Tecrübe ve Enerji
Hayatı boyunca hiç büyük kurumlarda çalışmamış olan bazı genç girişimcilerin “Kurumlarda ücretli çalışmayın, girişimci olun” gibi önerilerindeki tutarsızlığı anlatmaya çabalarım.
Bu genç girişimciler işlerini az büyütüp yanlarına eleman almaya kalktıklarında, aradıkları tecrübe “kurumlarda öğrenilen birikim” olmaya başlar. En azından bazı sektörlerde bazı kurumlardan uzak durmak gerektiğini, birlikte çalışacakları kişileri seçerken “işe alma tecrübesi” gerektiğini filan yedikleri kazıklar sayesinde hemen öğrenirler.
😉
Gençler bir yana… “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır” deyip geçelim.
Çalıştığı kurum sayesinde çeşitli yurtdışı girişimleri inceleme fırsatı bulan, onların benzerini Türkiye’de kuran, konferanslarda iş hayatını anlatırken “önce günlük – haftalık – aylık rakamları incelerim ve karşılaştırmalar yaparım” diye büyük kurumda öğrendiklerini anlatan… ama “kurum mu yoksa girişim mi?” diye sorulduğunda “Kurumlarda hiç vakit kaybetmeyin” diyenler var ya… Bu çelişki beni kızdırıyordu.
Onlara yanıtı Dünya Ekonomi Forumu (World Economic Forum) vermiş.
😀
Değerli genç arkadaşım Murat Durak ile fırsat buldukça sohbet ederiz. Sıkça geçen konularımızdan biri de yukarıda yazdıklarım.
Murat bir tweet’inde bana haber vermiş.
Hemen World Economic Forum (Dünya Ekonomi Forumu) ne demiş diye tıklıyoruz:
Elbette tweet ile yetinmeyip, yazıyı okuyoruz.
Yazının bazı kısımlarını aşağıda özetliyorum.
Bir girişimci olarak başarı, eğitim, deneyim, bilgi ve yeteneklerinizin toplamı olan becerilerinize bağlı. Ekonomistler buna “insan sermayesi” diyor. Bu beceriler, gizli fırsatların yakalanması ve mevcutların büyütülmesi için mutlaka olmalı.
Gençlerin yaratıcılıkları ve teknolojik beerileri daha fazla olsa da sektör deneyimsizliği ve finansal durumları başarıyı doğrudan etkiliyor. Bilgi ve becerileri eğitimle ve iş hayatında çalışarak ediniriz.
Araştırmada, özellikle sektöre özgü girişimlerde, o sektörde uzun deneyimi olanların kısa süreli tecrübesi olanlara oranla çok daha başarılı olduğunun ortaya çıkması, şaşırtıcı gelmeyecektir.
Dünya Ekonomi Forumu’nun özetiyle yetinmedim, özette olmayan bir şekli de ekledim.
Araştırmada, mühendislik ve teknoloji mezunlarının bilimsel çalışmalara, girişimcilik ağırlıklı eğitim alanların hemen start-up’a yönlendiği anlatılmış.
Oysa Apple, Microsoft, Linkedin gibi kurumlar, girişimcilik mezunlarının çalışmaya başlamasını ve içeride proje geliştirmesini özendiriyor.
İngiltere özelinde bazı bulguları da vurgulamışlar.
Okullar, mezunlarının kurdukları başarılı girişimleri gereğinden fazla vurguluyorlar ama… iş hayatı tecrübesi olmayan MBA mezunlarının hemen start-up kurmaya özendirilmesinin doğru olmadığı ortaya çıkıyor.
Böylece gerekli iş tecrübesi de kazanılıyor. World Economic Forum MBA okullarına da bazı önermelerde bulunuyor.
😉
Yazı uzun. Yazının kaynağı olan araştırma daha da uzun.
Araştırmada çok farklı çalışmalar var. En başarılı olunan yaş aralığı 35 – 55 arasında…
Girişimciliğe kalkışmadan önce biraz iş tecrübesi yararlı oluyor. Sanırım tecrübe ile enerjinin optimum noktası bu yaş aralığı.
😛