Futbol ve mesleğe saygı
Yıllar oldu… Daha 10’lu yaşlarımdaydım.
Beckenbauer Alman Milli Takımı’nda oynuyordu. Hatırladığım kadarı ile “libero” deyimi, onunla başladı. Hatta “Eğer takımda bir Beckenbauer yoksa, boş yere libero oynatmayın” gibi yorumlar da yapılırdı.
Rakip oyuncular onu çalımlamaya niyetlendiklerinde, top her nasılsa Beckenbauer’in ayağında kalıyordu. Hani, tereyağdan kıl çeker gibi derler ya… Öylesine…
Rakip oyuncu daha ne olduğunu anlamadan Beckenbauer yeni bir atak başlatıveriyordu.
😛
O yıllarda gazetede okuduğum bir yazı, hep aklımda kaldı.
Beckenbauer’e başarısının sırrı soruluyor.
Rakip oyuncuları filme çektirip izlediği öğreniliyor. Şimdiki gibi küçük el kameralarının olmadığı bir dönem. CD’yi takıp TV ekranından da seyredilmiyor… Birilerini tutup rakip oyuncuyu filme çektireceksin. Evinde film seyretmek için makaralı bir makinen ve perden de olmalı… Öylesine külfetli bir iş aslında…
😛
Futbol ile hemen hiç ilgim yok. Bu yazının aklımda kalmasının nedeni, Beckenbauer’in mesleğine olan saygısı… Profesyonellik anlayışı… Olağanüstü yeteneğine güvenmemesi… Üzerine daha fazla çalışması… Hep daha iyiye yönelmesi…
Dünya futbol tarihine geçmiş başarıların tesadüf olmadığının da en büyük örneği… Herkese örnek olmalı…
😀
Etiketler: başarı, Beckenbauer, ekip, meslek odaları, profesyonellik, takım
Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden