Neden-Sonuç ve Etki-Tepki
Matematik Öğrenmek isimli yazıda bahsetmiştim. Ali Nesin’in bir röportajında “Hemen her insanın matematik öğrenebileceğinden” bahsetmiş.
Üniversitede okurken “… üniversiteliden matematik dersi” veren bir genç arkadaş “Herkes matematik öğrenemez. Deneyle sabittir” dedi.
Bir tarafta matematik üstadı Ali Nesin, bir tarafta üniversite mezuniyet konusu matematik olmayan ama öğrenciyken matematik dersi veren arkadaş. Üstat olan “herkes öğrenemez” dese, haklı bulabilirsiniz, üstelik.
Bu arkadaşa suçun öğretmenlerde olabileceğini söyledim. (Zaten Matematik Öğrenmek’i bu nedenle yazdım.)
- Bence herkes Ali Nesin olamayabilir. Cahit Arf olmalarını hiç bekleyemeyiz. Ama liseyi bitirmek için gerekli olan matematik öğretilmemişse, öğretilemiyorsa bu öğretmenlerin suçudur. İlkokul yıllarında bazı basit teknikler öğretilse, gerekçeleri de anlatılsa her çocuk matematiği sevebilirdi.
Alındı ve karşı saldırıya geçti. “Türkçe’nin de matematiği olduğunu biliyor musunuz?” yazdı. “Siz bana laf dokundurursanız, ben de size böyle soru sorarım” gibilerden… Bunun “neden-sonuç” olduğunu sanıyordu. Ben de ona “etki-tepki” ile “neden-sonuç”u karıştırıp karıştırmadığını sordum.
Sonraki yazışmalardan gördüm ki, bunların farkı hakkında bilgisi yok. Suçun öğrencilerde olmadığını anladım.
🙂
Aslında azıcık matematik, hayat kurtarır. “Kader” gibi bahanelere de sığınılmaz.
🙁
EKLEME: Meraklısına, başka bir sebep-sonuç ilişkisi yazısı.
.