Şöyle bir mesaj aldım:
1 senedir CRM üzerine girişimde bulunmak için çevremden arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunuyorum. Internette araştırırken yazılarınıza denk geldim, bir süredir ilgiyle takip ediyorum, ya da buna takip etmek denemez, CRM ile ilgili eski yazılarınızı okuyorum.
Benim özellikle ilgilendiğim konu sadakat kartları. Yazılarınızda sadakat kartlarının gelişimini 4-5 film olarak adlandırmışsınız.
1. film –> her markanın cüzdan posteri olarak toplamda 200 küsür kart çıkarması.
2. film –> bankaların bu işi finansal bir iş olarak görüp sahip çıkması ve marka kartlarının marka+banka kartı olması (bir sürü de örnek koymuşsunuz)
3. film –> Her banka programının (bonus, advantage vs) sayısız markası olunca, rekabet manasında bu kartların bir anlamının kalmaması, böylece sadakatin markaya değil, programa olması ile markaların tekrar kart çıkarma ihtiyacı kaçınılmaz olmuş, anladığıma göre.
1. sorum bu noktada. Migros ve Marks&Spencer örneğini vermişsiniz. Bu örnekler çoğaltılabilir mi? Belki de yaşım gereği hatırlamıyorum, ama Boyner, YKM, Sevil gibi örnekler var mıdır acaba? 2 örnek böyle bir genelleme için az geldi bana. Tamam biliyorum piyasada yüzlerce sadakat kartı var (carrefour, migros, beymen, vakko, ramsey, network,…). Fakat bunların hepsi bir zamanlar bankalara mı aitti?
4. film –> ortak sadakat programlarının ortaya çıkması. Paro tek örnek sanırım.
2. sorum da bununla ilgili. Koç grubundan başka bir grup da kendi markaları içinde potansiyel görüp böyle bir program çıkartamaz mıydı? Mobilya, retail, otomotiv, turizm, banka gibi pek çok sektörde markaları olan Sabancı grubu neden bunu hiç düşünmesin. Ya da hiçbir holdinge bağlı olmadan şube sayıları çok büyük farklı sektörlerden 2-3 firmayı birleştiren bir koalisyonda neden kimse sinerji görmesin?
😉
Benim ilk soruya yanıtım şöyle:
Öncelikle “Migros ve Marks&Spencer örneğini” 3’üncü film için değil de yanlış yöne giden 4’üncü film için verdiğimi sanıyordum. Bu durumda “Boyner, YKM,… piyasada yüzlerce sadakat kartı var (carrefour, migros, beymen,… Fakat bunların hepsi bir zamanlar bankalara mı aitti? ” sorusuna yanıt veremiyorum.
Dolayısıyla “2 örnek böyle bir genelleme için az geldi bana. ” önermesi de yanlış anlamadan kaynaklanıyor.
Sanki daha önce zaten bunları yazmışım gibi bir izlenimim var. Ya ben yeterince iyi anlatamamışım, ya da soruyu iyi anlamadım.
Gelelim daha fazla önem verdiğim kısmına… Eğer, “1 senedir CRM üzerine girişimde bulunmak için…” diyorsak, “Benim özellikle ilgilendiğim konu sadakat kartları…” diyorsak… Girişim yapacağımız konuyla gerçekten ilgilenmeliyiz.
Internet’in olduğu bir devirde “Belki de yaşım gereği hatırlamıyorum” kelimelerini okuyunca, şaşırıyorum ve üzülüyorum. Hani araştırmacılık?… Üstelik, daha önce yazdıklarım içinde bu sorunun yanıtı da var.
Bir yandan da sevinmeliyim. Demek ki bu konuda geniş içerik internet’te bulunmuyor. Bana yazacak çoook gün çıktı. Eğer sıkılmazsanız.
😛
Gelelim 2’inci soruya…
Acaba “Koç grubundan başka bir grup da kendi markaları içinde potansiyel görüp böyle bir program çıkartamaz mıydı? ”
Çıkartabilirdi. Zaten Boyner grubu daha önce çıkardığı marka kartlarını birleştirip Advantage‘i çıkarmıştı. (Yazmıştım.) Cankurtaran grubu da aynı şekilde Cankart‘ı çıkarmıştı. (Yazmıştım.)
Burada benim 2 tane ödüllü sorum var. (Ödül: Harvard Business Review’dan derleme yapılan Türkçe kitaplar. 2 adet. Kurayla falan değil. Benim ve okuyanların ufkunu en çok açacak kişilere hediye edeceğim.)
Soru 1: “Mobilya, retail, otomotiv, turizm, banka gibi pek çok sektörde markaları olan Sabancı grubu neden bunu hiç düşünmesin?” Acaba düşünmemişler midir? Neden yapmamışlardır?
Soru 2: Ayrı şirketlerin kartlarını tek bir çatı altında toplayınca sadakat ortaklığı olur mu? Başka nelerin de olması gerekir?
😀
Yanıtları buraya, blog yazısı altına gönderin ki toplu bir bilgi hazinesi olsun.
30 Temmuz günü son teslim tarihi.
😀