Nesil farkı
Bir arkadaşım anlattı.
Şirkette IT ekibinde genç bir arkadaş varmış “Benim ihtiyacım olduğunda yardımcı oluyor” diye anlattı.
Genç arkadaş zaman zaman bizimkine danışıyormuş. Bir cins mentor gibi (Bu iyi bir şey.)
Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş.
– Abi… Size bir şey sorabilir miyim?
– Elbette.
– Ben krediyle ev almayı düşünüyorum.
– Ne kadar biriktirdin? Ne kadarını peşin vereceksin?
– Yüzde yüzü kredi olacak.
– Öyle mi?… Aylık ne kadar ödeyeceksin?
– Ayda 3750 TL tutuyor.
Arkadaşım genç IT’cinin maaşını bilmemekle beraber tahmin ediyor.
– Peki sen ayda 500 – 750 TL ile geçinebilecek misin?
– Abi, ben evlenmeyi düşünüyorum.
– Bak şöyle yapalım. Sen bir 15 gün gözüme görünme.
Arkadaşım, mesajının anlaşılacağını umarak, uzun uzadıya anlatmak yerine (aradaki birkaç adımı atlayıp) doğrudan sonuca gidiyor. (Ben de sıkça aynı şekilde davrandığım için onu anlıyorum.) Ne var ki genç arkadaş başka türlü anlıyor.
– Niye abi? Sen benim evlenmeme mi karşısın?
– …
– Abi… Yoksa sevgilimi mi beğenmedin?
😛
Bir başka arkadaşımın o nesle ilişkin yorumunu anlattım. “Bunlar hesapsız değil, şuursuz” diyordu.
Ben yine Metin Akpınar’ın kulağa küpe bir cümlesini tekrarlayacağım. “Çok sayıda mesaj göndermek, gönderenin bahtsızlığıdır“.
😉
Etiketler: evlilik, genç nesil, kredi
Kategori: yaşamın içinden
27 Şubat 2015
9:35 am
Bir başka şuursuzluk örneği