Beyaz Yaka’dan Mavi’ye
Dün Twitter’da @AjansBaskani‘nın bir mesajını gördüm:
Yıllardır hemen her konuşmamda vurguladığım ve her iki blogumda da defalarca yazdığım cümleyi, son kez tekrarladığım Geleceğin Mesleği yazısının bağlantısını ekleyerek retweet’ledim.
Mert Taşçıoğlu (@merttascioglu ) şöyle bir yanıt göndermiş:
Twitter’de verdiğim kısa yanıtı burada genişçe açıklamak için yazarken, Özgür Alaz’ın mesajı geldi.
Ben de aynı şeyi söyleyecektim.
Bir yerde “iş yapılıyor” ise, mutlaka “değer yaratan” bir beyaz yaka vardır.
- Çok üretilip ucuza satılıyorsa veya deniz aşırı ülkede hızlı teslim ile başarılı olunuyorsa satış ve pazarlama iş yapıyordur;
- Üretilen her parça para kazandırıyorsa, ya tasarım ya da marka değeri iş yapıyordur;
Eğer bunlar yoksa, mavi yakalar üretiyor ve para bir yakasız (patron)a gidiyordur.
😉
Yani… Yaka mavileştikçe insan köleleşir.
Bugün beyaz yaka olduğunu sananlar bile “patronun kölesi” olmaktan şikayet ediyorlar ya!..
Çok tekrarladığım gibi (bu yazıda hep tekrarları vurguluyorum) “İnsanı patronu köle yapmaz. Kölelik bir ruh halidir“.
Köleliğinden şikayet eden beyaz yakalara “Bakmayın yakanızın beyaz olduğuna, aslında bilişim döneminin mavi yakalısınız. yerinizi bir donanımın veya yazılımın alması sadece zaman ve/veya para meselesi” dememin nedeni aynı.
Bilgiyle yıkanmadıkça yakalar (giderek artan hızla) mavileşir. Sonra da patronun kölesi olmaktan şikayet edersiniz.
Suçun tamamı senin demeye dilim varmıyor ama, çoğu senin be arkadaşım.
😉