (sim kartsız) açıyorum. Gerekli işlemleri yapıyorum. Küçük çapta bir tablet taşıyor gibiyim.

2013 yılının başlarında Samsung GT – N7000 telefonum garip davranışlar göstermeye başladı. En çok da pili aniden sıfırlanıyordu. Birden iletişimsiz kalmaya başladım. Ev-ofis çalışırken müşteri telefonuna yanıt verememek gibi kötü durumlar yaşadım.

Bana bu cihazı öneren arkadaşımla karşılaştığımızda şikayetlerimi anlattım ve “Şunu al, istersen çöpe at. Bıktım” diye verdim.

Telefonun arkasını açtı, pilini çıkardı. “Bu pil şişmiş” müjdesini verdi.

Şişen pil nasıl oluyor diye merak ettiyseniz:

samsungPil-1

Yukarıda 2 adet orijinal Samsung pili görüyorsunuz. Soldakinin kalınlığı, üstten bakınca bile farkediliyor.

Bu pillere yandan bakınca

samsungPil-3

soldakinin neredeyse 2 katı kalınlığa ulaştığını görüyorsunuz. Dolma misali…

Daha 1.5 yıl dolarken cihazın paketinden çıkan orijinal Samsung GT – N7000 pilinin durumu böyle.

Orijinal Samsung GT – N7000 pili bulmak epey zamanımı aldı. 11 dükkandan birinde Çin malı kopyası vardı, diğerlerinden HAYIR yanıtını aldım. Neyseki 12’inci dükkanda vardı ve 170 TL ödeyerek satın aldım.

🙁

Yukarıda anlattığım gibi, genelde Samsung GT – N7000‘den memnunum.

  • Mesaj ekinde gelen dosyaları rahatça okuyabildiğim için Blackberry’yi hiç aramıyorum.
  • Yurtdışına gittiğimde yine sim kartı çıkartıp tablet gibi kullanacağım.
  • Hatta bu resimleri de yine o cihazla çektim.

Ama pil daha da şişip patlarsa, kimseye zarar vermesin diye bir kutuya koydum.

İsteyen Samsung yetkilisine gönderebilirim.

😉

EKLEME: Yeni aldığım pil, daha bir yılı dolmadan şişti.

🙁

17 Ocak 2013 Perşembe

Kopi raytır

Facebook’da bir tartışma sayesinde karşılaştık. Bir öğrencinin işlediği suç söz konusuydu. “Hak ettiğinden fazlasını hileyle aldığını, cezalandırılması gerektiğini” yazdım. “İsterseniz idam edin”, “Böylece özgürlükleri bastırıyorsunuz, kimse sesini çıkaramıyor” gibi cümleler yazmaya başladı. 

Sınıfta bırakılma, okuldan bir dönem uzaklaştırma gibi cezalar olabileceğini, “idam etmeyi” nereden çıkardığını sordum. Bunun “özgürlükler ile ilişkisini” anlatmasını istedim. Sanırım tutarlı bir yanıt bulamadı, “Bu kafada biriyle tartışmayacağını” söyleyerek yanıtladı.

Facebook profilini inceledim.

Reklamcılık ve grafik tasarım bölümlerinde öğrenci üç arkadaş bir araya gelmiş.  Girişimcilik rüzgarına kapılıp kendi reklam ajanslarını kurmuşlar. Mezun olmayı, öğrenmeyi, ustalaşmayı beklememişler.

Biri Strategy‘yi üstlenmiş, diğeri Creative olmuş, bizimki de “ASDFG ajansında Copywriter” diye yazmış. Cümle Türkçe başlamış, İngilizce bitmiş.

Neden metin yazarı değil de copywriter… Basit dilbilgisi kurallarından bile habersiz, okuduğunu anlamıyor, düşündüğünü anlatamıyor. Özgün metin yazacak değil ya, anca kopyalayabiliyor.

😛