Doğru söze ne denir?…
Son günlerde hep kötü patronlardan bahsettim. Oysa, patron yönünden çok şanslı dönemlerim de oldu. Bugünkü Uğur’u onlara borçluyum.
İçlerinden biri, Ayhan bey bana çok emek harcamıştır. Özellikle “işin doğru yapılması” konusunda. Beni eğitmek için, işe girdiğimin hemen sonrasında tüm yazışmaların 3 kopya olmasını şart koştu. Bir kopya doğrudan bana geliyordu. Ben (daha yeni girdiğim işte) bir faaliyette bulunmadan önce sadece okumam, işi ve terminolojiyi öğrenmem için…
Ayhan bey, Saint Benoit’dan mezun olduktan sonra Almanya’ya gitmiş. Orada evlenmiş. Sonra İstanbul’a dönmüş. Söylediğine göre, İngilizceyi 40 yaşından sonra öğrenmiş. Üç dili de çok iyi bilirdi. Yurt dışından gelen mesajdaki bir kelimeyi bilmiyorsa, ingilizce-almanca veya ingilizce-fransızca sözlükte arardı. “Tam olarak aynı anlamın ifade edilmemesi”nden endişe ederdi.
Kızı “annem Alman olduğu için, benim ana dilim almanca. Konuşurken elbette babamdan iyi konuşurum. Ama babam kadar iyi yazamam” demişti. Ayhan bey mükemmeliyetçi idi.
Bir gün yurt dışı ile yazışıyorum. Türkiye’de bir yere mesaj iletilmesi gerek. Bazı yanlışlar yapılmış. Düzeltme yazısı gönderdim: “true wording should be as … “
Ayhan bey çağırdı. Kağıdın üstünde “true” çizilmiş. Fransız okulunda aldığı kaligrafi dersinin hakkını verir güzellikteki el yazısı ile “correct” yazılmış.
– Doğrusu, “correct wording should be as …” olmalıydı” dedi. “Böyle yazarsan da anlarlar. Ama sen en doğrusunu yazmalısın.”
.
Etiketler: Ayhan Keyman, eğitim, iletişim, patron, tecrübe, terminoloji, yabancı dil
Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden
29 Ekim 2008
8:10 pm
Size yön gösteren ve motive eden bir yöneticinizin olması sizin açınızdan büyük bir şans ve avantaj olmuş.
29 Ekim 2008
10:52 pm
Teşekkürler Ekin,
Ayhan beyden çok şey öğrendim. Diğer ustaları da yazacağım – ki sadece kötüler var sanılmasın.
29 Ekim 2008
10:58 pm
Ne güzel bir iletişim. Bende çok iyi yöneticilerle çalıştım. 4 yıl önce, bir seyehat esnasında yeteri kadar kitap okumadığım için fırça yemiş, diğer bir yolculuğa kitabımla çıkmıştım. Size birşey katabilen, katmak isteyen yöneticilerle çalışmak yorucu, yorucu olduğu kadar keyif verici oluyor. Paylaşımınız için teşekkür ederim.
30 Ekim 2008
12:24 pm
benim hayatımda kötüler de çok önemli. nasıl davranılmamasını en iyi yaşayarak öğreniyor insan.
ama hayattan bezmemek ve iş motivasyonunu kaybetmemek için en iyisi; gerçek, doğru insanlarla beraber çalışmak yine de.
iyileri yazın yazın, bizler de onlara başvuralım.
12 Haziran 2009
2:37 pm
Ayhan bey ile ilgili bir başka güzel anı…
20 Kasım 2009
11:06 pm
Ayhan bey yönetici olmanın dışında insanları anlıyan yardımlaşmayı çok iyi sergileğen birisiydi ben 25 sene beraber çalıştım Ayhan beyle. siz beni hatırlarmısınız bilmem. Size iş hayatınızda başarılar dilerim
21 Kasım 2009
3:29 pm
Nazım bey merhaba,
Sizi hatırlamaz olur muyum. Benim çömez yıllarımda, siz de dahil olmak üzere, tüm operasyon servisi bana çok katkıda bulunmuştu.
Ayhan beyi anarken, sizden haber almak da çok güzel oldu. Sevgilerimle,
19 Aralık 2012
6:29 am
Ayhan Keyman en doğrusunu yapmayı öğrettiği gibi, uzun mesai saatlerinin anlamsızlığını da öğretmiştir.