Bunu da kov
Sevgili Ufuk Tarhan’ın bir “Hangi hataları affedeceğiz?” konulu yazısını okudum. Friendfeed’de yorum girdim. Eski bir yazımın bağlantısını koydum.
Diğer yorumları okuyunca iş yaşamım boyunca gördüğüm affedilmeyenleri yazmaya karar verdim.
😉
Şubelerden birinde dolandırıcılık olmuş. Geçkince müdire, yağız müteahhite tutulmuş. Şubenin tüm parasını müteahhitin emrine vermiş. Suistimal 20 sene öncesinin 1 milyon dolarına ulaşmış.
Müteahhit’in hemen her şube çalışanına bir faydası dokunmuş. Birisi evlenirken otomatik çamaşır makinesi hediye etmiş; başkasının tatil parasını çekmiş. Diğerlerine de bazı hediyeler, kıyaklar…
😉
Para geri dönmüyor. Olay patlıyor. El konulabilecekler, bankanın deposuna kaldırılıyor. Ama arada yüzbinlerce dolar açık var.
Üst yönetimin toplantısında Genel Müdür gürlüyor: “Şubedeki herkesi kovun”
Teftiş Kurulu Başkanı soruyor: “Herkesi mi?”
– Evet herkesi?
– Örneğin, güvenlik görevlisinin ne suçu var ki?
Genel Müdür onu yanıtlamıyor. Şöyle bir bakıyor. Sonra diğer tarfındaki Baş Genel Müdür Yardımcısı’na dönüyor:
– Cem… Bunu da kov!” diye Teftiş Kurulu Başkanı’nı gösteriyor.
😉
Bu vakayı anlattığım çok sayıda üst düzey yönetici arkadaşım, yaklaşımın doğru olduğunu söylediler. Hatta kendisi uygulayanlar da oldu.
😉