“Kulağa küpe” cümleler (5)
Tunç Kılınç friendfeed’e bir satır yazmış. Oraya kısaca yazdım. Tamamı burada…
Çalıştığım şirketin bayilerinden birinin gelişmiş CRM sistemi olduğunu söylediler. Ordu’daki bir bayi idi bunu yapan. Kendisi ile tanışmak ve sistemini incelemek istedim. Sabahın ilk uçağı ile Samsun’a… Oradan Ordu‘ya…
Tanıştık. Bana sistemi anlattı. CRM sistemini, yerel bir bilgisayar firması ile kurmuştu. Hatta, bir genç adama “bunu yapabilir misin?” diye sormuş, sonra onu firma sahibi yapmıştı. İşini bilen ve anlayan bir kişinin, elverişli denilemeyecek bir ortamda bile ne başarılar yaratabileceğine şahit oldum.
Ordu’da zor bulunan bir kan grubundan kan aranıyorsa, hastane ona yönlendiriyordu. Veri tabanında, kan grubu bile vardı. Ordu’daki dükkanında yaptığı satış, büyükşehirlerde ana caddelerde bulunan bayilerimizin çoğundan daha fazlaydı.
İşini kurduğu zaman adını duyurmak için yaptıklarını dinledim. Gerek müşteriler gerekse çalışanlar için çabalarını öğrendim. Tüm günü birlikte geçirdik. Uzun sohbetler ettik. Ailesi ile de tanıştım. Babadan kalma yayla evini restore ettirmiş, kendisi ve kardeşi de hemen yanına ev yaptırmıştı.
Adım adım işlerini nasıl büyüttüğünü öğrendim. Şehrin içinde devasa bir evi, son marka bir arabası yoktu. Nedenini sordum. “Gençken, zengin olunca bir köşkte oturmak isterdim. Her küçük başarımı bile anlatmayı çok severdim. İlk arabam da çok havalıydı. Çok fiyakalı giyinirdim.” diye anlattı. Şimdi orta halli bir arabaya biniyordu.
Şöyle açıkladı. “İnsanın içindeki boşluk ile ilgili… Zarfın içi boş olunca, dışını gösterişli yapmaya çalışıyor insan”
🙂
Etiketler: Anadolu kaplanları, boşluk, CRM, Friendfeed, lüks, Tunç Kılınç, veri tabanı, zenginlik
Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden
29 Aralık 2008
8:20 pm
Mazruf ne kadar zenginse zarf o kadar gösteriş kaygısı taşımıyor. Tabii gösteriş kaygısı taşımamak özensiz olmak değil sade ve zarif bir zarfın içinde bu zenginliği sunmak anlamına geliyor bence. Trevenian’ın Şibumi adlı romanında ifade ettiği gibi ifade dolu bir sessizlik, kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük…
30 Aralık 2008
7:32 am
Güzel bir anı. Çok doğru bir söz. Fakat, bizim buralarda zarfın içine bakanı daha görmedim 🙂 Ne var ne yok zarfın dışı ile etkiliyorlar milleti.
30 Aralık 2008
8:47 am
Söz güzel gerçekten. Gazanya da doğru bir tespitte bulunmuş. Teşekkürler.
30 Aralık 2008
10:29 am
Satın alma eğilimlerine baktığımızda bunu çok net görebiliyoruz… Öğrendikçe, sorguladıkça, geliştikçe, başardıkça, kazandıkça, daha çok fark ediyoruz bazı şeyleri… herşeyin ilacı zaman gibi sanki…çok güzel bir anı. teşekkürler gerçekten…
30 Aralık 2008
1:12 pm
Hocam eline sağlık, sana daha önce diyen oldu mu bilemiyorum ama ben demek istiyorum: Senin tarzını ve yazılarını Seth Godin ile çok benzer buluyorum, yazıların kalitesi de elbette onunkine çok yakın, senden de mor olmasa da bir yeşil inek bekliyorum. Hoşça bak zatına
30 Aralık 2008
5:03 pm
İş hayatı boyunca, kulağıma küpe olan belki onlarca cümle duydum. Bunlar şekil verdi, yol gösterdi.
Paylaşma keyfini yaşattığınız, sadece bende saklı kalmamasını sağladığınız için ben teşekkür ederim.