22 Temmuz 2012 Pazar

Okulda ne işiniz var

Herşey internette var, artık okullara gerek yok” diyenlerin sayısı artıyor. Bunlar çoğunlukla internette bilgi olsa da ilgilenmeyen, her hangi bir konuyu incelemeye zaman ayırmayan (bunun için de kendince haklı gerekçeleri hemen bulabilen), yüzeysel öğrendiği bilgiyle kendini uzman zanneden kişiler.

Özetle, internet’te var olan bilgiyi edinmiyorlar ama okuldan (yani zorunlu aktarılan bilgiden de) kaçmanın yollarını arıyorlar.  Hepsi Ken Robinson’un TED TALKS’taki “Okul yaratıcılığı öldürüyor” konuşmasını referans veriyorlar.  “Sorunları Ken Robinson söylemiş. Sence çözüm nedir?” diye sorduğumda yanıt alamıyorum.

İnanmayacaksınız ama bu gençlerin okullarla ilişkisi konusunda onlarla aynı fikirdeyim. Bu arkadaşlar için gerçekten okullara gerek yok. Onlara bilgi değil, teşhir edecek malzeme lazım. Harcanan bunca kaynak boşa gidiyor. Zavallı anne-baba’lar boşa para harcıyor. Okulların fiyatı artıyor. Gerçekten okumak isteyenler daha fazla bedel ödüyor.

Üstelik bu arkadaşlar kendilerine uygun olmayan (kalite ve bilgi arayan) hocaları istemiyorlar.

Onlar okullardan gidince, arz-talep dengesi nedeniyle, eğitim hem ucuzlar, hem de kalitesi artmaya başlar. Bilgi edinmek isteyenler, öğretim üyelerini zorlar. Akademik kadrolar “kapak atma – yayılma” yeri olmaktan çıkar, hayatın gerçekleri ile başedecek bilgileri vermeye yönelirler.

Bu gençlere “haydi çocuklar okula” değil, “haydi gençler internet’e” demek gerekiyor.

🙂

Önemli notlar:

  • Okullarda öğretilenlerin gerekliliğinin sorgulanması şart. Ötesini söyleyeyim. Şu  yazımda belirttiğim gibi, (kendi uzmanlık alanımda) öğretilenlerin bir kısmının artık yanlış olduğunu da savunuyorum. (Yani, “bazılarını öğretmeyin, bazılarını da – artık yanlış olduğu için – değiştirin” diyorum.) Değişim nedenlerini de kendimce yazdım.
  • İnşaat Mühendisi adayının 100 katlı binayı 7.2’lik depreme dayanıklı yapmayı öğrendiğini nasıl sınayacağımızı düşünmeden; doktorun annemizi ameliyat edecek bilgiye sahip olduğunu nereden anlayacağımıza kafa yormadan… Kısaca sorgulamadan “okullar kalksın” diyenleri ciddiye bile almıyorum.
  • Sınıf düzeni ile girişimci yetiştirme MIT, Stanford, Northwestern Ünivesitelerinde de devam ediyormuş.
  • Eğitim konusunda yeterince sorgulamadan yapılan anlamsız yorumları yayınlamayacağım.

😉

Kategori: yaşamın içinden

“Okulda ne işiniz var” yazısına şu ana kadar 6 yorum yapılmış:

  1. Mehmet Terzi :
    23 Temmuz 2012
    12:43 am

    Hocam MBA yapmak isteyen bir inşaat mühendisiyim.Mba araştirmasi yaparken(bilgi ya da özü düşünüyorum) yaziniza yorum yapma ihtiyaci duydum.Hocam türkiyedeki ilk ve orta egitimin durumundan,kötüluğünden hic bahsetmeden özellikle kendi okudugum ytu ins muh bolumuyle ve ilgili ted konusmasinin hakliligina ve cozum olarak ne yapilmasi gerektigine dair fikirlerimi yazmak isterim.
    İlk olarak 1 yil hazirlik ve 4 yil bolum olmak uzere 5 yillik insaat muhendisligi egitimi 158 kredi ders gecerek bitirilmekte.bu derslerin 28 kredisi servis dersleri,15 kredisi ingilizce,17 kredisi secimlik dersler turkce tarih vs,kalan derslerin sadece 9 kredisi mesleki secimlik ders olarak olarak ayrilmiş ve ilgi duydugunuz bir mesleki alan üzerine ilerlemeniz mevcut sistemde mümkün olmamakla birlikte mesleki bilgisayar programlarinin hepsi secimlik ders durumunda ve donemde sadece 60 ogrenci kabul etmekte,birakin 100 katli binanin 7.2 depreme dayanikliliginin hesabini 2 katli binanin statik hesabini bile bölümden yeni mezun olmuş 100 öğrencinin 3 tanesi bile yapamaz.müfredat olarak tüm öğrenciler % 95 ayni dersleri aliyorlar ve bu dersler bölüm ici her daldan temel giriş dersleri olarak verilmekte.
    İngilizce dersler tamamen formaliteden ibaret,servis dersleri gereksiz ve abartili derecede detayli ve zor,bolum dersleri aşure yapar gibi her konudan 1 kepçe tadinda ve sonuc olarak 5 yilini universitede tüketmiş bir öğrenci piyasaya sifir donanimla girmekte(kişisel gayret ve imkanlarini kullarak kendini universite dişi desteklerle gelistiren arkadaslarimiz var tabi). Proje derslerinde bile 20 yil onceki projeler kucuk degisikliklerle tekrar edilmekte,yeni standartlar projelerimizde kullanilmamakta, teknolojinin derslere hicbir sekilde katkisi olmamaktadir.kursuye oturan hocalar emekli olana kadar kalkmadiklari icin ve genc kadrolari uygulama derslerine gonderip sinav kagidi okutmaktan baska bir amacls kullanmadiklari icin okulda akademik kariyer yapan arkadaslarimiz da mevcut duzene uygun olarak secilmekte.
    158 kredi dersi 4 yilda verdiginiz bir bolumde bolumici dallarda uzmanlasmanin onu acilamaz mi?
    Mesela universite 3.sinifta yol mühendisi deprem,su mühendisi,altyapi mühendisi,planlama mühendisi,hakediş muhendisi,geoteknik mühendisi,statik proje mühendisi vs gibi bolumlere ayirarak lisans egitiminin ilk 2 yilinda mesleğe giriş dersleri, son 2 yilinda beceri ve isteğe bağli bir şekilde öğrencilerin anabilim dallarinda tercih yapmalarina imkan saglayarak lisans eğitimi sonunda belirli dallarda uzmanlasmis mühendisler olarak yetistirilemez mu?
     Bunun yapilmasina engel olan nedir?
    Bunun yapilmasina engel olan sey 30-40 yil once oturduklari koltuklari ölene kadar inatla birakmayan,çağdan,teknolojiden,piyasadan bi haber olup mevkii gucunu de sonuna kadar ego tatmininde kullanan akademik kadro ve bunu degistirmek icin hicbirsey yapmayan ogrencilerdir bence.
    Lisans egitiminden sonra herseyi bilen vasifsiz muhendisler ordusunun %80 şantiyelerde işe baslamaktadir cunku santiye bilgi istemez,tecrube ise sadece sahada kazanilir,% 2 lik kisim yuksek lisans yaparak bir konuda uzmanlasma yoluna gider ve en az 2 yil daha egitim almak zorunda kalir,%18 lik kisim ise proje ofislerine yurt disi ve ici egitimlere katilarak belli konularda uzmanlsmak icin bir kac yil daha kaybeder, ucuz is gucu olarak kullanilirlar.
    Her yil 200 mezun verilen bolumlerin sadece 1-2 ogrencisi akademik kariyer yaparken,198 i piyasaya,ozel sektore calisma yoluna giderken neden egitim sistemi akademisyenler tarafindan akademisyen adaylarina göre hazirlanir?
    Cözüm ilk ve orta ogretimde yetenek analizi yetenege ve istege uygun lise egitimi ve universite egitiminde egitimin cagin sartlarina uygun icerik ve sekle donusturulmesi,lisans programlarinin mezunlarina belli dallarda uzmanliğa ulastirilacak bir sekilde dizayn edilmesi tasarlanmasi.
    Lisans mezunu bir insaat muhendisine 100 katli binayi statik olarak tasarlamayi,ayni kiseye tum binanin hakedisini,is planini,altyapisini,enerji verimliligini,zemin calismasini yapmayi öğretemeyeceginize göre en azindan 1 mezununuz projesini,1 tanesi maliyet hakedişini,1 tanesi planlamasini,1 tanesi zemin calismasini,1 tanesi altyapi calismasini  yapabilecek kapasite ve donanimda mezun edilemez mi?
    Şu durumunda yeni mezun 5 yil ilgili dallardan birinde calismadan zaten hicbirsey ogrenmemis oluyor.isi disarida oğreneceksek universite egitiminin hicbir manasi yok mesleki anlamda,zaman kaybina karsilik diploma.

  2. Mehmet Terzi

    “Bunun yapilmasina engel olan sey 30-40 yil once oturduklari koltuklari ölene kadar inatla birakmayan, çağdan, teknolojiden, piyasadan bi haber olup mevkii gucunu de sonuna kadar ego tatmininde kullanan akademik kadro ve bunu degistirmek icin hicbirsey yapmayan ogrencilerdir bence.” cümlesine sonuna kadar katılıyorum. Kalite değil not peşinde koşan öğrenciler de (hocalar kadar olmasa bile) suçlu.
    .
    Referans mektubu http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/referans-mektubu yazıma yorum yapan kişilere göre, “akademik kadrolar kötü olduğuna göre, herkese referans verilmeli”. Sonra da “zaten ABD’de Türk hocaların referansları (şahsen tanımazlarsa) kabul edilmiyor” diyor. Bunca çelişkiyi kalitesiz olmak için sürdürüyorlar.
    .
    Siz öğrenciler tepki göstermezseniz, hocalar aynen devam edecek. Onları çağa uyarlamak, çağa uygun bilgi isteyenlerin de yükümlülüğü.

    😉

  3. Okulda Ne İşiniz Var? yazısı konusunda Alper Coplugil’den bir blog yazısı

  4. Okuldan şikayet etmek kolay. Çocuklarınızı kendiniz eğitme şansınız olsaydı, bu yazıdaki yaratıcı – çözüm bulucu düşünce tarzını verebilir miydiniz? Çuvaldızdan önce, iğneyi denemeye ne dersiniz?

  5. Bir eğitim yazısı daha…

  6. Tüm eğitim yazıları bir arada

Yorum Yazın