12 Kasım 2008 Çarşamba

İşe giriş görüşmesi…

Ekin Acar’ın friendfeed’deki linkini görüp okuduğum yazısı bana fikir verdi. Üstüne Enver Altın’ın yazısı da gelmez mi?

Ben de (yönetici olduğum dönemlerdeki) kendi mülakat sorularımı yazdım.

Yıllar boyunca yüzlerce işe alma görüşmesi yaptım, onlarca kişiyi işe aldım. Çoğunlukla işe değil insana yatırım yaptığımdan, işi ne kadar bildiklerini sorgulamadım. Zaten kariyerde biraz yükseldikten sonra, iş bilgisi konusunda sorgulamayı bana bağlı müdürler yaptı. Ben de insanı inceleme fırsatı buldum.
İnsanların düşünce yapılarını sorgulamaya çalıştım. Bazı sorular geliştirdim.

Önceleri “kendin için üç iyi, üç de kötü sıfatı bize söyler misin?” diye soruyordum. Çoğunluk, üç iyi sıfat bulmakta hiç zorlanmıyor. Hatta beş, altı tanesi hemen dökülüyor… Zekiyim, çalışkanım, akıllıyım, hırslıyım, tuttuğumu koparırım, dürüstüm, cesurum, naziğim, zaman bağımlı çalışmam, vb…

Olumsuzları sorduğumda ise, çoğunlukla üç tane bulamıyorlar. Bulanlar da iyi huylarının türevi olan kötü huylarını söylüyorlar. “Birileri işini iyi yapmadığında, öfkeli olabiliyorum”: “Hedeflediğim başarıya ulaşamayınca, içime kapanırım”; “Hırslıyım demiştim ya, bazen olumsuz etkileri olabiliyor”; “İşi çabucak kotarmak istediğimde, aceleyle yanlış yaptığım oluyor”; “İnsanlara nazik davranıp emir veremediğim için, projem gecikebiliyor” … Hepsi aslında işe yönelik iyi huylar… Neredeyse, “kimsenin kötü huyu yok” diye düşünecektim. Diğer yandan iyi huylar, bir – iki kelimeyle anlatılırken, kötü huylar için cümleler kuruluyordu.

Bu nedenle soru şeklini değiştirdim. Önce “annen seni yakın dostlarına anlatırken ne söylüyor, hangi sıfatları kullanıyor?” diye soruyordum. “Dağınık olduğumu söylüyordur”; “Maymun iştahlı olduğumu söyleyebilir” gibi cümleleri duymaya başladım.

Bunları bana söylemezlerse ne mi olurdu? Mükemmel insanın varlığına inanmam. Eğer öylesi varsa, benden öğreneceği bir şey kalmadığı için zaten işe almazdım.

.

Etiketler: , , , , , ,

Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden

“İşe giriş görüşmesi…” yazısına şu ana kadar 17 yorum yapılmış:

  1. Haklısınız, yazımda da anlattığım üzere benzer durumları işe alımlarda biz de yaşıyorduk. Çoğu aday hiçbir şekilde zayıf yönünü bulamazken bazı durumlarda bir tane, çok nadir olarak da iki tanesini söyleyen çıkabiliyordu. Ama onların arasında da “Hırslı olmak”, “Mükemmeliyetçi olmak” gibi zayıf yönler oluyordu. Yani aslında kişinin kendince güçlü gördüğü, fakat tartışmaya açık olan bazı özellikleri de zayıf yönleri arasında yer alabiliiyordu. Şirket çalışanları genelinde yine buna benzer bir anket çalışması yapılmıştı ki orada da koşul en az 3 zayıf yön yazılması yönündeydi… Tabi bu zayıf yön şartı nedeniyle anketleri toplamak hayli zaman almıştı. Buradan çıkan sonuç: Özeleştiri yapamıyoruz, yapmak istemiyoruz.” olabilir mi?

  2. Uğur Abi;
    Biz “eleştiri” kavramını her zaman olumsuz görüş bildirme olarak öğrenmiş bir toplumun yetiştirdiği bireyleriz. Kavramı yanlış bildikten sonra kimse kendisini eleştirmeye yanaşmıyor.
    Yeni mezunlarımız her yerde “kendinizi pazarlamak çok önemli!” gibi bir takım söylemler duyuyor ve bunları olumlu kavramlarla bezeyerek amacına ulaşabileceğini düşünüyor. Böyle bir beyin yıkama sonrası kim kendini “kötülemek” ister?
    Pazarlama alanında girdiğim ilk ciddi mülakat önceden çalıştığım reklam ajansındaydı. Eski direktörüm norm kabul edilen sorular dışında beni tanımak adına ne gibi sporlarla uğraştığımı sordu; o dönem Wing Tzun (bir saldırı sporu) yapıyordum, biraz sonra sakin biri olup olmadığımı sordu, evet dediğimde yaptığım spora gönderme yaparak “Bana pek öyle gelmedi!” dedi. Bir çok konuda şimdikinden çok daha az bildiğim zamanlardı, güzel çuvallamıştım =)
    Olumsuz yanlarımızı iyi tanımak kendimizi de tanımamıza yardım eder…

  3. Soruyu sorma şeklinizin, alacağınız cevapları nasıl değiştirdiğini gösteren güzel bir örnek.
    Paylaşımınız için teşekkürler Uğur abi.

  4. Herkesin sizin gibi biriyle mülakat yapma şansı olsa keşke.

    Mülakat konusunda hiçbir fikrim olmadığı bir dönemde ilk staj başvurum için görüşmeye çağrılmıştım. Benim karşısında tir tir titrediğimi gördüğü halde, değerli vaktini öldürmek istemediği için olsa gerek, doğrudan “Bana biraz kendini anlat” diyen pazarlama sorumlusuyla bir süre bakıştıktan sonra şansımı başka bir zaman denemem gerektiğini anlamıştım. 🙂

  5. 3 iyi sıfat: hırs küpü, gelişime açık, obsesif 3 kötü sıfat: keskin sirke, sivri dil, obsesif :))) alındım mı?

  6. Öncelikle, eleştiri yapmayı yanlış anlıyoruz (masanın her iki tarafında oturanlar için geçerli).
    Çocuklarımıza “iş yerinde geçireceği zamanın, evde geçirdiği (uyumak dışında) zamandan daha çok olduğunu” anlatmıyoruz. “Bir yere sap ol da” diyoruz. Onlar da “Bir işe kapağı atayım” diye düşünüyor. Sonra da mutsuzluk… Ondan şikayet, bundan şikayet, kadersizlik, hüzün… Kafa hurafelerle dolu olduğunda “İşe giriş görüşmesinde rol yaptığın zaman bunlar sen seçtin” diye anlatamıyorsun. Hani yazmıştım… Hassas Terazi yazısında…

  7. Malesef sayın Pazarlama Cadısı, Fazla obsesif çıktınız oyüzden alamıyoruz. 🙂
    Değerli tecrübe ve bilgileriniz için teşekkürler Uğur bey.

  8. Pazarlama Cadısının benim sıfatımı almaya çalıştığını görüyorum. Sivri Dil de http://www.aldimelimesazi.com diye bir elemanın… olmuyor ama; biz de kendimize Pazarlama Cadısı demiyoruz…
    Şaka bir yana, keyifli bir yazı olmuş. Sıfatlarında yanıltıcı bilgi verenlerin ortak kötü bir huyu var; abartmak, hatta bu konuda yalan bile söylemek. Bu bile, işi almamaları için yeterince kötü bir huy değil mi?

  9. Bu yazının devamı, İşe giriş görüşmesi (2) olarak http://ugurozmen.com/?p=178 de…

  10. […] Bu yazı nereden aklıma geldi? http://ugurozmen.com/?p=176 […]

  11. 2 yazıda [1] ve [2], tecrübesi az elemanlar için soru kalıplarımı vermiştim. Bu sefer sıra …

  12. İşe alma’da hatalar da yaptım

  13. […] şu soru geldi, yanlış hatırlamıyorsam kitap ismi olmuştu: Ek: Buldum! Uğur Abi’nin şu yazısında görüp, şurada okumuştum, kitapmış 🙂 Fuji dağını taşımanız ne kadar zaman […]

  14. İyi Günler Uğur Bey ben bu tarz sorularla çok karşılaşan bir pazarlama satış adayıyım hala da karşılaşıyorum,benim zayıf yanım sorgulamam ama bu özelliğimin beni olumlu yönde tetiklediğini başarıya ulaşmanın yollarını daha kolay bulmaya yardımcı olugunu düşünmekteyim ,sorgulamak dedik te kişinin kendini tanıyor olması tarif edebiliyor olması yöneticinin işe uygun olup olmadığını belirlemede çok belirgin bir kıstas olmasına rağmen sizin sölediklerinizde bir yere takıldım (bahsettiğiniz teknikten son derece etkilenmiş olsam da) ,Mükemmel insanın varlığına inanmam. Eğer öylesi varsa, benden öğreneceği bir şey kalmadığı için zaten işe almazdım.bu burumda bir insanın mükemmeliği yaklaşmak için sizden öğreneceği çok şey varsa bu durumda siz de kendinizi mukemmele yakın olarak düşünmuyor musunuz burda bir çelişki yok mu?

  15. Hayır. Hiç çelişki yok.

    İş hayatı düzleminde bir daha değerlendirmeyi öneririm.

  16. Fatih DONMEZ :
    24 Ocak 2014
    9:44 pm

    Merhaba Ugur Bey ;
    Askere gitmeden once bir oparator sirketinde saha gorevinde bulundum ekip liderligi yaptım. Daha sonra aynı sirkette kurumsal pazar uzerine calıstım 24 yasında mudurluk sıfatını kazandım.
    İs gorusmesinde bana sorulan sorulara rahat bir sekildr yalansız cevaplar verdim. Ornegin ‘biz seni neden tercih etmeliyiz sorusuna ‘ kriterlerini ortada bende buradayım is arıyorum deseydim ve siz ilanımı gorseydiniz beni secerdiniz diye cavap verdim..
    Askerdrn yeni geldim su anda bostayım eski sirkt kapanmıs lise mezunuyum. Ama yaptıgım bir com is var. Bunları ispatlayamıyorum belgeleri yok.
    Sizce benden adam olur mu..

    Yonetici yon gosterir mudur emreder..

  17. Fatih Dönmez,

    Hiç kimsenin adam olup olmayacağı konusunda nihai karar verme hakkını kendimde görmüyorum.

    🙂

    Sadece işe alıp alamayacağım değerlendirilebilirdi. Onu yaparken de her zaman doğru yaptığım söylenemez
    http://ugurozmen.com/is-hayati/ise-alma-hatasi

    Sn. Bülent Eczacıbaşı’nın dediği gibi http://ugurozmen.com/is-hayati/dinlediklerim-bulent-eczacibasi-2Hepimizin yaptığı bir hata vardır. İnsan tanımak… Hemen hepimiz “insanı çok iyi tanıdığımızı” zannederiz. En büyük yanlışlardan biri “ben insanı gözünden tanırım” zannetmektir.

    😉

    Özetle kriter değilim. Ben sadece işe giriş görüşmelerinde yardımcı olacak bilgiyi vermeye çalışıyorum.

Yorum Yazın