"Paul Senge" etiketli yazılar:

24 Ocak 2009 Cumartesi

Eğitimde kalite

Bir yazıda, karar verilen an ile elde edilen sonuçların arasındaki zaman arttıkça, araya giren yanlış kararların sayısının da arttığından bahsettik.

Bence bunun en belirgin örneklerinden biri de “eğitim” sektörüdür. Özel üniversite açıp işi ucuza getirmeye kalkan bazıları… Yatırımları hemen paraya çevirmek isteyenler… “üniversite sınavına binlerce insan giriyor” diyenler… Yüksek lise eğitimi yapanlar… Askere gitme tarihini ertelemekten başka ise yaramayanlar… Sadece bazıları için söylüyorum… Bu bazıları yazının konusu değiller… 🙂

Ya da diğerleri… İyi bir akademik kadro kurarlar… Çok yatırım yaparlar… Meyvesi birkaç sene sonra elde edilir. Okullun eğitiminin iyi olduğu piyasada dillenmeye baslar. Öğrenciler öyle söylediği için değil, mezunları işe alanlar memnun olduğu, okulu methettiği için. Bunlar da (bu seferlik) konu dışı…

Bir de arada gidip gelenler var… İyi bir akademik kadro ve yatırımla ise başlayan… Bir süre sonra maliyeti azaltmaya karar veren… Pahalı kadroyu ucuzlar ile değiştiren… Bu değişimden sonra ilk bir kaç sene (piyasadaki bilinirliği eski mezunlardan ötürü olumlu olduğundan, doğal olarak) kar eden… Sonra, yeni mezunların tercih edilmediği dedikodusu çıkan… Giderek öğrenci bulmakta güçlük çeken… Ve finansal güçlüklerle karşılaşan…

5 – 6 sene geciken sonuç yüzünden, ilk yıllar yüksek kar eden ve kendini haklı hisseden bu son grup bana Paul Senge’nin örneklerini hatırlatır.

Ne var ki bir başka “pazarlama gerçeği” daha vardır. Algısı düşen markayı eski yerine oturtmak imkansız değildir ama çok zor ve daha masraflıdır.

🙁

16 Ocak 2009 Cuma

Geciken sonuçlar

Karar verilen an ile elde edilen sonuç arasındaki zaman arttıkça, araya yanlış kararlar girer.

Paul Senge’nin “Beşinci Disiplin” (The Fifth Discipline: The Art & Practice of The Learning Organization) isimli kitabında örnek ile anlatılır.

Duşun suyunu acarsınız. Sıcak su hemen gelirse mesele yok. İstediğiniz sıcaklığa hemen ayarlar ve yıkanırsınız. Ama sıcak suyun gelmesi gecikirse ve siz ne kadar süre sonra gecikeceğini bilmezseniz, bir süre bekler, sonra sıcağı sonuna kadar açarsınız. Sıcak su gelince haşlanırsınız. Soğuk suya saldırırsınız. Onu biraz açsanız, belki ideal sıcaklığa kavuşacaksınız (2 dakika sonra) … Ama sonuna kadar açtığınız için az sonra donarsınız. Sıcaktı, soğuktu derken belki de hiç istediğiniz sıcaklığa ulaşamadan duştan çıkarsınız.

Oysa, daha ilk baştan bir kaç dakikanızı ayırsanız ve izleseniz, daha sonraki seferlerde, 2 dakika içinde istediğiniz sıcaklığa ulaşabilirsiniz.

Bir çok firma, hep bu deneme ve yanılmaları tekrarlar. Doğru kararı bir türlü veremez.

Önümüzdeki günlerde bir iki örneği yazacağım. Siz de “işin doğası gereği” sonuçların çok gecikmeli elde edildiği sektörleri veya uygulamaları biliyorsanız, yazın.