"taktik" etiketli yazılar:

12 Ekim 2016 Çarşamba

Varsayarken Yorumları

Turizm ve konaklama sektörünün kriz öncesi ve sonrasına bir nebze dokunan Varsayarken yazısına çok değerli yorumlar geldi.

Türkiye turizmi açısından önemli olduğunu düşündüğüm bu yorumların gölgede kalmasını istemediğim için burada gündeme getiriyorum.

turkish tourism 2016 ile ilgili görsel sonucu

Aykut İbrişim, “Aile derken, kan bağı olan herkesin neredeyse geçim kaynağı turizm ve turizm bağlantılı işler. O yüzden mezuniyet tezimi bile Türkiye’nin turizminin geleceği ve internet üzerine yapmıştım. Ümitliymişim o zamanlar” diyen bir profesyonel.

Aykut İbrişim yorumunda Türkiye’de konaklama sektörünün kısa tarihçesiyle birlikte bakış açısının nasıl oluştuğunu da anlatıyor.

Alman turistlerin (neredeyse) kovulması, “yerli turist giremez” yapılması, Kuzey’in operatörlerine teslim olunması, Rusların hedeflenmesi dönemlerini kısa ve hızlı şekilde okuyabilirsiniz. Hatta mutlaka okuyun.

Görsel sonucu

Ahmet Polat ise yıllarca konaklama sektöründe çalıştı. Sonra konaklama sektörüne hizmet veren bir yazılım girişimcisi oldu.

Kendi çocukluğundaki bir öyküden yola çıkarak, turizmcilerin tembelliğe alışmasını anlatıyor.

Yorumunda “10 yıllardır, müşterisinin kim olduğunu bilmeyen, içeride hiç bir veri toplamayan veya anlamdırmayan, değişen nesillerin davranışlarını ve isteklerini analiz etmeyen, mesleki olarak gelişime neredeyse kapalı (her yıl yangın söndürme eğitimleri vb hariç tabii), gelişen marketlere hiç yatırım yapmamış vs vs acente bağımlısı otelci sizce kriz dönemleri için strateji üretmiş olabilir mi? ” diye soruyor.

Ahmet Polat’ın yorumu da mutlaka okunmalı.

🙂

Diyorum ki, krizden ders alıp gerçek konaklama profesyonelleri eğitmezsek, her 3 – 5 senede bir kriz yaşarız ve soranlara “Durum kötü“den başka şey söyleyemeyiz.

Birinci resim şuradan, ikinci resim buradan alıntıdır.

 

05 Eylül 2008 Cuma

Kurumlarda esneklik

Esneklik  konusundaki yazıma yorum yapan Can  sormuş: “Peki esnek olmak nedir ?” diye…

Önce kurumları örnek vererek başlayalım. Yarın da bireyleri konu edeceğiz.

Kurumlar, her gün değişen ortamları doğru yönetebilmek için planlama yaparlar.   Eğer planlama yapmazlarsa, zaten rüzgarda savrulurlar (bunu da örneklemiştim).  Planlar aslında, stratejiler doğrultusunda geliştirilir. Stratejiler de “uzun vadeli hedeflere nasıl ulaşılacağı” sorusunun yanıtı olarak geliştirilirler. Hedef ise vizyon ve misyonun bir parçasıdır.

Yeniden sıralamak gerekirse, önce vizyon ve misyon belirlenir. (Bu kavramları küçümseyenleri hiç anlamam.) Bu doğrultuda, uzun vade hedefler saptanır. Bu hedeflere ulaşmak için stratejiler belirlenir. Sonra da strateji, yıllık veya 3 – 5 yıllık planlara dökülür. Sonra da bütçe, vb.. gelir.

Strateji’yi günlük olaylara bağlı olarak değiştirirsek “İdeal’imin ölümü” yazısında  da anlattığım gibi, pazardan silinebiliriz bile…

Piyasada oluşan bir değişiklik, hedeflerimizi değiştirmemizi gerektirmiyorsa, strateji değişmez ama taktiksel tepki gösterilir.  Rakibin promosyon kampanyasına, siz de yanıt verebilirsiniz. Ama, asıl çizginizi ve yolunuzu kaybetmeden, imajınızı anlamsızlaştırmadan…

Esneklik, piyasa değişikliklerini incelemek ve gerekli koşullarda strateji değiştirmeye hızlı karar vermektir. Hedeflerimizi zaten doğru saptamışsak pek sık değiştirmeyiz, ancak süreç içinde bir çok taktik uygulayabiliriz.

Internet oluşumlarında da “anlamlı gelir modeli”niz yoksa, esnek değil kararsız davranırsınız. Anlamlı gelir modeliniz zaten stratejinizin bir parçasıdır. Elbette onu da etkileyen faktörler vardır, ama aniden ortaya çıkmazlar.

Son söz, Churchill’e (bildiğim kadarı ile) ait “iyi işler planlanarak yapılır, diğerleri oluşuverir

 

01 Eylül 2008 Pazartesi

Esneklik

NATO soğuk savaş yıllarında stratejisini “değişen koşullara esnek mukabele” diye tanımlamıştı. (Nedense, bu cümle beni gülümsetir)

Yetişmemde büyük emeği olan Prof. Osman A. Ataç hocam, “esneklik” kelimesi için “uyum yeteneğinden omurgasızlığa, hatta yalakalık’a kadar giden geniş bir yelpazeyi içerir” derdi. Kesinlikle doğrudur.

Kişiler için geçerli olduğu kadar, kurumlar ve şirketler için de geçerlidir bu söylem. Değişen piyasa koşullarına göre davranmak gerekir. Bu kaçınılmaz. Ancak ana kararlar sürekli değişiyorsa, stratejik olan ile taktiksel olan birbirine karışıyorsa, kurum oradan buraya savruluyorsa  şunu söyleyebilirim.

Sürekli karar değiştirmek, esnek olmak değildir. Kararsızlık ile esnekliği birbirine karıştırmayın.