Friendfeed’deki bir TAKSİ yazısı sayesinde başlayan tartışmaya, buradan katılayım.

Taksi plakasının değeri “kota” olduğu için artıyor. Yani değerini artıracak bir yatırım yok üzerinde… Üstelik, taksisini şoförlere (rayiç ayda 5000 TL civarındaymış) kiralayanların kazançları da vergisiz… 100 küsür taksisi olan birilerinden söz ediyordu şoförler. Ayda 500.000 TL civarında para… Vergisiz… Cukka…

Korsan taksi olduğunda, trafik kurallarına uymamazlık edebiliyor mu? Aksine, taksi şoförlerinden daha iyi uyuyor. Belediye otobüsü ve minibüs şoförlerinden çok daha kurallara uygun kullanıyorlar. (Yani saydıklarım gibi kendilerini “yasa üstü” görmüyorlar.) Tek farkı ne… Taksi baronlarına para ödemiyorlar.

Hizmet kalitesinin daha iyi olduğunu da herkes söylüyor.

😉

Avrupa’da taksiye bindiğimde, şoförün şehri ne kadar bildiğine şaşarım. Çok sıkı sınavlardan geçtiklerini biliyorum.

• Bunlardan birinde… Gideceğim caddenin adını söyledim. Şoför numarayı sordu. Ortada refüj varmış. Daha az ödemem için nereden dönmesi gerektiğini öğrenmek istemiş.

Burada ise… Karaköy’de bindiğin taksi, Gümüşsuyu’nu bilmez… “Karşıya gitmem” diye tutturur.

🙁

Korsan taksiyi ve vergisiz kazancı ortadan kaldırmanın yolu, miting yapmak değil.

Sınav yapmak… Adam gibi bir sınav. Tüm hastanelerin, okulların, kamu dairelerinin yerini bilmesini sağlayacak…

Ve sınavda kazanan herkese taksi plakasını ayda 3000 TL karşılığında vermek. Kota koymadan… Ama iyi kayıt ederek…

🙂

Böylece şoför esnafı zaten verdiği aylık kiradan azını devlete / yerel yönetime verir. Hem vergisiz kazanç azalır, hem de korsanlık yapmaya gerek kalmaz.

Doğru çözüme odaklanalım. Çözüm önermeden miting yapmak… Bence gürültüdür.

😛