İhtiyar horoz
Genç arkadaşlarımdan birisi… Friendfeed’de aktif… Güzel bir blogu var…
En son sohbetimizde, daha birkaç yıl çalıştığı şirkette 4’üncü Genel Müdür’ün gönderildiğini söyledi…
“İhtiyar horoz” öyküsünü anımsadım. (Yanlış anlaşılmasın… Arkadaşımız çok genç… Fıkra sadece sık aralıklarla Genel Müdür değişimi nedeniyle aklıma geldi.)
😛
Horoz ihtiyarlamış. Yeterince yumurta üretemiyormuş. Çiftçi hemen bir genç horoz almış.
İki horoz ilk karşılaştıklarında, ihtiyar horoz bir ricada bulunmuş:
“Sen gençsin, yakışıklısın. Kümesteki tüm tavuklar sana yeter. Sadece şu iki emektar tavuğu bana bırakabilir misin?”
Genç horoz, horozlanmış: “Nerede duyulmuş bir kümeste iki horoz olduğu… Topla çarığını, çubuğunu… Yollan bakalım…”
“Madem kendine bu kadar güveniyorsun, şöyle bir yarış yapalım seninle… Çiftliğin sınırına kadar koşalım. Ama sen zaten genç olduğun için bana avans ver. Ben çiftçinin evinin önünden başlayayım, sen de kümesten…” diye teklif etmiş ihtiyar horoz.
“Tamam” demiş genç horoz.
Yerlerini almışlar. Yarışa başlar başlamaz, ihtiyar horoz hem koşuyor hem de cıyak cıyak bağırıyormuş. Genç horozun onu yakalamasına iki kulaç kala bir tüfek sesi duyulmuş. Genç horozun tüyleri bir yana, kendi bir yana…
“Anlamadım gitti” diye söyleniyormuş çiftçi… Elinde dumanı tüten tüfeği ile… “Yahu ne zaman yeni bir horoz alırsam, tavukların değil yaşlı horozun peşinde koşuyor. Hepsi mi sapık bu horozların.”
😉
Akşam yemeğinde, horoz suyuna çorba…
😛
Etiketler: Genel Müdür
Kategori: yaşamın içinden
30 Ekim 2009
1:52 pm
Enfes bir öykü .. Halef-Selef ilişkilerine çok güzel bir psikolojik bakış açısı sunuyor bu hikaye. Hemen aklıma kaydettim
30 Ekim 2009
2:05 pm
Hahahaha koptum ya süperdi 🙂
6 Kasım 2009
8:57 am
Fıkralar, az bir benzerlik olsa bile akla geliyor.
😀
Bir tane örneği de bu link’te…