Internet'te bulunmak
Eren bir sohbetimizde geçen cümleyi yazmış. Çok aydınlatıcı yorumlar almış.
Bu konuyu son zamanlarda bir çok kişi ile tartıştım, tartışıyorum.
Anlaşılabilir bir – iki örnek ile açıklamalıyız.
🙂
Bir gazetenin künyesinin açık olmasını, arkasında hangi sermaye grubunun var olduğunun yazmasını istiyor muyuz. Evet.
Bu şekilde olmamasını ahlaka aykırı buluyor muyuz. Evet.
Gazete yazarlarının “interaktivite”den uzak olmasının kendilerine bir şekilde dokunulmazlık sağladığından şikayet ediyor blogcular. Diyorlar ki “bloglarda yorumlar var… karşılıklı bilgi alışverişi oluyor…”
Öyleyse, “İsimsizliği desteklemiyorsan, internet’i anlamamışsın” diyenlere ne diyeceğiz…
🙁
Epey zaman önce, 8 Aralık 2007’de Ali Saydam yazmıştı.
- Benim e-şerefsiz dediğim, adını, adresini, kimliğini gizleyerek etrafındakileri hiçbir mesnete dayanmadan boklamayı şizoid bir zevk ve/veya çıkar unsuru haline getirmiş manyaklar ortada dolanıyor. Bunların etkisini -yasal süreçler tamamlanana kadar- ortadan kaldırmanın tek yolu, işini düzgün yapmaktan ve yaptığını düzgün ifade etmekten geçer.
Yazı üzerine bir çok blogger fikirlerini belirtmişti. (Bir kısmını derleyebilmiştim.)
🙁
Bugün geldiğimiz noktada, bir çok kişinin aynı endişeleri paylaştığını gördüm. Ortak noktaları sosyal mecralara kişisel ya da kurumsal çıkarları açısından değil, bir topluluk (cemaat) üyesi gibi bakmaları idi.
Meslek odaları için düşündüklerimin tüm topluluklar için geçerli olduğunu vurgulamak isterim.
İçindeki kötüleri, ahlaksızları, bilinçsizleri ayıklamadıkça hiç bir cemaat yükselemez.
😉
Etiketler: ahlak, blog, blogger, sosyal mecralar, sosyal paylaşım
Kategori: yaşamın içinden
25 Nisan 2009
9:27 am
bir içeriğin sunduğu bilgiyi geliştirmeye, yanlışını yapıcı olarak düzeltmeye, kısacası içeriğe bir şey katmaya niyetli okuyucuyu desteklemek için içerik yorumlarına denetim getirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. bu şekilde sapla saman birbirinden ayrılacağından, nitelikli bir etkileşim meyda gelebilir. tek gayesi kullanıcı kuru kalabalığını artırıp reklam pastasından daha fazla pay kapmak heveslisi büyük portalların nedense pek yanaşmadığı bir durum.
25 Nisan 2009
9:29 am
Kültür nedir? Türkçe sözlük şöyle diyor : bir toplumun üyelerinin çoğunluğu tarafından paylaşılan inanç ve değerler sistemi
Devlet kültürü, sanat kültürü, hukuk kültürü, vs. olarak sıralayabileceğimiz onlarca alt kültür sıralayabiliriz. Kültür değerlerinin bir bireyde, bir toplumda yerleşmesi onyıllar alıyor. Şimdi ise teknoloji ile birlikte karşımıza dev gibi bir “internet kültürü” kavramı çıktı. Bu kültürün değerlerini, inançlarını oluşturacak yine onu kullananlar ve bu çok zor bir süreç olacak. Çünkü kültürler yaşayan mekanizmalar, her an değişiyor, gelişiyorlar. Bu anlamda İnternet hem çok yeni, hem de diğer birçok kültüre göre çok hızlı değişiyor, gelişiyor. Kısacası bana göre hem dünya, hem Türkiye internet kullanıcıları, daha evrensel ve bölgesel internet kültürlerini “oluşturma” süreci içindeler ve belki şu yaşanılan sancılar bazı temel değerler, inançlar oturana kadar onyıllar sürecek.