Yine Oxford
Bir yandan yarınki blog yazısını hazırlarken, Bloomberg HT’ye göz ucuyla bakıyordum.
Turkcell’in CEO’su Süreyya Ciliv’le röportaj yayınlanıyordu. Teknoloji, hız, ülkeye hizmet, rakiplerin çok misli, internet, mobil, yerli üretim telefon gibi konuları dinlerken konu mobil eğitim’e geldi.
Süreyya Ciliv “İbrahim Tatlıses’in çok güzel bir sözü var: Urfa’da Oxford vardı da mı okumadık” diye giriş yaptı. “Artık her yere Oxford, Harvard, Stanford, MIT’yi getiriyoruz” diye devam etti.
😉
Şu giriş cümlesindeki “çok güzel” sıfatını sorguladım. “İbrahim Tatlıses’in çok güzel bir sözü” diye beynimden defalarca geçirdim. Oysa ben hiç de güzel bulmuyorum. Hatta cehaletin küstahça savunulması diye niteliyorum.
“Daha sonra Oxford’a gidecek paran olduğunda gittin mi?” demiyorum. “Fazlası var” diyerek bu konuda görüşümü yazmıştım. Bedeli ödense de, ödenmese de eğitim bir kaynak kullanımıdır. İşe yaramamışsa, kaynak israfına dönüşür.
Süreyya Ciliv cehaleti kutsayan sözleri “çok güzel” diye nitelemek yerine “Artık kimse “Burada Oxford, Stanford, Harvard, MIT vardı da gitmedik mi?” diye soramayacak. Ellerine, ceplerine getiriyoruz.” deseydi, keşke.
😉
Genç arkadaşlar,
Mobil eğitim için viral yapacaksanız, dayanak da buldunuz.
Haydi hayırlı tıraşlar.
😛