13 Mayıs 2011 Cuma

-izm’siz düşünmek

16 Nisan 2011’de 4 square toplantısı nedeniyle Blogger’s Base’deydik.

  • Aslında 4SQ kullanmıyorum. Eğer bir yerde olduğumu belirteceksem manuel 4 kare diye yazıyorum.

Sobhetimiz sırasında “kapitalizm’in tekelci yaklaşımı” sözü geçti. Sordum:

– Anti-tekel yasaları neden sadece kapitalist ülkelerde var? Kurumların devletle işbirliği içinde olması, tüketicinin az sayıda firmanın eline bırakılması neden sadece kapitalist ülkelerde suç olarak addediliyor?”

– Kapitalizm iyi mi yani?” diye yanıt verildi.

– Kapitalizm iyi demiyorum. Ama sizin yorum yaparken yeterli veriye sahip olmadığınızı düşünüyorum.” dedim.

“Bir arkadaşından aldığı tüyo ile hisse senedi işlemi yaptığı için TV meşhuru Martha Stewart tutuklanmıştı. Ülkemiz de dahil birçok ülke için çok olağan görünen bu gibi davranışların en aşırı cezalandırıldığı ülke ABD. Bunu biliyor musunuz? Neden böyle yapıldığını düşündünüz mü?” diye sormaya devam ettim.

😉

Amacım kapitalizmi yüceltmek değil. Bir -izm taraftarı olup diğerini yargılayan  ideolojiyi sorgulamak.

Nobel ödüllü yazar Soljenitsin’in “İdeoloji her suçu haklı kılar” cümlesini yazdığımda, oldukça ağır eleştiriler almıştım.

Olaylara bir ideoloji (taraftarlık, okuldaşlık, inanç sınırlaması, vb.) arkasından bakmanın hem doğru düşünmeyi engellediğini, hem de başkalarına zarar vermek ve/veya tahakküm kurmak için dayanak oluşturacağını anlatamamıştım.

🙁

O yazımdan bazı satırları burada tekrarlayacağım:

İnsan, her hangi bir konuda tarafsız düşünmeyi engelleyen her türlü inanışı “ait oluş” değil tehdit olarak algılamadıkça, işleyebileceği her suça kendisini ikna edebilecek bir bahane oluşturabilir. Unutmayın bağnaz olmak için mutlaka bir ideoloji şart değil. Taraftarlık, okuldaşlık, akrabalık bile sağlıklı düşünmenizi engelleyebilir.

İdeolojiyi kabul etmeyenleri toplama kamplarına  göndermek, hapiste tutmak makul karşılanabilir. Din adına öldürmek öğülebilir. Taraftarlık adına diğer takımın bayrağını sallayan arabaya saldırmak (hatta döner bıçağı ile maça gitmek) garip karşılanmayabilir. Sadece kendi okulumuzdan mezun olanları işe almamız desteklenir. Giderek sağlıklı düşünme yeteneğimiz kaybolur.

Oysa yaratıcılık, kendisini tutan bağlardan kurtulduğu zaman yücelir.

😉

Kategori: yaşamın içinden

“-izm’siz düşünmek” yazısına şu ana kadar 8 yorum yapılmış:

  1. İdeoloji hele bir de dogmalarla beyinleri yıkarsa çok tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir.

    Bunun ilacı bireysel olarak kendini yeniden yaratma ve özgür düşüncedir.

  2. Hocam, aklıma kazınmış sevdiğim bir Cemil Meriç sözü var, kitapları da hep başucumdadır: “İzm’ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir”.

  3. Bu yazının devamı

  4. Hangi takımı tutarlarsa tutsunlar, aşırı taraftar olanları garipserim. Eğlence sektörünün bir ürünü için bunca kıyamet koparılmasının toplumsal ve siyasi boyutları daha çok ilgimi çeker.

  5. –izm’siz düşünmeyi anlayabilecek olsalar  tartışacağım. Ama arkadaşların hazım sorunu var.

  6. Bilimsel düşünme yeteneği olmayan veya -izm’siz düşünemeyenler, profesyonelliği “birilerini kontrol etmek, sömürmek için tezgahlanmış” sanabilirler.

  7. Konulara fanatikçe bakan ve anlamlı gerekçe düşünmeyip ilk okuduğu 3 – 5 satır ile fikir sahibi olanlar, “hıyarım var diyene tuz alıp koşanlar” egemen güçlerin ekmeğine yağ sürer.

  8. Okumadıkça kendi fikrimizi destekleyen kısa mesajlara itibar edilir. Böylece sorgulama azalır. Bağımsız düşünen ama sorumluluk sahibi, ilkeleri olan ama sorgulayan olmaktan uzaklaşılır.

Yorum Yazın