İçerik birikim gerektirir
İçerik üreten değil zaman tüketen milyonlardan bahseden yazımı okuyan bir arkadaşım iki link gönderdi.
Bunlar, twitter’a mesaj gönderen icatlar.
İlki, bebeğin anne karnındayken tekme attığını bildiriyor. Adı kickbee
Diğeri de bebeğin (doğduktan sonra) oynarken yaptıklarını mesaj olarak geçiyor. İsmi twoddler.
😉
Dikkat ederseniz, Fatoş Karahasan’a röportajda bahsettiğim raporlama ile aynı…
Diyorum ki, sosyal mecralarda var olmanız için büyümenize, hatta doğmanıza bile gerek yok.
🙂
İçerik ise farklı bir kavram… Biraz olsun birikim gerektiriyor
😛
Etiketler: birikim, içerik, sosyal ağlar, sosyal mecralar, sosyal paylaşım
Kategori: yaşamın içinden
21 Şubat 2010
6:46 pm
“Sosyal ağlara ne katkım var?” sorusu nereden geliyor. Bu soruyu Uğur Özmen’in yazdığı şu yazısından beri düşünür haldeyim
9 Mart 2010
1:48 pm
Anne karnındaki bebek tekme atınca, bebek oyuncağı ile oynadığındatwitter’a mesaj gitmesi sosyal ağlarda içerik sağlandığı anlamına gelmez.
31 Mayıs 2010
6:11 am
Şikayet veya teşhirden öteye gidilmesi, paylaşan olunması gerek. Bildiğiniz gibi, Twitter veya Friendfeed’de bulunmak için okuma yazma bilmeye, hatta yaşamaya bile gerek yok.
19 Temmuz 2012
7:49 am
“Takip edeni takip ederim” cümlesi değer üretmeyen ama takip edilmek isteyen beleşcilerin sloganıdır.
23 Aralık 2012
8:23 am
Herkes blog yazmaya özendirilirken, ben de başkasına hiç bir faydası olmayan yazıya içerik denilmeyeceğini savunuyordum.
22 Eylül 2014
5:30 am
Sadece özgüven veya ego ikilisinde kalmak istersek… Bence içerikten yola çıkarak hangisini yansıttığını söylemek mümkün