İletişim
Şimdi hayal etmesi bile güç. Bir devirler TV yoktu. Maçları gazeteciler seyreder ve yazarlardı. Çoğunlukla “şerefli mağlubiyetler” alırdık.
Arada bir galip gelirsek, “Berlin Kaplanları”, “Macaristan Fatihleri” olurlardı. Aradan onyıllar geçer ama hep o “Macar takımını kendi sahasında nasıl da yenmiştik” anlatılırdı.
😉
TV yayıldı. Naklen yayınlar başladı. Bizimkilerin döküldükleri ortaya çıktı. Edirne’den dışarı çıkan dayak yeyip dönüyordu. Bir dönemin gazetecilerinin pek de tarafsız anlatmadığını öğrendik.
Sadece Türkiye Şampiyonluğu için koşullanmış takımlar da taraftarlar da, dışarıya göz diktiler. Bugün finallerde, yarı-finallerde oynayan şampiyon adaylarımız varsa, iletişimin gücü yüzündendir.
😉
Etiketler: başarı, başarısızlık, iletişim, şampiyon, spor
Kategori: interaktivite, yaşamın içinden
13 Ekim 2010
6:35 am
Ben de hep bunu savunuyorum hocam; iletişimin, sosyal medyanın gücü ve etkisinin sonuçları…
İnsanlar, her kötü haberle, memleketin gidişatından vs dem vururken, “eskiden Türkiye böyle degildi, böyle degildik”, biz böyle bir şey “bilmezdik” diyorlar; aslında değişen bir şey yok, sadece artık neyin nerede, nasıl oldugunu anında görebiliyor ve paylaşabiliyoruz; iyiyi de, kötüyü de…
Eskiden, iletişim böyle yaygın ve güçlü degilken, hakikaten de “bilemiyordu” insanlar…
13 Ekim 2010
3:13 pm
Osmanlı devletinde Lale Devri olarak adlandırılan dönemde matbaanın yaygınlaşmasının sonucu gazetenin sosyal hayata girmesi, cumhuriyetin kazanılmasıyla sonuçlandı.
Adolf propagandalarını sinemalarda gerçekleştirirdi.
50’li yıllarda Türkiye’deki devrimciler radyolardan Moskova, Paris gibi radyoları dinleyerek dünyadan haberdar olurlardı.(şellale filmi)
ABD, batı kültürünü televizyon aracılığıyla dünyaya yaydı.
İnternet ise;………………………………………………. noktaları dolduracak kişiler fütüristlerdir.
28 Temmuz 2012
8:12 am
İletişimin TV naklen yayını ile artan gücü sayesinde “şerefli mağlubiyet” olmadığını öğrenmiştik. Şimdi de iletişim şirketleri internet ile birlikte yaşamayı öğrenecekler.