"sponsor" etiketli yazılar:

06 Aralık 2012 Perşembe

Pazarlama Zirvesi 2012 – İlk günün ardından

Pazarlama Zirvesi 2012’nin ilk günü öğle saatine kadar olan konuşmaları izleyebildim. Öğleden sonra işim olduğu için çıkmak zorundaydım.

Öğle saatine kadar yapılan konuşmaların önemli cümleleri Twitter’dan paylaşıldığı için ayrıca yazmayacağım. Onun yerine gözüme çarpan bazı noktaların üzerinde duracağım.

😛

Sevgili sponsorlar, stand açanlar, ve daha sonra konuşacak olanlar (ve hepinizin arkadaşları, tanıdıkları, ekipleri, çalışanları, ve diğer ilgili kişiler…)

İlgi çekmek sizin hakkınız. Bunca emek ve/veya masraf yaptınız. Sayenizde bu zirve oluşturuldu. Karşılığını da almalısınız. Sizi can-ı gönülden destekliyorum.

Aynı zamanda sizden bir şey daha rica ediyorum. Ne zaman, hangi konuda, kim tarafından, nasıl bir içerikle twit atacağınızı da önceden çalışın.

….’nın sunumuna dakikalar kaldı
…. az sonra sahnede
…. koridorda sizleri bekliyor
….’nın sürprizleri var

gibi birkaç dakika önce hazırlandığı belli olan twitler atmayın. Gerçek zamanlı olmak bu değil.

Hele ki konuşmacıların ekipleri… Az sonra ne söyleneceğini biliyorsunuz (en azından bilmelisiniz.) Öncesinden twitlerinizi hazırlayın. Daha cümle ağızdan çıkarken gönderin. Böylece konuşmaları da – kısmen – yönlendirebilirsiniz.

TV’deki dizi filmlerde bile yapıyorlar. Siz daha hazırlıklı olmalısınız.

Ne de olsa iletişim, bütünleşik pazarlamanın bir parçasıdır. Emeklerinizin karşılığını almak için biraz daha zaman ayırın – ki masrafınıza değsin.

🙂

Pazarlama Zirvesi’nden en geç 2 – 3 gün sonra, sanal medyadan derlenmiş bir özet görmeyi umuyorum. Konuşmacılara ve konuşma içindeki (kronolojik) sıraya göre, kimin hangi cümleleri daha fazla twit edilmiş gibi bir bildirim, hem özeti verir hem de üzerinde durulan cümleleri, kavramları gösterir.

Bu çalışma bir de konu ağları ile süslenirse. Tadına doyum olmaz.

🙂

Konuşmacılara göre incelemenin yanında, twit atanlara göre de analiz yapılırsa, Pazarlama Zirvesi etkinliğini en iyi tanıtan kişi bulunur. Gelecek seneki Pazarlama Zirvesi’nde o kişiye özel içerik sağlanabilir, davetiye verilebilir, konuşmacılarla görüşme yapabilir. Böylece tanıtımda daha fazla kullanılabilir.

Yurt dışında kullanılan bu yöntem, dikey blogların içeriğini güçlendirecek ve ilgili blogger’ları da kendi konularında daha fazla araştırmaya itecektir. Sonuçta içeriğin kalitesi artar ve bundan herkes yararlanır.

🙂

İlk yarım gün için yazacaklarım bu kadar. Umarım yarın görüşürüz.

😉

 

 

02 Ekim 2010 Cumartesi

Sponsorluk bir yatırımdır

2008 krizi sonrasında Türkiye’de ve dünyada çok sayıda şirket el değiştirdi. Geçmişte olay mahallinde bulundum. Bu değişim sırasında şirketin fiyatı belirlenir. Yaptığı yatırımların gelecekte ne kadar verim sağlayacağı ve ne kadar yükümlülük altına soktuğu da mercek altına alınır.

😉

El değiştiren şirketlerin bir kısmı spor kulüplerine veya etkinliklerine (kupalara, turnuvalara, liglere, milli takımlara, vb…) sponsor olmuşlardı.

Şirkete değer biçenler, bu sponsorluk sözleşmeleri bir değer mi, maliyet mi yaratıyor diye inceler. Buna göre şirketinizin fiyatı düşer veya artar. Anlamsız bir sponsorluk sözleşmesinin getirdiği yükümlülükler yüzünden ciddi değer kayıpları olabilir.

😉

Sponsor arayanlar, bu unsuru gözardı etmemeli. Yatırımcıya sağlanacak faydaları öne çıkarmalı. “Zaten milyonlarca liralık reklam yapıyorsunuz. Atıverin şuraya da 3 – 5 kuruş…” ile sponsor aranmaz.

“Herkese var da bana yok mu?” şarkısını dinleyen bile kalmadı.

😛

Şarkı bulamadık. Eskilerden bir yazı: Sponsorluk arayanlara gelsin.

😀

21 Kasım 2008 Cuma

Rekabet analizi

Müge Cerman‘ın friendfeed’e eklediği bir link aklıma getirdi.

Bir dönem “Pazarlama Yönetimi” dersi verdim. Bir pazarlama yöneticisinin yaşadığı süreçleri anlattım. Sınıfı 3 gruba ayırırdım. Her grup (a) ürün, (b) hizmet, (c) fikir pazarlaması yaparak tüm süreçleri işlerdi.

Ben bütçe anlatmışsam, ertesi ders kendi konularında 10’ar dakika bütçe sunumu; rekabet anlatmışsam, ertesi ders rekabet analizi…

İlk yarım saat, bir önceki ders konusunun seçtikleri örnek üzerinden sunulması ve tartışılması; sonra 1.5 saat yeni konuyu anlatmam şeklinde ders yapıyorduk.

Fikir pazarlayacak grup, “sigaraya karşı” kavramını seçmişti. Rekabet konusunu işlerken onlara sordum. “En büyük rakibiniz kimdir?” Hemen yanıtladılar “Sigara firmaları”
“Yanıldınız” dedim, “onlar var oluş nedeniniz…”

Yandaş zannettikleri “çevre koruma”, “kanserden korunma” hatta “trafik eğitimi” derneklerinin asıl rakipleri olduğunu anlattım. “Sponsor olmamı istediğiniz zaman “neden onlara değil de size para vereyim” sorusunu nasıl yanıtlayacaksınız?” diye sordum.

Aynı pazarı veya aynı kaynakları hedefleyenler rakiptir. Bu kaynaklar, bazen para, bazen arazi, bazen ham madde , bazen de insan olabilir. İşlek bir caddede ayakkabı satmak için dükkan kiralamak istediğiniz vakit, kiraların artmasına neden olduğu için bankalar bile rakibiniz oluverir.

Bir şey daha var. Bira satıyorsanız su da rakiptir, rakı da… Rakı satıyorsanız bira rakiptir, su ise tamamlayıcı üründür.

.