"sanat" etiketli yazılar:

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Tasarım ve Başkası…

Dün, Platform ve Paydaşları başlıklı bir önceki blog yazıma Özgür Alaz’ın yanıtı olan tweet‘inde şu resmi gördüm.

Ugur abi, yazıya katkımı Danimarka’da çektiğim ve çekerken karşısında bir 10 dakika kadar durduğum bu fotoğraf ile yapayım.” diye yazmış.

😉

2015 sonunda, sosyal mecralarda bir anda çok popülerleşen şu

TASARIM-1

önermeye karşı 14 Kasım 2015’de görüşlerimi yazmıştım. Yazıda, “yukarıdaki cümleyi yazanın tasarımcı olmadığını” iddia etmiştim.

🙂

Nasıl bu kadar iddialı konuştuğumu soarsanız, yukarıdaki fotoğrafa tekrar bakın.

Tasarım mutlaka başkasının dahil, hatta yararlanan olduğu bir süreçtir“.

Nokta.

05 Mayıs 2018 Cumartesi

Anlamamakta Direnmek

Dün yayınladığım Y, Z ve X yazısında, Rembrandt’ın bir resmi ve ortaokul düzeyindeki çocukları gösteren bir fotoğraf konusundaki yanlış yorumları ve eleştirimi paylaşmıştım.

Bu yazıyı, bir arkadaşım Facebook’ta

Bunu anlatmaya çalışmakla geçiyor ömrümüz.. değişen şartları düzeni kuralları izah etmek için patlıyor boğazımız bir kişiye anlatabilmiş olursak da mutlu oluyoruz…

Çocukları her devirde “aynı” geleneksel yöntemlerle eğitemezsiniz! Geleneksel yöntemleri, güncel şartlarla harmanlamayı denemekte fayda var…

diye yorumlayarak paylaşmış.

😀

Bu paylaşımda yazıyı eleştiren bir yorum vardı. Ben yanıtladım ama kısır döngü olunca (daha önce yaptığım gibi) burada paylaşmak istedim.

Kısır döngüyü yaratan son cümleyi tekrar okuyalım. “Size öyle geliyor

Ne “bana öyle geliyor” diye soruyorum.

Yorumlayanın iddialarını tek tek ele almış ve yanlış olduğunu belirtmişim. 5 tane madde var.

1 – Öğretmenin tek yolu teknoloji sanmıyorum. Teknolojinin eğitim deneyimini değiştirdiğini düşünüyorum” demişim. Acaba “bana öyle geliyor” olan nedir? Bunca yıldır öğretmenlik yapan biri olarak “öğretmenin tek yolu teknoloji” diye bir cümle çıkmış mı ağzımdan. Yoksa, aksine… “Bilgiyle yıkanmayan beyaz yaka, hızla mavileşir” diye defalarca yazmış mıyım? “Teknoloji öğreniyor, ama siz öğrenmezseniz teknolojinin esiri olursunuz” diye derslerimde anlatmış mıyım?

2 – Teknoloji sayesinde “burnunun ucunda ışıgına ve dokusuna kadar hissetmenin” mümkün olduğunu biliyorum” demişim. Acaba “bana öyle geliyor” olan nedir? Teknoloji sayesinde resmin her ayrıntısını incelemek, Rembrandt’ın uslubunu, ışığı kullanma biçimini, fırça darbelerini anlamak mümkün değil mi?

  • Hem de Rembrandt. Hani teknoloji sayesinde tüm yöntemleri incelenip, yirmibirinci yüzyılda yepyeni bir eseri yaratılan Rembrandt. Lütfen şu sayfaya bakın ve videoyu izleyin. Aşağıda Rembrandt’ın ölümünden 347 yıl sonra yapay zeka ve derin öğrenme ile yaratılmış “Sonraki Rembrandt Resmi“ni görüyorsunuz.

3 – Resmi sanattan yana yorumlayanlara hiç laf etmedim. Öğrencileri yorumlayanlara laf ettim” demişim. Acaba “bana öyle geliyor” olan nedir? Yazıya tekrar bakın. Acaba içerikte resim ve/veya sanat konusunda olumlu veya olumsuz bir cümle var mı?

4 – Çocuk eğitiminden bahsetmiyorum. Ortaokul düzeyinde sanat tarihi eğitiminin teknolojiyle nasıl değiştiğinden bahsediyorum” demişim. Acaba “bana öyle geliyor” olan nedir? “Çocukları böyle eğitmeli” diye bir öğüt mü vermişim?

  • İşin ilginç yanı çocuk eğitiminden bahseden ben değilim, bu yazıyı paylaşan arkadaşım “Çocukları her devirde “aynı” geleneksel yöntemlerle eğitemezsiniz! Geleneksel yöntemleri, güncel şartlarla harmanlamayı denemekte fayda var...” demiş. Atarlanıyor ama yanlış kişiye… “Mesajını arkadaşına vermek istiyor ama beni mi kullanıyor” diye düşündüm.

Son olarak da

5 – Keşke gerçekten “ne demek istediğim anlaşılsaydı?” Yukarıdaki satırlardaki iddiaların yanlışlığı zaten anlaşılmadığını kanıtlıyor” demişim. Yukarıda yazdığım 4 madde kesinlikle gösteriyor ki gerçekten hiç anlamamış. Yani “bana öyle gelmiyor

😉

Bir önceki gibi, anlamadan yazmış. 10 yıldan beri, böyleleri ile karşılaşıyorum. Sayıları azalmıyor, çoğalıyor.

Dün yayınladığım Y, Z ve X yazısının son satırının ne kadar doğru olduğunu bizzat şahsında kanıtladığı için kendisine teşekkür ederim.

🙁

04 Mayıs 2018 Cuma

Y, Z ve X

Bu resme iyi bakın

Hemen her yerde, “Dünyanın en meşhur resimlerinden biri olan Rembrandt’ın “Gece Devriyesi” resmine arkalarını dönmüş oturuyorlar” diye dolaşımda.

Oysa işin aslı şu:

Sanat Tarihi, sadece görüntüyle ilgili değil, sanatın sosyal ve politik bağlamını araştırmak ve öğrenmekle ilgilidir. Öğrenciler, öğretmenlerinin yönlendirmesi doğrultusunda bu resmi dijital kaynakları kullanarak araştırıyorlar. Bilet alırken müzenin uygulamasını indirmişler. (Kulaklık kordonlarını görebilirsiniz.) Resim hakkında bilgileri dinliyorlar.

Bu resmi yorumlarken “cep telefonlarıyla oynuyorlar” gibi değil, “resmin / müzenin kataloğunu alıp okuyorlar” diye düşünmek gerekir.

Teknoloji, eğitimin şeklini değiştiriyor.

  • Teknoloji şimdiye kadar altyapıyı, ürün ve süreçleri değiştiriyordu. Artık teknoloji deneyimleri değiştiriyor. [Bu konuda sonra yazacağım.]

🙂

Bu gibi her resmin Y veya Z neslini küçümsemek için kullanılmasına alıştım da… Birçok resmin ve metnin arkasındaki gerçeği sorgulamadan paylaşanlar için ne söylemek gerekir?

Artık müzelerin böyle mobil uygulamaları (app) olduğunu bile bilmeyen, muhtemelen okuldan sonra sadece meşhur olduğunu duydukları için müzeye giden ve ilk fırsatta bunu sosyal mecralarda paylaşanlar…

Hangi neslin daha fazla sorgulama eksiği var acaba?..

😉