Birey olmak
Dün, Selim Tuncer‘in friendfeed’e girdiği bir not aklıma getirdi.
🙂
Genç kızımız çalışkan, saf… Delikanlı ise karizmatik. Evlenmeye karar vermişler. Herkes kıza soruyor: “Nasıl oldu?” Kız gururla yanıtlıyor: “O beni seçti.” Sanki, “diğerleri avucunu yalasın” gibilerden…
Ben kıza anlatmaya çalıştım. “Birey olmanın baş özelliği seçmektir.” Seçilmek gibi edilgen bir durum, birey olmaya yakışmıyor. Birçok seçenek arasından senin seçilmen bir ödül de olsa, asıl olan seçmektir.
Sanırım ikna ettim.
😛
Hanım kızımız şimdi soranlara “Beni seçenler arasından onu seçtim” diye anlatıyor. Hani, “beni ne doktorlar, ne mühendisler istedi” kıvamında…
😛
Etiketler: birey, bireysellik, evlilik
Kategori: yaşamın içinden
21 Ekim 2009
7:12 am
Kesinlikle size katılıyorum 😉
21 Ekim 2009
9:40 am
Sizin gibi erkekler etrafta daha fazla olsa bu ülke BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yıllık ‘İnsani Gelişme Endeksi’ raporunda 79′culuktan veya ‘Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ verilerine göre 101.likten çok daha üst sıralarda olurdu. Bağlantıları ile öyle hassas bir konu ki yazdığınız, faydası bakımından kadınlar daha çok okumalı 🙂
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&Date=6.10.2009&ArticleID=957830
21 Ekim 2009
9:43 am
Radikal gazetesindeki haberden hareketle benim de farklı bir boyutta “seçmek-seçilmek” üzerine bir yazım var. http://www.kaynagiminsan.com/2009/10/11/turkiye-kadinsiz-gelisebilir-mi/
21 Ekim 2009
2:10 pm
İpek Hanım, harika bir paylaşım ve bakış açısı getirmişsiniz. Çok teşekkürler.
21 Ekim 2009
11:12 pm
Uğur Hocam, bahsettiğiniz bayanın yeni ifade ediş şekli yani “beni seçenler arasında onu seçtim” yaklaşımı şahsen onu seçen kişi ben olsaydım beni rahatsız ederdi tabiki en az ” o beni seçti” yaklaşımı kadar. Çünkü seçilmiş olmak değil bence burda önemli olan sonuçta birlikte olmaktır. Eğer ben artık biriyle berabersem, evliysem bu konu sorulduğunda başkalarının cevabın içinde olması her şekliyle beni rahatsız eder. evlilikte O ve BEN olmamalıdır. BİZ olmalıdır ve BİZ’im konu edildiğimiz soruların cevaplarının içinde BİZ’den başka kişi zamirleri kullanılmamalıdır. Yani evlilik içerisinde bireyselliği kabul edemiyorum. Tabi kişilerin bireysel özgürlükleri olmalı elbette ama dediğim gibi soru veya konu evliliğimse BİZ ile başlayıp , BİZ ile bitmelidir cümle.Benim görüşüm… ( Bu arada belki de bekar olduğum için böyle konuşmak kolay bana 🙂 )
Bu arada İpek hanımın bahsettiği konulara da yorum yapmak isterim kendimce. İnsani gelişmişlikte 2008 de 76 iken 2009 da 79 olmuşuz , 3 puan geri düşmüşüz. 3 puanlı sistemlerde böyle inişler olur İpek Hanım 2010 da alacağımız iki galibiyet 6 puan yükselmemizi sağlar belki 🙂 işin şakası bi yana, diğer endekse takıldım. Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ne. Baz alınan yönetim kademelerinde kadınların olmaması. Özellikle sizin gibi kendini geliştirmiş kadınları rahatsız ediyordur ilk bakışta haklısınızda. Ama yerel yönetimlerin yüzde kaçında acaba Türkiyedeki erkek cinsinin kendini geliştimiş vizyon sahibi olanları yer alıyor. Bazı konuları İpek hanım gibi duyarlı bayanlar erkek egemenliğine bağlasa bile ben erkekliğin tanımının fiziksel özellikten ibaret olmadığına inanan biri olarak, o bahsi geçen yönetim şekilleri içinde yer alan insanlarla aynı kefede tartılmayı kendime hakaret sayarım. Diyarbakırdayım, Diyarbakır İl genel meclis üyeliği adaylarının seçim öncesinde duvarlardaki afişlerdeki resimleri , muhtar adaylarının resimleri, birçok şeyi aslında anlatıyor. Süper emekli milletvekillerimizin birçoğunun ilkokul mezunu olduğunu unutmayalım. Ha diyebilirsinizki o zaman aralarında niye ilkokulmezunu kadınlarda olmasın, olsaydı keşke ama kadınlarımızın okumuşluklarıyla cesaretlilikleri ve girişkenlikleri ve toplumda kabul edilebilirlikleri doğru orantılı ilerlerken, ne yazıkki erkeklerde Türkiyede böyle birşey yok. Bugün ben çıkıp Diyarbakırda belediyecilik neden bu kadar kötü diye bağırıp yırtınsam birşeyler yapmak istesem ilk tepkiyi benim gibi okumuş üniversite mezunu arkadaşlarımdan alırım. Türkiyede okur yazar olmayan bir kadın üniversite mezunu bir kadına saygı duyar, imrenir. Ama aynı durumdaki erkekler arasında ya güç gösterisi galibi belirler, yada okumamış olan erkek diğerine okumamışlılığını demagoji için kullanır. Kadınların okuyup kendini geliştirmesi sadece kendilerinin erkek egemenliğinden kurtulması için değil aslında aynı özellikteki erkek cinsinden olanlarıda kurtarması için gereklidir. Bir yerde ülkenin gelişimi kadına bağlıdır. Ama çocuk konusunda bende kendini yetiştirmiş bayanların çocuk yapmalarından yanayım. Nedeni ise ne yazıkki öğretmenlerimiz geleceği bir türlü güzelleştiremiyorlar, en iyi eğitim eğitimli bir anne tarafından verilir ve bu ülke o eli öpülesi anneler sayesinde birşeyler başarabilir. belki !!!
23 Aralık 2011
12:50 pm
Birey olmanın en önemli kurallarından biri sorgulamaktır.
8 Şubat 2014
9:01 am
“Nasıl oldu da evlendiniz?” diye sorulduğunda kız “beni seçti” diye gururlanıyordu. Önemli olanın seçilmek değil seçmek olduğunu anlattım. Artık seçildiğini anlatmaktan öylesine gurur duymuyor