Müşteri Yapmak
Evin yakınındaki taksi durağını haftada bir iki kez kullanıyorum.
Geçenlerde 2 gün üstüste aynı yere gitmek için aradım. İkinci aradığımda, bir gün önce gelen arkadaşı sordum:
– Dün 92 plaka numaralı araçla gitmiştim” diye sohbet açmaya çalıştım.
Taksi şoförü “O 92 var ya!.. Duraktan müşteri yapmış” diye söze başladı. Benim, “duraktan müşteri yapmak” kavramını anlamadığımı düşünmeden veryansın etmeye başladı.
Sordum, öğrendim. Bazı müşteriler durağı aramak yerine doğrudan onu arıyorlarmış. Diğer taksi şoförleri “Rızkımıza mani oluyor” veya “Hakkımızı alıyor” veya “Sıra kimdeyse o gider, ama bunu arıyorlar” diye şikayetçiymiş.
“Benim kursağıma haram lokma girmez. Ben müşteri yapmam” diyen taksi şoförünün (bir taksi müşterisi olarak) ne kadar haklı veya haksız olduğunu düşündüm. Açıkçası hiç de haklı bulmadım.
Bir taksi şoförü “Durağı değil beni arayın” dese ne kadar ciddiye alırdım. SIFIR. Oysa, hepi topu 15 – 20 dakika süren yolculuk sırasında anlamlı ve olumlu bir fark yaratmış olmalı ki, memnun kaldığımı belirteyim. Kartını verdiğinde hemen çöpe atmayayım, bir şekilde saklayayım. Daha sonra da taksi gerekirse, durağı değil de onu arayayım.
Misafiri veya yolcuyu müşteri yapmak konusunda çalışan biri olarak, taksi şoförüne sabah eğitimi vermeye cesaret edemedim.
“Keşke sen de arabana binenlerin müşteri olmak için çaba sarfettiği bir taksi şoförü olsan” desem “haram lokma girmez” diyecek, mesajı alamayacak.
Birkaç kişiye anlattım. Hemen hepsinde anlaşmalı korsan taksinin telefonu vardı. Yakın oturan bir arkadaş, memnuniyetini belirtti ve numarayı vermeyi önerdi.
Taksiyle sıkça işi olan hemen herkesin mahallenin taksi durağını değil, korsan taksiyi veya Bitaksi’yi tercih etmesinin nedeni, yolcuyu müşteri yapmak için gerekli özenin gösterilmemesidir.
😉
Bana gelince… Bu vakayı “müşterinin tanımı” örneklerime [1] , [2] , [3] , [4] eklemeye karar verdim.
.