"saçmalık" etiketli yazılar:

03 Kasım 2023 Cuma

Burada Yapılmışı Var

Eğitim döneminin başında şu e-posta mesajı geldi:

Merhaba Hocam, 

Nasılsınız?

Yüksek lisans bitirme projesi için –Profesyonel Satış Stratejilerine Çok Yönlü Başarı Odaklı Yaklaşım– isimli bir konu belirledim.

Profesyonel satış stratejilerini; kısa-orta-uzun vadeli hedefler, finansal yaklaşım, trade marketing, kategori yönetimi, servis kalitesi ve pazar iletişimi yönünden araştırmayı ve tamamında başarıya ulaşmanın yöntemlerini incelemeyi planlıyorum.

Uygun görürseniz ve onaylarsanız okulun sistemine giriş yapmak isterim. 

Saygılarımla.

Derslerimle ilgili sıkça sorulan birçok konuyu blog içinde ele almışımdır.

  • Konuk konuşmacı davet etmişsem, kuralları önceden gönderirim.
  • CRM dersini almak isteyenleri nelerin beklediği [1] ve [2] yazılmıştır. Ayrıca, okulda derse katılımcı listesi belli olunca, e-posta adreslerine çok daha ayrıntılı bir mesaj gönderirim.
  • Ödev hazırlarken dikkate alınacak konular [a] ve [b] ve [c] belirtilmiştir. Yine, dersi alanlara ilk ödevden önce ayrıntılı bir açıklama gönderiyorum.
  • Geçmiş yılların final soruları ve yanıtları bile vardır. 16 ayrı blog yazısı olduğu için buraya eklemedim. Google’a uğur özmen, crm, final yazınca çıkıyor. Bununla yetinmiyorum ve final dönemi gelince dersi alanlara ilgili linkleri gönderiyorum. Ne de olsa amaç, öğrenmelerini sağlamak.

Dolayısıyla, benimle bitirme projesi yapmak isteyen arkadaşlara yanıtım da hep aynıdır:

Merhaba,

Benimle bitirme projesi hazırlamak isteyen arkadaşlara yardımcı olmak için https://ugurozmen.com/crm/bitirme-tezi yazısını uzun zaman önce hazırlamıştım.

Önce bu yazının okunmasını öneririm. Koşullar size uygunsa, proje konusu dahil baştan konuşabiliriz.

Sevgilerimle,

Muhtemelen daha ilk paragrafı okuyunca vazgeçmiştir.

 

 

Zor ama kendileri için yararlı olacak bir çalışma yapmak isteyenlerle devam ederiz. (Listesi, yazının altında…)

Yazıyı okuyunca vazgeçenlerin çok azı yanıt verir ve “başka proje danışmanı ile çalışmaya karar verdiğini” bildirir. Ezici çoğunluğu yanıt vermez. Açıkçası, ben de yanıt beklemem.

😉

Bu yazıyı neden yazdım. Bana çok anlamsız gelen, benimle kesinlikle hiç ilgisi olmayan bir e-postaya yanıt vermediğimde, kıyamet koparanlar oluyor. Muhtemelen yine yanıt vermeyeceğim ama “neden yanıt vermedin” diye çıkışırlarsa, bu yazının linkini göndereceğim.

😀

01 Kasım 2023 Çarşamba

Sosyal Medyadan Öğrenmek – 2

Sosyal mecralarda yaygın olan bir kartal öyküsü var.

Neymiş…

Kartal Yaşlandığında tüyleri zayıflarmış ve onu olması gerektiği kadar hızlı ve yükseğe çıkaramazmış. Bu durum ölmesine neden olabilirmiş. Bu yüzden dağların çok uzağında bir yere çekilirmiş. Orada zayıf tüyleri yolar, gagasını ve pençelerini kayalarda kırarmış. Bu 150 gün sürebilen çok acılı bir süreçmiş. Yeni tüyler, gaga ve pençeler çıkana kadar bu saklanma yerinde kalırmış. Sonra kanatlanarak eskisinden daha yükseğe çıkarmış.

Daha uzun ve ayrıntılı hikaye isteyenler şuraya bakabilirler.

TED-Reset’te bunu anlatan da var, gazete ve dergilerde defalarca yazan da… Bu kişilerin okur veya izleyici çekmek için çeşitli davranışlarına şahit olduk, oluyoruz. Gerçeği arayanların [1] ve [2] ve [3]  yazılarına bakanlar azınlıkta.

😛

Acaba “Gagası ve pençeleri olmayan kartal, bırakalım 150 günü, 2 – 3 hafta nasıl yaşayabilir” diye sormak aklınıza gelmiyor mu? Bence, sorgulamak = insan olmaktır.

Bu saçmalıklara zaman ayırmayı pek istemiyorum. Her yanlışı düzeltmeye zaman da, blog da yetmez. CRM, dönüşüm, müşteri deneyimi ve pazarlama ile doğrudan veya dolaylı ilgili olan konuları tercih ediyorum. Maalesef, torunum da bu arka-taş gibi saçmalıkları tekrarlayınca… konuya dahil, hatta müdahil olmam gerektiğini düşündüm.

Çocuklar bu yaşlarda hoşlarına giden öyküleri gerçek sanıyorlar. Doğrusunu söyleyince kabul etmek istemiyorlar. Daha önce yanlış olduğu defalarca söylenmiş konuyu blog’uma taşıma nedenim de bu. Ona doğrudan “buradan oku” demek istiyorum. (Whatapp’dan paylaşan arkadaşım olursa da… )

Hani, “her renk… lacivert” diye bir deyim var 😀 . Bir süre sonra İK’cılar da bu palavrayı tekrarlamaya başlıyor. Üstelik, palavra olduğu defalarca yazıldıktan sonra… Yukarıdaki kartal öyküsü bize çok önemli dersler veriyormuş.

Bazen ne kadar zor olursa olsun eski alışkanlıklarımızdan kurtulmamız gerekirmiş. Bize yük olan, hayatımıza değer katmayan şeylerden vazgeçmeliymişiz.

Bu cümlelere katılırım. Sadece katılmakla da kalmam. Defalarca yaptığımı da söylerim. Zaten bu blogun en çok okunan ve yorum alan yazısı 30’dan sonra meslek değiştirmek konuludur. 40, hatta 50 yaşından sonra bile meslek ve/veya kariyer değiştirilir. Tamamen sizin azminiz ve birikiminizle ilgilidir.

Bu hayali öyküyü ve benzerlerini paylaşıp istediğiniz kadar palavra anlatabilirsiniz. Bir fıkrada anlatıldığı gibi “tıbben mahsuru yok“. Birçok izleyiciniz “ayyy, çok ilham verici” diyebilir. Siz de gidip aynayı defalarca öpebilirsiniz… ama bir palavranın arkasına sığınırsanız, başkasına öğütleseniz bile siz bunu gerçekleştiremezsiniz.

😉

Sosyal mecralarda çokça rastlıyoruz. Tüm sermayesi cehalet olanlar var.  Ya başkalarının cehaleti, ya da kendilerinin…

.

26 Ekim 2023 Perşembe

Sosyal Medyadan Öğrenmek – 1

Whatsapp gruplarında, eski arkadaşlardan gelen bir mesaj var. Çoğunlukla yanına bu resmi koyuyorlar .

Bu resmi Malumatfuruş‘tan aldım.

Neymiş?

Atalarımız bozkır hayatı yaşarken arkadan herhangi bir saldırıya mani olmak için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlardı. “Sırt dayanan taş“a “Arka-taş” demişler, oradan da “Arkadaş” olarak dilimize yerleşmiştir. Arkadaş, yani sırtını dayayabileceğin kişi… 

imiş…

😛

Ben bu iddianın yanlış olduğunu çocukluğumdan beri biliyorum ama yine de sorguladım. Malumatfuruş‘ta gerekli açıklamayı buldum. Yukarıdaki resmi de bu sırada gördüm. Bize daha ilk okulda “-daş eki veya aynı demektir” diye öğrettiler.

  • Yoldaş → aynı yolda yürüyenler
  • Adaş → isimleri aynı olanlar
  • Yurttaş → aynı yurtta yaşayanlar
  • Vatandaş → aynı vatanın bireyleri
  • Meslektaş → mesleği aynı olanlar
  • Çağdaş → aynı dönemde yaşayanlar
  • Sırdaş → aynı sırrı paylaşanlar
  • Özdeş → özü aynı olanlar
  • Paydaş → hissedar (“aynı konudan etkilenenlerin hepsi” için kullanılıyor)
  • Koldaş → iş ortağı olanlar, aynı işi birlikte yapanlar
  • Kardeş → (aslında karındaş’tan gelme) aynı karından çıkanlar
  • Arkadaş → sırt sırta verenler, birbirinin arkasını kollayanlar
  • … eminim başka bir sürü örnek vardır

Özetle, nihai anlam benzese de işin içinde taş yok. Yukarıdaki resim ise işi taş taşımak olan arkadaşlara aitmiş.

Bu yazının linkini o mesajı gönderenlerle paylaşın.

😀