"yanlış" etiketli yazılar:

09 Ocak 2013 Çarşamba

Neden-Sonuç ve Etki-Tepki

Matematik Öğrenmek isimli yazıda bahsetmiştim. Ali Nesin’in bir röportajında “Hemen her insanın matematik öğrenebileceğinden” bahsetmiş.

Üniversitede okurken “… üniversiteliden matematik dersi” veren bir genç arkadaş “Herkes matematik öğrenemez. Deneyle sabittir” dedi.

Bir tarafta matematik üstadı Ali Nesin, bir tarafta üniversite mezuniyet konusu matematik olmayan ama öğrenciyken matematik dersi veren arkadaş. Üstat olan “herkes öğrenemez” dese, haklı bulabilirsiniz, üstelik.

Bu arkadaşa suçun öğretmenlerde olabileceğini söyledim. (Zaten Matematik Öğrenmek’i bu nedenle yazdım.)

  • Bence herkes Ali Nesin olamayabilir. Cahit Arf olmalarını hiç bekleyemeyiz. Ama liseyi bitirmek için gerekli olan matematik öğretilmemişse, öğretilemiyorsa bu öğretmenlerin suçudur. İlkokul yıllarında bazı basit teknikler öğretilse, gerekçeleri de anlatılsa her çocuk matematiği sevebilirdi.

Alındı ve karşı saldırıya geçti. “Türkçe’nin de matematiği olduğunu biliyor musunuz?” yazdı. “Siz bana laf dokundurursanız, ben de size böyle soru sorarım” gibilerden… Bunun “neden-sonuç” olduğunu sanıyordu. Ben de ona “etki-tepki” ile “neden-sonuç”u karıştırıp karıştırmadığını sordum.

Sonraki yazışmalardan gördüm ki, bunların farkı hakkında bilgisi yok. Suçun öğrencilerde olmadığını anladım.

🙂

Aslında azıcık matematik, hayat kurtarır. “Kader” gibi bahanelere de sığınılmaz.

🙁

 

EKLEME: Meraklısına, başka bir sebep-sonuç ilişkisi yazısı.

.

 

11 Ekim 2012 Perşembe

Rakip battı

En önemli rakibiniz battı.

İlk tepkiniz mutluluk, neşe olur. Onun en iyi müşterilerinden bazılarını artık siz alacaksınız. Onun boşalttığı pazar payının bir kısmı sizin olacak. Cironuz ve kârınız artacak…

Dereyi görmeden paçayı sıvamayın.  (Özellikle e-ticaret ve sosyal medya dünyasında)

😉

Hangi hataları yaptıklarına, hangilerini sürekli tekrarladıklarına bakın.

Tutamayacakları sözler mi verdiler, nakit akışını mı yönetemediler, birbirinin aynı teklifleri her müşterilerine mi sundular, teslimat sürecini mi yönetemediler, mal temini mi aksadı, kalite mi düştü, müşteri hizmetleri mi düzgün yanıt veremiyor, şikayetler sosyal medyaya düşmeden müdahale mi etmediler, her müşteriyi hemen portföylerine mi almak istediler, kadrolarına az maaş verip çok iş mi yüklediler, müşteriye teslim edilen işleri incelemeden çömezlere mi bıraktılar, müşteriyi kazanmaya odaklanıp elde tutmak için ek çabaları mı serfetmediler, neleri yanlış varsaydılar, neler yaptılar…

Büyük ihtimalle bir kısmını siz de yapıyorsunuzdur.

😛

Bağımsız gözle inceleyin. Tarafsız bakmayı beceremiyorsanız, başkasına inceletin. Beyin fırtınaları ile değerlendirin.

Feedback’lerinizi saptayın ve hemen önümüzdeki hafta başlayacak şekilde eylem planınıza koyun.

Gelecek sene, sizin hikayenizi Başarısızlık Zirvesi‘nde anlatmayalım.

😀

29 Aralık 2011 Perşembe

Kampanya yönetimi kurguları

Bildiğiniz gibi, CRM dersi ve eğitimi veriyorum.

“Kampanya yönetimi” deyince, bildiğiniz 3 al 2 öde veya 150 TL üstüne 12 ay taksit veya ÖTV’yi biz ödüyoruz gibi pazarlama kampanyalarını değil, müşteri verilerine dayalı olan ve “doğru müşteriye doğru teklif” yapmayı amaçlayan kampanyalardan bahsediyorum.

Derste verdiğim iyi ve kötü örnekleri paylaşmaya karar verdim. CRM yazılarını topladığım uzaktanCRMegitimi.com‘da birkaç gün boyunca, doğru ve yanlış örnekleri anlatacağım.

İlkini bugün ayrıntılı şekilde anlatmaya çalıştım.

EKLEME: İkinci yazıyı da yayınladım.

Kampanya yönetimi konusunda bir şeyler öğrenmek isterseniz, takip edin.

😉