"şöhret" etiketli yazılar:

11 Mart 2012 Pazar

O bir meşhur

İlk olarak 1984 yılında Los Angeles’da bir büyük reklam panosunda görülmeye başlamış. Çok çekici, tam anlamıyla sarışın bomba olan yarı çıplak bir kadının resmi. Neyin reklamını yaptığı belli değil. Panoda sadece ANGELYNE yazıyor.

10 küsür yıl boyunca Los Angeles‘in yüzlerce farklı yerinde bu yarı çıplak sarışın kadının resimleri sergilenmiş. Resimdeki kadın birçok değişik pozisyonda vücudunu sergilemeye devam etmiş. Hep aynı kadın ve reklam panosunda sadece  ANGELYNE yazısı sabit kalmış.

Angelyne meşhur olmuş. “Pulp Fiction” filminde ANGELYNE panosu da perdeye yansımış. Encyclopedia of Pop Culture’da (Popüler Kültür Ansiklopedisi) yer almış. Hakkında 25 dakikalık belgesel bir film yapılmış.

Filmlerde rol almaya başlamış. Öyle meşhur olmuş ki, fotoğrafçılara poz vermek için günde 8000 dolar ücret alır duruma gelmiş.

😛

Angelyne bir filmde rol almadan, şarkı söylemeden, tiyatroda oynamadan, televizyon şovuna çıkmadan… Sadece meşhurmuş gibi yaparak… Panolara kendi resmini koyarak meşhur olmuş.

Gazeteciler “ne iş yaptığını” sorduğunda “Ben bir şey yapmam, ben bir şeyim” demiş.

😉

Gördüğünüz gibi 80’li yıllarda bile, sadece meşhur olma yeteneğini kullanarak meşhur olmak mümkündü.

Bugünlerde sosyal medya sayesinde daha da kolaylaştı. Siz veya firmanız da meşhur olabilir. Angelyne gibi büyük panolara yatırım yapmanıza gerek te yok. Çağırın bir Sosyal Medya Uzmanı, işe başlayın.

😀

Notlar:

  • Serdar Turgut‘un 5 Aralık 1996 tarihli yazısını saklamıştım. Yazının çoğu oradan alıntıdır.
  • Hakkında bilgi almak isterseniz, Wikipedia’da da Angelyne başlığı var.

😉

 

 

 

 

 

27 Mart 2011 Pazar

Bir atımlık barut

Son 2 hafta boyunca Ahmet Kırtok Türkiye’deydi. Kendisini görmek isteyen hemen herkesi mutlu etmeye çalıştı, bilgisini çekinmeden paylaştı.

Bir sohbetimizde “Gençlere ne tavsiye edersiniz?” sorusundan bıktığını söyledi. “Ben kendim gencim” diye vurguladı.

😛

Yeterince yaşlı biri olarak, Ahmet Kırtok yerine ben yanıt vereyim.

Marka değil adam olmaya çalışmalarını tavsiye ederim.

Gerekçesi de şöyle: Marka kavramı sürdürülebilirliği de içinde taşır. 18 – 25 yaş arasında şöhret olabilirsin. Ama bu şöhreti üzerinde uzun yıllar taşıyacak görgü ve birikimin o yaşlarda oluşması küçük ihtimal.

O birikimi oluşturmamışsan, marka olmaya çalışırken “pop-up” olursun. Kısa süre sonra kimse hatırlamaz.

😉

İyi Pazar’lar dilerim

😀

19 Temmuz 2009 Pazar

Eline mikrofon alıp…

Onur Yüksel’in Friendfeed’deki bir paylaşımında okudum.

Rock n Coke sahnesinde çıkan yerli arkadaşların kıyafet ve sahne duruşlarına, birde yabancı arkadaşlarınkine bakıyorum. Sadece sound farkı değil bu…” diye yazmış.

rnc

Rod Stewart Türkiye’ye geldiğinde… Henüz gençliğe adım atmak üzere olan kızım ile birlikte konsere gittik. Ben Rod Stewart’ı izlemek için oradaydım. Kızım da öncesinde ve sonrasında çıkan yerli grupları…

  • Önyargılarım doğrultusunda bu grupları şöyle sıfatlandırıyorum: Hani şu 12 – 18 yaş arasına seslenen… Sık aralıklarla hemen şöhret olup, sonra da hemen unutulan…

rodstewart

(Resmi aldığım kaynak weblogs.dailypress.com)

Rod Stewart sahneye çıktı. Orada oldukça uzun süre kaldı. Seyirciyi coşturdu. Görsel ve işitsel bir şölen yaşadım. Çok keyif aldım.

Sonra da kızımın konsere gelme nedeni olan yerli solistler sahne aldı. 3’üncü parça daha bitmemişti. Kızım “Gidelim” dedi…

😛

Internet sayesinde, artık sadece konserlerden para kazanabildiklerini düşünürsek… Evde kendi keyifli ortamında müzik dinlemek varken neden konsere gitsin insanlar…

Demek ki neymiş… TV programı değil de sahne olunca… Eline mikrofon alınca bitmiyormuş.  “Sadece sound farkı değil bu…”  Görsel ve işitsel… Görsel…

😉