"mimar" etiketli yazılar:

28 Mart 2017 Salı

Deneyim… Tuvalette bile…

Müşteri odaklı bir şirket olmak için verilerin yetersiz olduğunu, müşteri ve/veya kullanıcı deneyimine dikkat etmek gerektiğini danışmanlık ve eğitim seanslarında sıkça söylerim.

Kullanıcı deneyimi hayatın her yerinde önemlidir.

Bakın…

Bu tuvalette, dışarıda bekleyen sırası uzasa da hemen hiç bir zaman iki pisuar birden kullanılmıyor. Birbirlerine arkalarını dönseler, öndeki cephesini kapıya dönmüş oluyor. Giren kişiye görünür tercih etmiyor.

Yukarıdaki resimleri zaten sosyal mecralarda defalarca görmüşsünüzdür. Muhtemelen mimarın (veya ustanın) aklına gülmüşsünüzdür.

Geçmişte, tuvalet konusunda
[1] isimlendirme
[2] işe akıl katmak
konulu yazılar yayınlamıştım.

Hayatın her yerinde müşteri deneyiminin önemli olduğunu bu örneklerle anlatıyorum.

😉

Örnekler teknoloji sayesinde oldukça zenginledi.

Tuvaletlerin ışığını ayarlayan kişiler konusunda çok sayıda “kulak çınlatma” okuyorum.

Bir de yeğenimin “serzenişi” vardı.

Işığın yanma süresini o kadar kısa tutmuşlar ki
s.çıyor muyuz, “haydi eller havaya” mı yapıyoruz,
belli değil.

Tuvaletlerin sensorlarını çoğunlukla erkek teknisyenler ayarlıyor. Kadın tuvaletlerini de yine kendilerine göre ayarladıklarından (akıl da yanlarında [2] olmayınca) bu gibi şikayetler artıyor.

Maskeleme aracı olarak sifon kısmını Serdar Kuzuloğlu yazmıştı. özellikle kadın tuvaletlerinde gürültülü müzik yayını, su tüketimini ciddi oranda azaltıyormuş.

😉

Bir de tuvalet davranışlarını yönlendiren uygulamalar var. (Umarım uygulama deyince aklınıza “mobil app” gelmemiştir 😛 )

Aşağıdaki resim, uluslararası futbol turnuvası olan bir şehirde çekildi.

Bunun sinek resimli olanını erkeklerin çoğu görmüştür. Basketbol turnuvası olan şehirde, basket potası versiyonu da vardı.

İşin deneyimle ilgili kısmı şu: Erkekler, bir hedef görünce doğrudan onu vurmaya odaklanıyorlar. Böylece sağla, solla ilgilenmiyorlar ve etrafa saçmadan işlerini bitiriyorlar. Temizlik giderlerinde tasarruf yapılıyor.

😉

Oldukça eğitimli bir düzeyin katıldığı konferansın arasında tuvalete gitmiştim. Sırada benden önceki arkadaş kabine girdi, Ancak küçük çişini yapacak kadar zaman sonra çıktı. Sonra girdim. Klozetin oturağını kaldırmadan işini görmüş.

Elini sürmesen bile bir ayak hareketiyle kaldırabilirsin. Bulduğundan daha pis bir şekilde bırakmak konusunda çaba sarfetmemelisin. Benden önce giren (ki yıllardır tanırım) gözümde epey derece kaybetti.

🙁

Biz yine deneyim her yerde önemlidir kısmına dönelim. Bu vesileyle (2 eski yazıyı hatırlatarak) tekrarlayayım:

.

21 Ağustos 2015 Cuma

İşe Akıl Katmak

Geçenlerde Facebook’da gördüm.

Tabelacıya “4 tane bayan WC ve 3 tane erkek WC tabelası hazırla” demişler. O da harfiyen yerine getirmiş

Dogru-TANIMLA

İşini iyi yapmak” deyimini farklı anladığım çok sayıda meslek erbabı var. Marangozundan IT’cisine kadar giden yelpazede işinin gerçekten ustası olmayanlarla sorun yaşarım.

Fayans yapan borulara hasar verir, tesisatçı fayansları kırar, boyacı ortalığı batırır, sinek teli yapan pencerenin menteşesini bozar, dış cephe alarm cihazı su alır…

🙁

Unutamadığım örneklerden biri şudur:

Bir mimar zengin müşterisi için 3 katlı villa çizmiş. Villanın bahçesinde geniş bir havuz varmış. Sıkça davetler veren müşterisini rahat ettirmek için her ayrıntıyı düşünmüş. Zemin katta kadınlar ve erkekler için 2 ayrı tuvalet tasarlamış.

Titiz bir mimar olduğu için erkek tuvaletindeki her pisuarın alt kısmının yerden yüksekliğini de 60 cm, 60 cm , 60 cm diye yazmış. Önden kesit, yandan kesit, perspektif, vb… hepsini hazırlayıp ustaya vermiş.

Kontrol için gittiğinde gördüklerine inanamamış. Erkek tuvaletindeki pisuarlar yerden 120 cm yukarıya monte edilmiş. Bırakın işemeyi, el yıkamak için bile yüksek… Sadece yüz yıkamaya yarar.

😉

Ustaya söylenmeye başlamış:

– Ben sana bunların ölçüsünü vermedim mi? Her birinin altına 60 cm diye yazmadım mı? Yahu, sen bir hata yapma diye 3 pisuarın her birinin altına ayrı ayrı 60 cm diye yazdım…

Usta biraz mahcup şekilde yanıtlamış:

– Mimar bey, pisuarları takarken plan ve çizimler yanımda yoktu. Aklımda yanlış kalmış.

Mimar iyice sinirlenerek bağırmış.

– Ulan planlar yanında yoktu. Onu anladık. S.kin de yanında değil miydi? İşer gibi yapıp ölçemez miydin?

🙂

İnsanın aklı yanında olmayınca… Gerekli her malzeme olsa da faydası yok.

.

18 Temmuz 2010 Pazar

Mezuniyet sonrası

Öykü rahmetli babamdan…

😀

Ünlü mimar Sedat Hakkı Eldem‘in hocalık döneminde DGSA Mimarlık‘tan mezun olmuşlar. İşe girmişler.

Bir süre sonra aralarından biri, çalıştığı iş yerinde mimari projede takılmış. Hoca’sını ziyaret edip ona sormak istemiş.

Eskiden eline kalemi alıp 2 dakikada çizen hoca, derste anlattıklarından bir iki cümleyi tekrarlamış. Hepsi o kadar…

Eski öğrencisi “Hocam, şunu bir çiziverseniz…” diyecek olmuş. Hoca hem ders vermiş, hem de takdirlerini bildirmiş:

“Oğlum, düne kadar öğrencimdin. Artık meslekdaşımsın.”

😛