4 Temmuz 2009 Cumartesi

Hediye hazırlamak

Hediye dediğimiz şey, aslında algı değeri yönetimidir. (Çok duygusuz olduğunun farkındayım. Diğer duygusuz örnek için bkz “Müşteri = Sevgili”)

Hafta sonu…  Canınızı sıkmamak, sözü uzatmamak için en bariz örnekten başlayacağım.

100 YTL’lik yakıt alırsınız, size 6’lı çay bardağı verirler. Siz kendiniz bu 6 bardağı alsanız, 2 – 3 YTL’ye mal olacaktı. Hesabını yaparsınız… “Ufff, yüzde 2 – 3 iade ediyor” dersiniz.

İşin içine video oynatıcısı, fotoğraf makinesi, vb… de girebilir. Gazeteler de ansiklopedi, kitap veriyor…  “Dışarıda bilmem kaç lira olan…” diye de söylüyorlar.

Kurumlara maliyeti düşündüğünüzün çok altındadır. Ama sizi mutlu eder. Özetle gerçek değeri değil, algı değeri öne çıkartılır.

😛

Gelelim eşe, arkadaşa, sevgiliye hediye vermeye…

Yıllardır pazarlama okumuş, uygulamış ve okutmuş biri olarak… Önerim de aynı yönde… Algı değerini yönetin

Çok fazla örnek var… ben sevdiğim birini anlatayım.

Önce güzel bir deri cüzdan alınır. Sonra kuyumcuya gidilir. Sevgilinin adı yazılı gümüş bir yazı hazırlatılır. (Hani kolyeler, künyeler, vb. vardır.) Kuyumcu o ismi güzelce cüzdana yapıştırır. Sonuç… Aslında ucuza mal olmuş, ama kişiselleştirilmiş bir hediye olur. Benzeri de yok…

Demek ki neymiş… Biraz çabaKişiselleştirme… Benzerlerinden ayırma (farklılık)… Artık paketleme ve sunumdaki konuşma da sizin ustalığınıza kalıyor…

😛

Sevgiliniz “tek taş pırlanta” diye tutturursa… Size önerim  Müşteri = Sevgili‘ de yazdığımdan farklı değil…

😀

Etiketler: , , , ,

Kategori: yaşamın içinden

“Hediye hazırlamak” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Hediyeyi kişiselleştirme malesef herkeste geçerli değil:( Ya da ben bazı ters bayanlara rastladım… Ama genelde tavsiye ettiğiniz yöntem iş yapıyor.

  2. Yaratıcı insan, her yerde yaratıcı isterse ve de gönlü olursa 🙂

Yorum Yazın