Anlamak ve Hatırlamak
11 Ocak günü Facebook’da Prof. Ali Nesin’in “Müstakbel Matematikçiye Öğütler” yazısını “Tamamını okuyun. Bazı bölümleri (özellikle YAZMAK ve ANLAMAK bölümleri) her meslek erbabı için geçerli” diye vurgulayarak paylaştım.
Ustalık konusu ne olursa olsun, “Bu benim işim” diyebilen her meslek erbabı için geçerli olan bir bölümünü buraya alıntılıyorum.
Bir kavramı ya da kanıtı anlamak demek, onu bulan kişi kadar iyi anlamak demektir. Gerçekten anlaşılan şey kişinin bir parçası olur. Anlaşılan şey “tabii ki öyledir”, başka türlü olamadığından öyledir. Bir şey anlaşıldığında aslında anlaşılacak pek bir şeyin olmadığı anlaşılır, anlaşılan şey eşyanın tabiatından dolayı öyledir.
…
Birçok öğrenci daha önce gördüğü teoremleri hatırlamaya çalışır. “Neydi, neydi, mutlak yakınsaklık neydi yahu, mutlak yakınsaklık olunca bir şey oluyordu, ama ne oluyordu?…” Hatırlamaya çalışan kişi konuyu anlamamış demektir. Sadece öğrenmiştir. Bir zamanlar öğrenmiştir ama şimdi unutmuştur. Yani konu onun malı olmamıştır, konu ona yabancıdır. Konu, unutulacak bir şey olarak beyne girmiş, ama içine işlememiştir. Aslında konu anlaşılmamıştır. Konu anlaşılsa hatırlanacak bir şey olmaz, o şey bilinir zaten.
”
Yakın dostlarımla hemen paylaştım. Özellikle şu “Anlaşılan şey “tabii ki öyledir”, başka türlü olamadığından öyledir.“cümlesi…
Diğer bölümlerinden de alacak çok ders var. Bence satır satır okuyun. Okurken de düşünün.
.
Etiketler: anlamlandırma, öğrenci, öğrenmek, sorgulama
Kategori: yaşamın içinden
18 Ocak 2016
3:22 pm
biz düşünce tembeliyiz, anlamaya çalışmıyoruz, anlamış & biliyormuş gibi yapmak bizim için yeterli!
bence “anlamaya çalışmak,anlamayı istemek” de en az anlamak kadar önemlidir.