28 Ocak 2012 Cumartesi

Benim oğlum bir kayar

Okuldan birlikte mezun olmuş arkadaşlardan birkaç aile, bir kayak merkezinde sömestre tatilini geçirmeye niyetlenmiştik. Çocuklar birbirlerini tanırlar, biz zaten yıllardır arkadaşız…

Hiç ayağına kayak takmamış olup orada öğrenecekler için de, yılların ustası olup “bir kaydığım yere birkez daha uğramam” diyenler için de, hiç kaymak istemeyip yöreyi gezmek isteyenler için de en iyisini araştırdılar. Uygun bir yer bulundu.

Tatilin ikinci ya da üçüncü günüydü. Bizim gruptan 2 arkadaş ve yanımızda çocuklarımız ile spor mağazasında eldiven, gözlük bakarken Türk olduğumuzu gören biri “Burada güzel pist yok mu?” dedi.

  • Daha önce yazmıştım, kavramlara önem veririm. “Güzel pist” deyince ne demek istediğini anlamaya çalıştım.  Az eğimli mi, virajsız mı, sert virajlı mı? bol kar mı? iki tarafında güvenlik ağları olan mı?…

Adama açıklama yapmaya çalıştım. “Buradaki pistlerin toplam uzunluğu yüzlerce kilometre. Herkes için uygun pistler var. Bu dükkanın hemen altında bir kayak okulu var. Oraya sorarsanız…

Sözümü bitiremedim. Adam işaret parmağını öne uzatıp, neredeyse burnumun iki parmak yanına getirip “Benim oğlum bir kayar, bir, bir…” dedi.

  • Ben yine kavramlar arasında kaldım. “Bir kayar” ne demek, “bir kaymak” gibi deyimler mi var diye beynimden geçiriyordum…

Neyse ki sınıf arkadaşım beni dükkanın dışına sürükledi. Adam, arkamızdan işaret parmağı önde devam ediyordu. “Çok iyi kayakçıdır benim oğlum. Bir kayar, bir…

😛

Bulunduğumuz yer Kitzbühel idi. Birkaç yıl önce kış olimpiyatları orada yapılmıştı.  Bu sene başında 2012 Avrupa Şampiyonası yine orada gerçekleşti. Alp inişi denilen yarışın yapıldığı pistin adı “DUVAR”. Öylesine dik ki, kasabadan bakınca neredeyse tamamı görünüyor. Ayrıca bir sürü kırmızı pist var.

Adamın gözünde oğlu o kadar iyi kayakçı ki, dünya şampiyonlarını zorlayan o pistler yetmiyor. Kargaya yavrusu kuzgun görünür derler. Bu kadarı da fazla…

O günden beri adama değil de, çocuğuna acıyorum. Her kayak yarışı izlediğimde onu düşünüyorum. Acaba “bir kayıyor mudur?”

😛

Parmak resmi şuradan alıntıdır.

 

 

 

Etiketler:

Kategori: yaşamın içinden

Yorum Yazın