25 Haziran 2009 Perşembe

Başkasına mı, kendimize mi?…

Yıllar öncesinden bir öykü…

Enflasyonun yıllık %40 – 60’larda olduğu yıllar. Maaşlar çoğunlukla enflasyondan 10 – 15 puan düşük artırılıyor. İş değiştirme fırsatı olanlar biraz kurtarıyor. Aksi takdirde, geçinmek giderek zorlaşıyor.

İşte o yıllarda bir Genel Müdür farklı uygulama yapmaya karar veriyor.

Şirketteki herkesi teker teker değerlendiriyor. Aynı özelliklere, yeteneklere sahip bir kişiyi şimdi işe alsa ne maaş vereceğini buluyor. Herkese o maaşı veriyor.

Yüzde 120’nin altında zam alan kimse yok. Özellikle müşteri ile temas eden bölümlerde %250’ye ulaşanlar çıkıyor.

Muhasebe Müdürü, eline yeni maaş çizelgesini alıp Genel Müdür’ün önüne dikiliyor. “Kendisi %150 maaş artışı alırken, neden bir başkası %250 aldı” diye sorguluyor.

Genel Müdür, uyguladığı yöntemi anlatıyor. Ama Muhasebe Müdürü ikna olmuyor.

Genel Müdür soruyor: “Herkese enflasyon oranında zam versem daha mı iyiydi?

Muhasebe Müdürü yanıtlıyor: “O zaman itiraz etmezdim.

🙁

Hani bir fıkra vardır. Türklerin cehennem çukurunun başında bekçi koymaya gerek görülmemiş.

30 yıllık iş yaşamı da aynı tecrübeleri göstermiştir. Kendi fakirliğimizi yaratmaya / artırmaya çaba gösteririz.

😛

Etiketler: , , ,

Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden

“Başkasına mı, kendimize mi?…” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Bizim maaşımızın 2 katına çıkmasını değerlendirmeyip, başkasının daha çok zam almasına takmamızın nedeni nedir acaba…
    🙂
    Benim bazı fikirlerim var… http://ugurozmen.com/is-hayati/ya-hep-ya-hic

Yorum Yazın