Dinlediklerim – Bülent Eczacıbaşı – 5
24 Mart Çarşamba günü yapılan Bülent Eczacıbaşı ile sohbet toplantısının soru-yanıt kısmını yazıyordum. İlk [1], [2] ve [3] bölümünü yazdım. Bu sonuncusu…
🙂
Sorulardan biri, aileye ismini veren ilaç sanayiinden çekilmek konusundaydı.
“Eczacıbaşı’nın artık ilacı arkaya attığını” söyledi. Avrupa çapında bir oyuncu olamayacağımızı gördük. Giderek küçülürdü. Kendi kurup büyüttüğünüz bir şirketi küçültmek doğru değil” diye yanıtladı.
“Eğer başka sektörlerde olmasaydınız ne yapardınız?” diye soruldu.
“Bizim farkımız başka sektörde olmamız. Umarım gelecek beni yanıltır ve ilaç sektöründeki arkadaşlar küçülmeden ayakta kalır” şeklinde bir önceki düşüncesini değişik üslupla tekrarladı.
😀
“Türkiye’den marka çıkmaması” konusunda bir soruya:
“Rekabetin geçmişi ile ilgili” diye yanıt verdi. “İyi yöneticinin oluşması için de rekabet ortamının olması gerekiyor. Çölde iyi yüzücü bulmak gibi…” diyerek ithal ikameci dönemin olumsuz etkisini anlattı.
- Nejat Eczacıbaşı (babası) ile Vehbi Koç’un iş adamlarını ziyaret edip “yönetici yetiştirmek üzere” burs vermelerini talep ettiklerinde “benim işimi benden iyi kimse yönetemez” diye yanıt aldıklarını anlattı.
“Marka için sürekli ve tutarlı yatırım yapılması gerektiğini” de tekrarladı.
😛
Kurumsallaşma konusunda net yanıtlar verdi.
“Kurumsallaşmanın önemli boyutu profesyonelleşmedir. Aile fertlerinin günlük denetim ile ilgili olmaması, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapması gerekir” diye belirtti.
😀
Bülent Eczacıbaşı’nın 1.5 saatlik sohbeti sırasında tuttuğum notlar bu kadar.
😛
Etiketler: Bülent Eczacıbaşı, dinlediklerim, kurumsallaşma, marka, pazarlama, profesyonellik, rekabet
Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden
1 Nisan 2010
2:06 pm
kaleminize sağlık