İyimser olmak
30 küsür yıl öncesine ait bir anı…
Arkadaşım Nihat ile bir yazlık tesisteyiz. 20’li yaşlarda iki genç ne yaparsa… Güneşleniyoruz, keyif yapıyoruz…
İki genç arkadaş geldiler. “Briç’e dördüncü” arıyorlarmış…
Nihat onlarla gitti… Hayretler içinde arkalarından bakakaldım. Aslında çok zeki, sahne sanatlarında usta (liseler arasında ödüllü), mizah yönü güçlü, keskin şakaların adamı idi… Ama kağıt oyunlarında sıfıra yakın. Yıllardır king ve ohel oyunlarını bile öğretememişim.
Aradan birkaç dakika geçti. Nihat önden, diğerleri arkadan koştular. Bizimki iskeleye ulaştı ve suya atladı. Diğerleri homurdanarak döndüler…
Yanıma geldiğinde sordum “ne oldu” diye…
Kağıtlar dağıtılmış. İlk deklareler verilmeye başlanmış. Sıra Nihat’a gelince:
– Ben çabuk öğrenirim. Anlatın bakalım…” demiş.
😛
Herkese iyimser haftalar dilerim.
😀
Etiketler: iyimser, kağıt, oyun
Kategori: yaşamın içinden
14 Eylül 2009
2:16 pm
Mükemmel 🙂
14 Eylül 2009
3:40 pm
Güzel bir anı. 🙂
14 Eylül 2009
4:26 pm
Gülümseten bir yazı olmuş (:
Elinize sağlık…
14 Eylül 2009
7:26 pm
Aslında burada gözükara bir iyimserlik var. Bu kadarını pek önermem…
16 Eylül 2009
8:36 am
Risk almayi sevenlere yakin bir profil
16 Eylül 2009
8:57 am
harika 🙂
briç de çok çabuk öğrenilir doğrusu.
18 Eylül 2009
6:52 am
İyimser olmak üzerine yazdığım Pazartesi yazısının devamı
19 Eylül 2009
12:00 pm
Çok rastlanılan sahnelerden biri ama her defasında gülümseten anılar.