4 Kasım 2010 Perşembe

Ezberbozmak 4

Sevgili arkadaşım Ufuk Tarhan sormuş: Ezber bozamayan ne bozar? diye…

Hatta “Sevgili Uğur’un yazısından esinlendim. Kendisinden de bu konuda bir yazı rica ettim. Bu feed le ona katkı verelim:)))” diye de eklemiş.

🙂

Sohbet ettiğim dostlar, arkadaşlar bilir. Soruları doğrudan yanıtlamak yerine, anlamak isteyenin birşeyler bulabileceği örnekleri vermeyi severim.

Bu sefer de bir anımı anlatacağım. (Ezberbozmak konulu konuşmada anlatmıştım.)

🙂

2000 TL > 3800 TL

İşten zorunlu ayrılık sonrasında, çeşitli bankalardan teklif gelmeye başladı. Dar listeye iki tanesi kaldı. Biri 3800 TL teklif ediyor, diğeri 2000 TL.

3800 TL teklif eden bankanın patronunun sakal (hatta bıyık) ile arası iyi olmadığını biliyorum. Diğer bankada ise beni 10 yıldan beri tanıyan, iş başında görmüş kişiler çağırıyordu. İnsan hemen karar veremiyor.

Haber geldi. “Büyük patrondan sizin sakalınız için özel izin aldık” dediler. Hiç kuşkum kalmadı. 2000 TL veren yeri tercih ettim. Diğer tarafın “neredeyse 2 katı verdiğini” söyleyip de pazarlık bile etmedim.

Orada da “Türkiye’de ilk defa…” denecek işler çıkardım.

😉

Benim başarı tanımım “çok para” olmadığı için; kurumsallık tanımım “patron izin verdi” olmadığı için…

Önceliğimi ise, geçenlerde yazmıştım.

😉

Anlatabildim mi?

😀

Kategori: yaşamın içinden

“Ezberbozmak 4” yazısına şu ana kadar 2 yorum yapılmış:

  1. N. Esra ŞİMŞEK :
    5 Kasım 2010
    12:09 am

    Tek başına bir eleme kriteri olmamakla birlikte; eğer seçimlerimizi manevi tatmin > maddi tatmin eşitsizliğine göre yapabiliyorsak bizimde varoluşumuzun bir değeri olur diye düşünüyorum…

  2. Yaşam öykümden başka satırlar…

Yorum Yazın