"mavi yaka" etiketli yazılar:

20 Ağustos 2015 Perşembe

Beyaz Yaka’dan Mavi’ye

Dün Twitter’da @AjansBaskani‘nın bir mesajını gördüm:

beyaz-mavi-1

Yıllardır hemen her konuşmamda vurguladığım ve her iki blogumda da defalarca yazdığım cümleyi, son kez tekrarladığım Geleceğin Mesleği yazısının bağlantısını ekleyerek retweet’ledim.

beyaz-mavi-a

Mert Taşçıoğlu (@merttascioglu ) şöyle bir yanıt göndermiş:

beyaz-mavi-2

Twitter’de verdiğim kısa yanıtı burada genişçe açıklamak için yazarken, Özgür Alaz’ın mesajı geldi.

beyaz-mavi-3

Ben de aynı şeyi söyleyecektim.

Bir yerde “iş yapılıyor” ise, mutlaka “değer yaratan” bir beyaz yaka vardır.

  • Çok üretilip ucuza satılıyorsa veya deniz aşırı ülkede hızlı teslim ile başarılı olunuyorsa satış ve pazarlama iş yapıyordur;
  • Üretilen her parça para kazandırıyorsa, ya tasarım ya da marka değeri iş yapıyordur;

Eğer bunlar yoksa, mavi yakalar üretiyor ve para bir yakasız (patron)a gidiyordur.

😉

Yani… Yaka mavileştikçe insan köleleşir.

Bugün beyaz yaka olduğunu sananlar bile “patronun kölesi” olmaktan şikayet ediyorlar ya!..

Çok tekrarladığım gibi (bu yazıda hep tekrarları vurguluyorum) “İnsanı patronu köle yapmaz. Kölelik bir ruh halidir“.

Köleliğinden şikayet eden beyaz yakalara “Bakmayın yakanızın beyaz olduğuna, aslında bilişim döneminin mavi yakalısınız. yerinizi bir donanımın veya yazılımın alması sadece zaman ve/veya para meselesi” dememin nedeni aynı.

Bilgiyle yıkanmadıkça yakalar (giderek artan hızla) mavileşir. Sonra da patronun kölesi olmaktan şikayet edersiniz.

Suçun tamamı senin demeye dilim varmıyor ama, çoğu senin be arkadaşım.

 😉

 

05 Temmuz 2015 Pazar

Geleceğin Mesleği

Az önce İsmail Hakkı Polat’ın facebook’a yazdığı bir önermeyi okudum.

meslek

Bu önermenin altında ciddi bir tartışma yaşandı.

Bu gibi cümlelere kanmayın. Sevdiğiniz işi yapın” diyenler, “Geleceğin mesleği hep ileride kalıyor. Gençlik bir kez yaşanıyor” diyenler… Ayrıca, “Gençler şimdi bir işi sevdiklerini sanıp, sonra pişman olabiliyor” diyenler, “Gece yatarken hep o ‘düşle’ yatıp sabah gerçeğe uyanıyoruz” diyenler…

😉

Bu blogdaki bindörtyüz küsür yazıdan en çok okunan ve en fazla yorum yazılanı “30’dan Sonra Meslek Değiştirmek” başlıklı yazıdır.

Aile zoruyla meslek seçenler kadar olmasa bile, gençken hayalini kurduğu mesleği seçenlerin hayal kırıklıkları da yorumlarda yer alıyor. Yani biri veya diğeri çözüm olmayabilir.

🙁

İsterseniz, LinkedIn’de hangi mesleklerin daha çok aranılır olduğuna bakalım. Bilgi yönetimi ağırlıklı işlerin cazibesini arttığını göreceksiniz. Mc Kinsey de aynı fikirde

Bence… Geleceğin mesleği deyince, şunu atlamamak gerek. Bugünkü mesleklerin bir çoğu devam edecek. Üzerine bilgi yönetimi eklenecek. Örneğin Pazarlama mesleği (strateji’den iletişim’e kadar tümü) “çığırtkanlık”tan tümden uzaklaşacak, müşteri verilerinin analiz edildiği ve karar vermekte kullanıldığı bir disiplin haline gelecek.

Tüm mühendislik branşları, veri modelleri ile uğraşacak.

Yani mesleğin ne olduğundan çok, bakış açınızın ne olduğu ve öğrenmeye ne kadar istekli olduğunuz önemli.

Bir big data konferansında söylediklerimi tekrarlıyorum: Okuldan mezun olduğu zaman beyaz yakalı olabilir. Ama bilgiyle yıkanmayan her yaka mavileşecek.

😀