"marka değeri" etiketli yazılar:

13 Şubat 2019 Çarşamba

Çin’de WeWork ve Starbucks Rekabeti

Paylaşımlı çalışma alanı konusunun dev kurumu WeWork, Starbucks‘ın modelini tersine çevirmiş.

🙂

WeWork Go adındaki program, dakika üzerinden masa kiralaması yapıyor. Starbucks’ın “Kahveni satın al ve bedavaya istediğin süre boyunca oturma alanı kullan” yerine “Dakika bazında oturma alanı kirala ve kahveni bedava al” uygulaması getirmiş.

Bu fikrin arkasında birçok ders var.

Çin’de, çalışılamayacak kadar kalabalık olan Starbucks’ların yerine daha iyi bir seçenek sunuyor.

Bir kahve parası öderim, saatlerce otururum” diyenleri Starbucks’a bırakıyor; “Çalışırken kahvemi içerim” diyen ve masa işgal etmeyi değil, çalışma ortamı bulmayı amaçlayanları kendine çekiyor.

  • Kendimi düşündüğümde, çoğunlukla “45 dakikam var. Şurada hem kahve içer, hem de çalışırım” dediğimi farkettim. Benim gibilerin işine gelebilecek bir uygulama…

Kapıdaki QR kodu okutunca, boş masa olup olmadığı ve hangi masanın ne zaman boşalacağını da öğreniyorsunuz. Hemen rezervasyon yapabilirsiniz.

😉

Starbucks’ın temel değer önermesinin müşteriler tarafından abartılı kullanımı, rakip için fırsat yaratmış. Teknoloji sayesinde farklı ihtiyacı olanları kendisine çekecek uygulamayı hayata geçirmiş.

Bu, basit teknolojiyle harmanlanmış  yeni yaklaşımları keyifle izliyorum.

😀

07 Şubat 2018 Çarşamba

Çin’in En Güçlü Markaları

Brand Z, Çin’in en güçlü markalarını açıkladı. İlk sıralar şöyle:

Tüketici elektroniği şirketlerinin çokluğu dikkatinizi çekmiştir. Sonra da ev aletleri şirketleri sırada… Bu iki kategori ilk 10 şirketten 6’sını oluşturmuş. Mobil oyun şirketlerini de göz ardı edemeyiz.

Çin’in geleceğe ne kadar hazır olduğunu tartışmak ister misiniz?

.

16 Haziran 2017 Cuma

Marka Değeri

Birkaç gün önce şu haberi gördüm.

CRM ve Sosyal CRM eğitimlerimde mutlaka Türk Telekom’dan bahsederim.

Önce sorarım: “Türkiye’de en çok müşterisi olan kurum hangisi?” Son GSM birleşmesinden sonra, Türk Telekom oldu.

Sormaya devam ederim: “Türkiye’de sosyal mecralarda en çok şikayet edilen kurum hangisi?“. Bu sorunun yanıtı da aynıdır. Türk Telekom.

Bu durumu “müşteri sayısı çok olunca şikayet de çok olur” diye açıklamaya kalkabilirsiniz. Ama size itiraz gelir.

😉

Sormaya devam ederim.

Amazon’un müşteri sayısı Türk Telekom’un 15 katından fazla. Sosyal mecralarda Amazon’dan şikayetler mi, Türk Telekom’dan şikayetler mi fazla?” Yanıt maalesef Türk Telekom olur.

Demek ki, sosyal mecralara yansıyan şikayet sayısının müşteri sayısıyla doğrudan bir ilişkisi (korelasyon) yok.

🙁

Soruları bırakıp işin ders kısmına geliriz.

CRM’i olmayanın Sosyal CRM’i olmaz” diye anlatırım.

Bir Sosyal-CRM etkinliğinde benden önceki konuşmacı Türk Telekom adına sahneye çıktı. “Şikayetlerinizi sosyal mecralardan yayınlayınca hemen ilgileniyoruz” dedi. İşte yanlış olan da bu zaten. Çağrı merkezine söyleyince çözemiyorsunuz, mutlaka 20 milyon insana “kötü hizmet aldığınızı” duyurmak zorunda kalıyorsunuz.

🙁

Neden Amazon hakkında şikayet daha az.

Öncelikle Amazon’u kendisine (bizzat Amazon’a) şikayet etmek kolay. Üstelik hızla dönüş yapıyorlar. Şikayetle başlayan süreç sonunda “Amazon neden aşk markası oluyor” diye yazı yazılmasına neden olacak bir özen gösteriyorlar.

😉

Sonuçta “marka değeri” konuşulduğu zaman insanda olumsuz anıları değil, olumlu duyguları hatırlatmak gerek.

Aksi durumda pek ikna edici olmuyor. Çünkü marka deneyimdir. Öyle değil mi?

.