"PaaS" etiketli yazılar:

12 Şubat 2018 Pazartesi

Mülksüzleşme

Özgür Alaz sayesinde öğrendim. Almanya Tchibo, bebek kıyafeti kiralama modeli sunmaya başlamış.

Linkedin’de görünce altına şöyle yazdım:

O kadar önemli bir değişimin habercisi ki… En az Uber, Airbnb gibi çığır açacak bir yöntem aslında. İster mülksüzleşme, ister paylaşım ekonomisi, ister platform deyin… Dijital dönüşümün getirdiği yıkıcı unsurlardan biri olacağını söyleyebilirim.

Linkedin’de çok sayıda yorum ve ilginç olduğunu söyleyebileceğim tartışmalar yapıldı.

😉

Neden bu modelin çok önemli bir gelişme olduğu kanaatinde olduğumu anlatayım.

Web’de doğan kurumların başarılarından biri de mülksüzleşme. Biz bu kavramı

klişelerinden biliyoruz.

Web doğumlu kurumların başarılı uygulamalarını müşterilerine değer önerisi haline getiren geleneksel kurumların farklılaşmasını da izliyoruz.

Almanya Tchibo’nun bu yaklaşımını beğenmemin nedeni de mülksüzleşmeyi müşterilerine değer önerisi olarak sunmasından kaynaklanıyor.

Belki biliyorsunuzdur… “Çocuğun yediği helal, giydiği haram” diye bir atasözü vardır.

Linkedin’de yorum yapan Emre KocabaşTürk kültüründe olan bir şey “kardeşten kardeşe” hemen hemen herkes abladan abiden bazen akrabadan kalan birşeyler giymiştir sanırım. ” demiş.

Altuğ Gürkaynak, ofisteki 5 arkadaşına sormuş. “4 EVET, 1 HAYIR. çocuğu olanların tümü EVET dedi, çocuksuz bir idealist arkadaşımız HAYIR dedi..” diye sonuçları bizimle paylaşmış.

Hemen hepimiz, ilk çocuğun elbiselerini ikinci için sakladık. Giymediği durumlarda, akrabalara ve arkadaşlara verdik veya aldık.

🙂

Mezuniyet yemeği için (çoğunlukla hayatında ilk defa) uzun gece elbisesi giyecek olan kızlarımız, “koşulsuz iade” yapan yerleri tercih ediyor. Büyük kısmı, ertesi gün iade ediyorlar.

Demem o ki, kullan – iade et modeli zaten işliyor.

.

Zaten bilmemne.com bunu yıllardır yapıyor” diyecek olanlara TEKRAR söyleyeyim. “Web’de doğmamış geleneksel kurumların benzer uygulamalar yapıp mülksüzleşmeyi değer önerisi olarak sunmasını” konuşuyoruz. “Satın alırsan 40 TL, aylık kiralarsan 10 TL” denilmesini konuşuyoruz.

Uber’in yaptığını otomobil satıcılarının yapması gibi; satmak yerine kiralamak, zamanla kiralamak yerine de istendiğinde şoförlü araba hizmeti sunmak gibi” desem anlaşılabilir mi?

😀

Geçen hafta katıldığım bir toplantıda “Bu devirde teknolojik cihazları satın almak ne demek? İki yıl sonra değiştirilecek aletler satın alınır mı?” denilmişti.

Linkedin’de Özgür Alaz’ın iletisine yorum yapan Oğuz Tanrıkulu Vestelin 2 yılda bir TV’ nizi yenilemesi gibi..akıllıca” diye yazmış. Aynı fikirdeyim. Yakın gelecekte, maddi varlıklar için de abonelik benzeri uygulamaları göreceğiz.

Zaten birçok Avrupa ülkesinde cep telefonları o şekilde kullanılıyor.

😉

Almanya Tchibo başarılı olur mu bilemem ama bu “kullandığın kadar öde” (hizmet olarak ürün – product as a service – PaaS  [1] ve [2] ) modelinin geleneksel sektörlerde de çok yayılacağına eminim.

EKLEME: Temmuz 2018

Black & Decker Social Tools adıyla el aletlerini kiralamaya başladı. Ek olarak kullanım bilgileri ve neyi nasıl kesmek, doğramak, vidalamak, vb. gerektiği konusunda know-how aktarıyor.

Amerikalı otomobil üreticisi General Motors, müşterilerine, otomobillerini kullanmadıkları zaman kiraya verebilecekleri bir platform sunmaya başladı.

EKLEME: Mayıs 2019

Urban Outfitters ayda 88 dolara 6 parça kıyafet kiralayabileceğiniz yeni bir servis sunuyor.

EKLEME: Eylül 2019

Nike Adventure Club, yıl boyunca şık kalmak isteyen çocuklar için bir abonelik hizmeti sunmaya başlayacak. Aylık 20 ABD doları ödeyen çocukların her üç ayda bir yeni spor ayakkabı alabilmesini sağlayacak. Aylık 30 ABD doları seçeneği iki ayda bir, ayda 50 ABD doları seçeneği ise her ay yeni bir spor ayakkabı sunacak.

4C – 7Y arasındaki ayakkabı numaraları (yaklaşık 2 – 7 yaş) için geçerli olacak.100 çeşit arasında seçme yapılabilecek. İstenirse değiştirme sıklığı artırılıp azaltılabiliyor. İade edilenler yeniden dolaşıma sokulabilir veya Nike tarafından bağışlanabilir.

EKLEME: Mart 2021

Begüm Öztan sayesinde öğrendim. Japon minimalist yaşam tarzı markası MUJI, ayda 3 dolara mobilya kiralamaya başlamış

Bir yıldan dört yıla kadar süre için, dört farklı boyutta yatak, iki masa, üç sandalye ve dört farklı raf arasından seçim yapabiliyor.

😉

22 Eylül 2017 Cuma

Rehber, DJ ve Öğretmen

Başta Finlandiya olmak üzere, Dünya’daki eğitim sistemleri değişiyor.

Bu gelişmeler hakkında ayrıntılı okumadan “Öğretmenlere gerek yok, bilgiye istediğin yerden ve istediğin zamanda ulaşıyorsun” diyenlerle sohbet ettiğimde konuya apayrı bir noktadan yaklaşıyorum.

– Profesyonel rehberlik diye bir meslek şu son 10 – 15 yılda iyice parladı değil mi?
– Evet.
– Bir kurumdan diğerine transfer olan rehberler, İstanbul (veya Uzak Doğu veya Güney Afrika) en iyi şunlarla gezilir diye şöhret yapanlar da var.
– Evet.
– Bilgi arttıkça her bilgiye ulaşılıyor değil mi?
– Evet.
– Her bilgiye istenildiği zaman ve istenildiği yerden ulaşılıyorsa, “neden profesyonel rehberlerin değeri arttı” diye düşünüyor musun?
– …

Genellikle buna yanıt veremezler. Ben devam ederim.

– DJ’lerin (disk jokeylerin) de benzer şekilde değerlendiğini gözlüyorum. Bu DJ’ler, kendileri şarkı söylemezler, beste yapmazlar… Ama diskolar “Şu DJ bizde” diye reklam yapıyor. Bir kurumdan diğerine transfer olmak için para alıyorlar. Bazı DJ’ler önemli festivallerde yer alıyor.
İstediğin parçayı, istediğin zaman ve istediğin yerde dinleyebilirken, neden şarkı söylemeyen ve beste yapmayan adamın değerlendiğini düşünüyor musun?
– …

Bu noktaya kadar dinler ve bahane üretmezse, devamını anlar. Ben de üstelemem zaten.

😉

Devamını anlamayanlar için yazayım. Gerek profesyonel rehberlik gerekse DJ’lik, ürünlerin hizmete dönüşmesi (yani her yerden ulaşılabilecek bilgi‘den çok deneyimin öne çıkması) ile parladı.

Yakında “Hizmet olarak Ürün” (Product as a Service – PaaS) kavramını çok konuşacagımızı daha önce de yazmıştım.

🙂

Finlandiya’da ders başlıkları “matematik”, “coğrafya”, “tarih” diye işlenmiyor ama bir konu üzerinde hepsini içerecek şekilde eğitim veriliyor.

İlk ve orta okulu geçtim, lisede ezberci değilseniz, zaten Tarih dersinde Birinci veya İkinci Dünya Savaşı’nı okurken, sosyal, ekonomik ve siyasi boyutlarını da merak etmiş olmalısınız. Bir adam, bir soyluyu öldürdü diye savaş çıktığına inanmamışsınızdır.

Ezberleme beceriniz zayıfsa, Tarih konularının aklınızda kalması için bir coğrafya atlası üzerinden çalışmışsınızdır.

Hasbelkader savaş alanlarına turistik yolculuk yaptığınızda hamasi öyküler dinlemek yerine coğrafi ve sayısal karşılaştırmaları dinlemek istemişsinizdir.

Özetle, eğitim zaten merak eden ve sorgulayan bireyin öğrenim deneyimine göre şekilleniyor. Araçların amaç olması engelleniyor.

Beni sorarsanız, zaten sadece CRM veya Dijital Dönüşüm anlatmıyorum. Orta kademe yönetimin sıkıntılarını, proje ekibi yönetimini, üst kademe bakış açısını, müşteri temaslarını… özetle bir CRM veya Dijital Dönüşüm Projesi yönetenin başına geleceklerin tamamını aktarmaya çalışıyorum.

Ödevini birkaç farklı derste, az değiştirerek kullanan ve iyi not alan MBA katılımcıları da çıkıyor

😉

Meraklısına, eğitim konulu yazıların tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.

.